Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
256 syf.
8/10 puan verdi
"Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un Fethi"
1453'te gerçekleşen tarihi olayın sürükleyici ve bilgilendirici bir anlatımıdır. Kitap, sadece fetih olayına odaklanmak yerine, Fatih Sultan Mehmet'in çocukluğundan başlayarak Osmanlı'nın o dönemdeki siyasi ve sosyal durumunu da ele alıyor. Kitabın Güçlü Yanları Akıcı ve sürükleyici üslup Kapsamlı ve detaylı bilgi Tarihi karakterlerin canlı tasviri Kitabın Zayıf Yanları Bazı bölümlerde fazla detaya girilmesi
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un Fethi
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un FethiYavuz Bahadıroğlu · Panama Yayıncılık · 2016500 okunma
Hz.Peygamber(sav) buyurdu ki; "İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur." Çağ açıp çağ kapayan, büyük komutan ve büyük sultan, Atam Fatih Sultan Mehmet Han'a selam olsun. 🇹🇷 İstanbul'un Fethi'nin 568.yılı Fatih Sultan Mehmet Han ve aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.
Reklam
584 syf.
·
Puan vermedi
O ve sonrası mı, zincir mi …??? Yoksa Türk olmak ve etkileri mi…???
Kitap aslında, ilk başta “ Yavuz Sultan Selim”e olan hayranlığımla başladı , ama kitap nerdeyse yarısına gelene kadar Fatih Sultan Mehmet ‘in İstanbul ‘u fethi ve onun Avrupa da, yol açtığı etkilerinden ve yansımalarından bahsediyor. Aslında, çok büyük ,bizim zannettiğimizden daha da büyük bi etki. Neden….??? İstanbul ‘un Fethi ve
Tanrı'nın Gölgesi - Yavuz Sultan Selim ve Bilinmeyen Hikayesi
Tanrı'nın Gölgesi - Yavuz Sultan Selim ve Bilinmeyen HikayesiAlan Mikhail · Epsilon Yayınları · 202215 okunma
827 syf.
8/10 puan verdi
O, İki Karanın Sultanı, İki Denizin Hakanı, Kayser-i Rum
İncelemeye başlamadan önce geçen günlerde bir zavallı çıkmış Türkiye'nin gurur kaynağı, hocaların hocası, Prof. Dr. Halil İnalcık'a dil uzatıyor. Amacı açık; Osmanlı Devleti'ni tarihî gerçeklerine aykırı yüceltmek, Türkiye Cumhuriyeti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saldırarak mevki kapmak. -Ne bereketli topraklarımız varmış,
Fatih Sultan Mehemmed Han
Fatih Sultan Mehemmed HanHalil İnalcık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019376 okunma
Sultan I. Ahmed'den sonra, şehzade katli, birkaç istisna dışında uygulanmadı. Tabii tedbir olarak şehzadeler sarayda, göz önünde tutuldu. Sancağa çıkarılmadılar. Yeni usule göre, taht boşaldığında hanedanın "ekber ve erşed"(büyük ve akıl sağlığı yerine) mensubu tahta oturacaktı. Ne var ki, yeni sistem, öldürülme korkusu içinde sarayda yaşayan bazı şehzadeleri "sinir hastası" yaptı. Bazıları sancağa çıkarılmadıklarından dolayı, devlet yönetmeyi öğrenemeden tahta geçti. Böylece "yetkin" padişahlar dönemi kapanmış oldu. Devlet zayıflama sürecine girdi.
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
Avusturya elçisi Busbecq, İslâmiyet'in Osmanlı hanedanı sayesinde ayakta durduğunu, hanedan yıkılırsa dinin de yıkılacağını, din ve devletin selâmetinin evlâttan daha mühim görüldüğünü söylüyor.
Sayfa 143Kitabı okudu
Ülkemizde, Çocuk Kalbi adlı eseriyle tanınan İtalyan yazar Edmondo De Amicis, İstanbul ve Türkiye gezilerini anlattığı Costantinopoli adlı eserinde şöyle yazıyor: "İstanbul'da, sokaktaki ağaçların kuraklıktan kurumasını önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçık Müslümanlara bile rastlamak mümkündür." Orman içlerine kadar villaların inşa edildiği, şehirlerin giderek betonlaştığı bir dönemde, insanın "Keşke yeniden 'kaçık' hale gelsek" diyesi geliyor.
Verilen terbiyeye göre kimi çocuklar "Ebubekir"e, kimileri de "Ebucehil"e dönüşür!
Ecdadımız asırlarca çarpışarak bu toprakları kazandılar. Muhafazası üzerimize vaciptir.
Sayfa 126Kitabı okudu
760 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.