Asla unutamadığım konuşmalardan biri Fatih Altaylı ve Celal Şengör arasında geçen şu sohbettir:
F.A - Sence Jules Verne uzaylı mıydı ?
C.Ş - Bilmiyorum, olabilir.
Bence Jules Verne bir zaman yolcusuydu. Belki de şu zamandan bile daha ileri bir tarihte yaşamış biriydi. Edebiyatın en ilginç isimlerinden olan bu yazar, romanları aynı zamanda “Bir fersah kaç feet ediyordu ? Bir insan günde ortakama ne kadar oksijen tüketiyordu ? Japonya’nın enlemi ve boylamı nedir ? Su altında yaşayan canlıları nasıl sınıflandırırız ?” gibi sorulara da cevap verebilen bir el kitabı yapmıştır. Bilimsel dayandırmaları, şahane tahminleri ve edebiyat oyunları...
Zaman yolcusu olsun olmasın Jules Verne şahane bir kaleme sahipti. Karakterlerle hep beraber Nautilus’un içinde yolculuk ediyorduk. Ned Land’in o sinirli tavırları, Conseil’in hayvan sınıflandırma bilgisi ve Kaptan Nemo’nun birden bire sohbete girişmelerini, Bay Aronnax ile beraber yaşıyorduk. Küçükken en sevdiğim kitaplardan biri 80 Günde Devr-i Alem’di. İçimdeki seyyah hep dünyayı 80 gün içinde gezmesi gerekiyormuş seyahat etmesinin sebebi belki de buydu.
Denizler Altında 20 Bin Fersah ile alakalı tek minik olumsuz yorumun var o da Güney Kutbu’na gitmeden önce Nautilus’taki oldukça sıkıcı zamanları. Gerçi Bayan Aronnax, Conseil ve tabi ki tahmin edebileceğiniz gibi Ned Land da o zamanların keyifini pek sürmüş değildi. Bu da yaptığım olumsuz eleştiriye rağmen aslında bu Verne’nin edebiyat oyunlarından biriydi. O yüzden Nüva nişanesi alan klasiğimiz, beni çok etkileyen başyapıtlar sıralamasında yerini daha yukarılara taşıdı.