Göreceğin yok inkâr etme
Zulüm nikahlılar çok benciller.
Bundan ötürü bedavadır güneşi görmek
Ancak seni görememek...
Tanrıyı aramak gibi
Arayıp da bulamamak gibi.
Aylarca sendenim ötsün mahhallemde
Eteğin asılsın şu iplerden bu iplere
Tutamıyorum kendimi, özlemek bir kamera olsaydı
Kadrajı kendiliğinden camlarındaydı
Öyle güzel seviyorum ki
Kırmızı Saçlı Kadın'ın vücudunun zaten tahmin ettiğim gibi çok iyi olması ve sevişirken rahat, cesur, hatta biraz edepsizce davranması yaşadığım şeyi daha da inanılmaz kılıyordu.
Giderek aptallığı, buna bağlı olarak da zevk aldığıma olan inancı arttı. Ne zaman evet desem aptal gibi seviniyordu ; bir an sonr bedenini eskisinden daha büyük bir ağırlıkla üstümde hissediyordum. Artık dayanamadım, tam sorusunu yinelemek üzereyken öfkeyle bağırdım:
" HAYIR! "
Her hareketinde aynı aptal soruyu yineliyordu:
" Zevk alıyor musun? "
Gözlerimi kapayıp, "Evet, " diyordum.
Her seferinde mutlu olup aptal gibi seviniyor, kısık sesle aynı soruya yöneliyordu; ben de her seferinde aynı yanıtı veriyordum: " Evet. "
Bütün bu hükümdârların erkek olduğunu keşfettim. Ortak yanları hırslı ve çarpık bir kişilik, paraya, cinselliğe ve sınırsız güce karşı doymak bilmez bir iştahtı. Dünyaya kötülük tohumlarını eken,halklarını talan eden erkeklerdi bunlar ; kalın sesli, ikna yeteneğine sahip, tatlı sözler seçip söyleyen, zehirli oklar atan erkeklerdi. Gerçek yüzleri, ancak ölümlerinden sonra ortaya çıkıyordu. Böylece tarihin aptalca bir inatçılıkla kendini tekrarladığını keşfettim.