Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ibrahim ilker erikçi

ibrahim ilker erikçi
@falsolukul_
gaziantep-aydın
12 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Devletin ve imtiyazlı sınıfların baskısı altındadır toplum.
Sayfa 139 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünya tarihi dedikleri, insanın insan emeği sayesinde yaratılışından ibaret. Demek ki toplum da fert de, kendi kendini yaratıyor. Ve tarih bunun inkâr kabul etmez delili
Sayfa 119 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Saint-Simonculara göre tarih "insanın insanı sömürmesi tarihi". Bu sömürme çağlar boyu çeşitli kılıklara girmiş. Esaretin yerine toprak köleliği geçmiş, şimdi de proletarya sömürülmekte. İki sınıf var: sömürenler, sömürülenler, yani efendilerle ecirler, plebler ve patriciler. İşçinin hayatı da, hürriyeti de, ailesi de, servet monopolünü elinde tutan, yani üretim araçlarına sahip olan küçük bir azınlığın elindedir.
Sayfa 100 - İletişim YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kaç millet varsa, kaç nazariyeci varsa o kadar da sosyalizm var. Ama hepsinin de temeli aynı, hepsinin de dile getirdiği aynı sınıfın, işçi sınıfının acıları ve ümitleri.
Sayfa 75 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Tüketiciler üreticilerin sırtından geçiniyorlarsa düzen bozuktur, bugün olduğu gibi. Endüstri rejiminde toplumu, üretici yani ehliyet yönetir. Ehliyetin ölçüsü eserdir.
Sayfa 62 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanlar bugüne kadar tabiatla teker teker savaşmışlar adeta, bundan rekabet doğmuş, emekler boşa harcanmış; İnsanlar birbirlerine kumanda etmekten vazgeçip, emeklerini birleştirseler, tabiatı çok daha kolay, çok daha çabuk fethederlerdi. Ne düşman olurlardı birbirlerine, ne emekleri boşa giderdi.
Sayfa 56 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Saint-Simon'a göre, her düzenli toplum iki güce dayanır: manevî güç, maddî güç. Ortaçağ'da manevî güç rahiplerin elindeydi, maddî güç savaşçıların yani asillerin. Kurulacak yeni düzen de iki kuvvete dayanacaktı: manevî gücü bilginler, maddî gücü endüstriyeller temsil edecekti. Kimdi bu endüstriyeller? Saint-Simon 1817'de Fransızcaya kazandırdığı bu kelimeyi şöyle tanımlar: "Endüstriyel, toplumun çeşitli üyelerinin ihtiyaçlarını veya fizik zevklerini karşılayacak bir veya birçok maddî vasıtayı üretmeğe veya üretilen malları bu fertlere ulaştırmağa çalışan adam".
Sayfa 54 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
204 syf.
8/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Gizliajans
GizliajansAlper Canıgüz
8.1/10 · 5bin okunma
"Tutkular cehenneminden geçmeden cennete ulaşamazsın!"
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
"Ve bir kez sevgiyi tartışmaya başladınız mı kaçınılmaz biçimde onu araçsallaştırır, sevgiyi silah olarak kullanmayı öğrenirsiniz! Ve sonra okulu ele alalım...Çevresine karşı derin bir ilgi besleyen çocuk öğrenmek için değil not almak için okumaya başlar ya da anne babasının sevgisini kazanmak için ya da iyi bir karne getirirse alınacak bisiklet için...Böylece gerçek benliğiyle ideal benliği arasında giderek büyüyen bir uçurum oluşur. Ideal benliğini gerçekleyemeyen insanın hastalanması da kaçınılmazdır."
ibrahim ilker erikçi tekrar paylaştı.
Savaşım işçi sınıfı için kolay olmayacaktır ama mutlaka işçilerin zaferiyle sonuçlanacaktır, çünkü burjuvazi ya da başkalarının sırtından geçinenler, nüfusun ancak ufacık bir bölümünü oluştururken, işçi sınıfı büyük çoğunluğu oluşturmaktadır. Mülk sahiplerine karşı işçiler, binlere karşı, milyonlar demektedir.
196 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.