... bana göre, kökten zihinsel özürlü, kendisi ve başkaları için eşit ölçüde, hatta daha tehlikeli olup da toplumun psikotik saymadığı ve akıl hastanesinde bulunmasını uygun görmediği kişilerin olduğunun da farkındayım.
Dönüşünün bu jeopolitik mutsuzluğuma bir faydası olmayacağını biliyorum. Menfi duygularımı müspete çevirmek için çok daha büyük mucizeler gerektiğinin de farkındayım, bundan bahsetmiyorum. Ama iki kişi üzülmek, tek basina üzülmekten iyidir diye düşünüyorum.
“Sana yardım etmedim diye devlet neden beni cezalandırsın ki?”
“Bilemiyorum ama vardır bir cezası. En iyi avukatı tutup seni cezalandıracağım.”
“Bak beni bu zırvalıklarla ikna edemez, korkutamazsın. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun doksan sekizinci maddesine göre suç işlediğimin farkındayım. Kurtulursan ve şikâyet edersen bir yıl hapis yatabilirim, hatta ölürsen üç yıl yatarım. Bence esas konuşmamamız gereken mesele de bu: neden bir başkası uğruna eyleme geçmediğim için devlet beni cezalandırıyor, ben neden bir başkası için zorunlu olarak iyilik yapmak durumunda bırakılıyorum?”
Okuma serüvenimde ilk kez bir biyografi okudum galiba. İlk biyografide Şair Cemal Süreya'ya nasipmiş. Öncelikle belirtmeliyim ki bu kitap beğensem de beğenmesem de benim için çok özel. Fakat keşke kitabın içeriği de özel olabilseydi. Olmadı, olamadı. Yazarımız Nazan Arısoy kendi bakış açısından Cemal Süreya'yı anlatmış. Kısaca hayatını ve
Kum Kitabı’nı İletişim yayınlarından okudum. İletişim Yayınlarına ayrı bir sempatim var. Kitapların Kapakları olsun, yazım fontu olsun, harflerin rahat okunabilir büyüklükte olması olsun bir okur olarak beni cezbediyor. Yeni basımlarında “Kronoloji” başlığı altında yazara etki eden evrensel ve kişisel olayları tarihsel sırayla vermesi de gayet
SİYAH DERİLİ KARDEŞLERİMİN GAZABINI ÜZERİME ÇEKSEM DE SÖYLEYECEĞİM: SİYAH İNSAN İNSAN DEĞİLDİR! (FRANTZ FANON)
İnsan kozmik bir titreşim içinde titreşip duran bir EVET’tir.Kökünden koparılan,kovalanan,yokuşa sürülen ve kendi varoluş sorunsalı içinde bulup çıkardığı gerçeklerin birbiri ardından yokolup gittiğini görmeye mahkum edilen