Bir martı için uçmak karın doyurmaktan başka bir şey değildir, öyle değil mi? Peki kanatlarının farkına varan ve sıradan bir martı olmadığını düşünen, hisseden bir martı varsa... Yaşamak için bir çok nedenin olduğunu fark etmiş bir martı, kanatlarını özgürlük için çırpan bir martı... Jonathan Livingston... Ancak gökyüzünde de bir yasa var bizim bilmediğimiz. Martıların yasasına göre sadece karın doyurmak için kullanabilirsin kanatlarını başka bir amacın varsa sürüden ayrılmak zorunda kalırsın. Hayatının amacının öğrenmek, keşfetmek ve en önemlisi özgür olmak olduğunu savunan biri de sürüden ayrılıyor ve başka bir dünyaya gidiyor. Gittiği dünyada uçmayı öğreniyor ve ona uçmayı öğreten martının sesine de kulak veriyor: " Sevgiyi de ihmal etme". Daha iyi uçmayı öğrenmiş ve bunu öğretmek isteyen Jonathan Livingston'ı ben çok sevdim. Altını çizdiğim birçok cümle var. Tavsiye ediyorum kesinlikle.