Evrim, kadim bir süreçtir; insan belleği ve dikkati ise kısa ömürlüdür. Dünyayı bizim için tehlikeli kılan da işte bu gerçektir.
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Biz gerçek evliyalarla ilgilenelim. Sormayın hemen "evliyanın gerceği olur mu?" diye... İnsan nerede, neyi yaratmak isterse onu yaratır. Ve bu yaratilar kesesinin ağzını açınca, herkesten bir hikaye çıkar. Bende var, eminim sizlerde de vardır.. Kesenizin ağzını açmanız yeter. Gerek eğer ki fazla gerçekse, bırakalım o zaman gerceküstücülük yerini alsın. Dersimlilerin gerçeği bence fazla gerçektir. El ele vermiş ölüme giden Demenan aşireti üyelerinin bakışlarındaki son ne denli gerçekse, bu isyana karışmış o yırtık çarıklı adamların, onların kurşuna dizilmiş çocuklarının, gelinlerinin bıraktıkları efsaneler de o denli gerçeküstüdür. Bu sebepten her zaman severim bu yılanlı, hikayeli, Xızırlı ve Düzgün Babalı şehri... Gerçek konuşamıyorsa, bırakalım efsaneler konuşsun... Ve tabii Dersim deyince böyle sadece trajedi, hüzün düşmesin gönüllere... Bir şehir solcuların kalesi olursa oradan sadece direnç ve hüzün çıkmaz... O şehir Dersim olunca, yani biraz muzir, biraz nüktedan olunca, acıyı bazen unutur, hikayelere dalar, gülersiniz de... Benim en sevdiğim yan budur işte. Kendine gülebilmek! Bu bir erdemdir bence...
Reklam
Diktatöryanın, bir sınıfın başka sınıfa karşı (dönekler için öylesine tatsız) bir devrimci zor durumunu içerdiği ve böyle bir durum anlamına geldiği, göz çıkaran bir gerçektir.
İlk insanın yaratılışında bir süreçten söz edildiği gerçektir; ancak bunun türler arası bir "evrim"le hiçbir ilgisi yoktur; sadece kendi türü için bir süreç söz konusudur. Süreçte geriye doğru gidilirken başka bir canlı türünden hiçbir şekilde söz edilmemekte, bu noktada en küçük bir işaret dahi bulunmamaktadır.
" Evrime inanmak diye bir şey yoktur. Evrim bir gerçektir ve inanç meselesi değildir. Güneş'i balçıkla sıvayamazsın. Evrim vardır ve kim ne derse desin bu gerçek ortadadır." Prof. Dr. Aziz SANCAR
Sayfa 278Kitabı okudu
Toplumumuzun kadının gelişmesi yoluna ciddi engeller koymada, onun çocuk doğurma yetisinden yararlandığı yadsınmaz bir gerçektir. Ancak çocuk doğurmanın bir "eksiklik" olarak sunulması bir ölçüde yeni ve tümüyle toplumsal bir olgudur. İlkel toplumlarda bu yoktu, hay­vanlar arasında da yoktur.
Reklam
584 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.