Cinsiyet Belası, son zamanlarda feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmalarını içeren okumalarımın içinde kendini akademik dille belli eden eserlerden bir tanesi oldu. Butler'i ilk kez tanıdığım bu eser bana birçok kazanıma ve kendimce kimi farkındalıklara ulaşmamı sağladı. Feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmaları son 50 yıla nazaran çok daha
Stefan Zweig bu kitabında bir kadının toplumsal ve dinsel öğretilerle duygularını nasılda bastırdığını ama küçücük bir anın bir kadının hayatını nasıl değiştireceğini anlatıyor. Kırklı yaşlarında olan Mrs.C. Eşinin yasını tutarken 20 li yaşlarında bir delikanlının dikkatini çekmesi sonrası kendiyle ilgili farkındalıklara yelken açıyor . Bir kadın olarak görülmek hissedilmek arzusu okuyucuya geçiyor. Mrs.C’nin hissettiği tüm duyguları bir günde severek ara vermeden okuyacaksınız.
İktidar - Güç Sahibi Olmanın 48 Yasası kitabı ile tanınmış bir yazarın, son kitabı; "Her Güne Bir Yasa"
Kişisel deneyimlerini maddelere bölüp gün gün açıklayan yazarımız, hayatta kazanmamız gereken farkındalıklara ve bazı durumlarda nasıl davranmamız gerektiğine dikkat çekiyor.
Bizlerin asıl sorununun yeni çağın getirdiği kolaylık ve her şeye ulaşımın elverişli
Süveyda
Belki de benim hayatım şimdi başlıyordu.Yaşamaya başladığımız gün, doğduğumuz gün değil;bir şeylerin farkına vardığımız ve artık o farkındalıklara göre yaşamaya karar verdiğimiz gündü.
Allah'ı anmak ise bizim için nefes almak gibi olmalıydı aslında.O istemeden tek bir nefes dahi alamayacağımız kesindi,o zaman aldığımız her nefeste O'na şükretmek gerekmez miydi?
Süveyda,kalbin içindeki gizli günahların saklı olduğu siyah bebeğe denmekteymiş.
Yazarın yaşadığı bazı olumsuzluklar karşısında çaresiz kaldığı bir dönemde rastlamış "Süveyda"ya.Ne güzel bir rastlantı olmuş kalbindeki tüm boşluğu doldurmuş her şeyi olmuş Süveyda.Bana da çok iyi geldi bu güzel kelime.Bir çok yarımımı tamamladı.Bol huzur verdi iyi ki okudum iyi ki👍😍
Susmayı öğrendiğimiz zaman her şey peşi sıra geliverir aslında.Kalp kırmamaya başlarız susarak,fark ederiz konunun hoş yerlere gitmediğini ve biliriz birilerinin üzüleceğini.Bu yüzden de susar kenara geliriz.
OSHO' zen tarot, duyduğumuz bildiğimiz tarottan biraz daha farklı. Geçmiş ya da gepecek odaklı değil. Şuan odaklı!
Nasıl şuan odaklı derseniz, tamamen içinize yönelmeniz ve kendinizi anlamanızla bağlantılı aslında. Geçmiş ya da gelecek değil şuanda olmak huzurdur. Fakat bazen şuan içinde desteğe ihtiyaç duyarız. Şuan içinde bastırdığın, belki de bildiğin ama kabul etmediğin ya da bilip te harekete geçmediğin; farkındalığa ulaştıracak güzel bir kaynak benim için... Tarot okumasını bilmenize gerek yok üstelik. İçinde bir de kitapçık var. Kartların anlamları ve yorumları açık bir şekilde bulunabiliyor. Birkaç farklı açılım şekli var. Hangi durum için, ne öğrenmek istediğin için geçebileceğin farklı açılımlar. Mucize farkindaliklara sebep olsun
“Yalnızlık, yeni duyarlılıklar ve farkındalıklara kapı aralayan bir başlangıç ve sonunda insanın kendi varoluşuyla derinden ilişki kurmasını sağlayan ebedi bir farkındalıktır.”
Yaklaşık 2500 yıl önce, bugünkü Nepal’de, Himalayaların eteklerinde muhteşem bir sarayda yaşayan kralın bir oğlu olacakmış. Kralın bir fikri varmış: Çocuğu kusursuz yetiştirecekmiş. Çocuk bir an bile ıstırap çekmesin istiyormuş, her ihtiyacı, arzusu hemen yerine getirilecekmiş.
Kral sarayın çevresine yüksek duvarlar ördürerek prensin dış dünyayı