Sometimes in the dot and dazzle I forget myself. Become submerged, become embedded in the bright, face-flickered current of photogeists; the exo-souls adrift within the bairdo. Sometimes, in the vast omniscient hiss of me I am amnesiac, senescent luminescence of my world-sized thoughts dissolved in a variety of soaps or smashed to sparks by glassy hammer-fisted glowtides, information breakers foamed with car-chase, chocolate and hallucination, shattered on the reefs of cone and rod, against retinal inlets, crash of light amongst the tidal debris, long-dead image-claw, husked thorax of idea, the laugh track spray flung shrill and high, and I forget that I am as a God, and lose myself amongst my empty angels.
EXO'yu ilk dinlediğimde:
"Yıllardır... yıllardır böyle bir müziği umutsuzca arıyordum! Muhteşem, olağanüstü, inanılmaz... imkânsız!"
Sayfa 126Kitabı okudu
Rezonans - Exo,əks-səda,yansıma,titrəşim deməkdir.
Alpha Centauri'den Koltuk Takımyıldızı'na bakarken Güneş' in çevresinde dönen birtakım gezegenler olduğunu ve bunların üçüncüsü üzerinde zeki canlılar yaşadığını tahmin edebilmek neredeyse olanaksızdır. Bu durum Koltuk Takımyıldızı'nın altıncı üyesi için doğru ise niçin sayısız milyonlarca yıldızından bazıları için de gerçek olmasın?
İLAVE OKUR GÖRÜŞÜ : Kitabın yazım tarihi ele alındığında, aradan geçen 50 seneye yakın zaman dilimi içinde gökyüzü ve Kosmos ile ilgili büyük teknolojik gelişmeler yaşanmıştır. Bunun ışığında exo-planet dediğimiz başka güneş sistemleri içindeki sadece gezegen sıfatında değil ayrıca yaşanabilir uygun ortamı barındıran (hidrojen, oksijen, azot karbon vb) gezegenleri de keşfediyor olmamız büyük nimet. Carl'ın " OLANAKSIZ " deyimi yarım ömürden az bir süre içinde olanaklı hale gelmiştir.
Sayfa 48Kitabı okudu
