Seni unutursam ey Kudüs*!
Sağ elim hünerini yitirsin.
Seni anmaz,
Kudüs'ü en büyük sevincimden üstün tutmazsam,
dilim damağıma yapışsın!
| Tevrat - Mezmurlar 137.
Beytülhallim'in merkezinden gelen, artık iyice kafayı tütsülemiş İngiliz askerlerinin haykırışlarıyla şarkılarının karanlıkta çınlayışını dinlediler "ama evlerde," diye düşünüyordu Berthe Malouf bu sesleri dinkerken, "sevinçten eser yok."
Herzl defterine şunları not etti:"Basel'de bir Yahudi devletini kurdum. Bunu şimdi yüksek sesle söylesem, evrensel bir kahkaha tufanına yol açabilirim. Belki beş yıl sonra, ama kuşkusuz elli yıl sonra herkes için kesin bir gerçek olacaktır bu.
O kış Hacı Emin'e hizmetlerini sunan adamlar arasında, Mısır ordusundan genç bir yüzbaşı da vardı. Müftü bu ateşli subaya sabırlı olmasını öğütlemişti.
-Sizin de sıranız gelecek, demişti Yüzbaşı Cemal Abdülnasır'a.
Maide 110) “O gün Allah, şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Senin üzerindeki ve annen üzerindeki nimetimi düşün. Hani, seni Ruhu’l-Kudüs (Cebrail) ile desteklemiştim. Beşikte iken de yetişkin iken de insanlara konuşuyordun. Hani, sana kitabı, hikmeti, Tevrat’ı, İncil’i de öğretmiştim. Hani iznimle çamurdan kuş şekline benzer bir şey yapıyordun da içine üflüyordun, benim iznimle hemen bir kuş oluyordu. Yine benim iznimle doğuştan körü ve alacalıyı iyileştiriyordun. Hani benim iznimle ölüleri de (hayata) çıkarıyordun. Hani sen, İsrail oğullarına açık mucizeler getirdiğin zaman, ben seni onlardan kurtarmıştım da onlardan inkâr edenler, “Bu, ancak açık bir büyüdür” demişlerdi.”
Dokuz bin kilometre ôtedeki patinaj salonunda birkaç diplomatın, yüreği olduu topragin geleceğini tayin edecegi kutsal Kudüs şehri, kaderinin yeni yönünün ne olacağını bekliyordu
Ey Kudis, Tanri'nin sectigi toprak ve onun kullarının
Vatan, senin duvarlarından dûnya dünya oldu.
Ey Kudüs, sana doğru inen çiy bütün hastalikları
lyi ediyor, çünkü geldiği yer Cennetin bahçeleri