İnsan teki yaratılışın hükümdarı oldu ve bireysel insan aklı, davanın nihai yargıcı konumuna yükseldi. Kutsal dünyeviden ayrıldı, sanat da zanaattan. Sonuçta sanatın haritaları bu yeni bakışı açıklamak için dönüşümden geçirildi. Pek çok farklı uzayın birlikte açıldığı bütünlüklü bir birleşmenin yerine, Rönesans sanatı büyük sanatçının tekil, baskın görüşünü yansıtmaktadır. Bu zaman diliminde eski dünyadan yeni sine geçildiğini fiilen görebiliriz. Dünyanın yeni haritaları ya da yeni resimleri çizilmeye başlandıkça bizim doğadan uzaklaşmamız da hız ka zanmıştır.
Biz insanlar için yaratıcılık bildiklerimizin ötesine geçmek, nesnelerin "hakikati"ne ulaşmak hakkındadır. İşte burası kaosun işin içine girdiği yerdir.
Görünüşte mantıksız ve çelişik gibi görünse de çoğu zaman gerçek olan, bilim adamlarının hala kendi özlerinin dahi derinliklerini anlamamış olmalarıdır.