Bedeni henüz göçebeyken insan zihni, içinde bulunduğu anı yaşardı. Hayatta kalmak için her tehlikeye karşı her an tetikte ve bizzat orada bulunan zihin, korkuyu, heyecani, mutuluğu ve aşkı ânında yaşardı. Yerleşik hayata geçtikten sonra insan zihni ånı güvenceye almış, artk gelecek için planlar yapmaya başlamıştı. Gelecek endişesi ve ertelenen mutuluk hastalığı o zaman başladı. İnsan yerleşik hayata geçince ânı yaşamayı bıraktı, sonra da unuttu.
Sayfa 111