Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Can Murat Demir

Can Murat Demir
@felsefehayat
Düşünmeye meyilli
Editör-Yazar
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
Samsun
Bafra
89 okur puanı
Şubat 2016 tarihinde katıldı
77 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Çerçici" 'İnsan Nedir' Sorusunun Hakikatle İmtihanı
“Çerçici”… Klasik bir edebiyat eleştirisinden daha fazlasını talep etmektedir. Bu hak talebinin doğal sonucu olarak, sıra dışı bir yazım biçimi izlenip, biçim ve üslubun yanı sıra kavramlar, başlıklar ve metot da bu düzeni takip edecek, yer yer ontolojinin, metafiziğin, bazen de psikolojinin radarına istemsizce girmeyi arzu edecektir. Arka planda
Çerçici
ÇerçiciRecep Yılmaz · Ötüken Neşriyat · 202144 okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Muhyiddîn İbn Arabî ve Düşünce Dünyası” Bir Sufinin İrfan Yolculuğu
İbn Arabî[1]. İslam fikir ve ilim dünyasının en önemli şahsiyetlerinden biri kuşkusuz. Birçok ilmi hıfz etmiş, öğretmiş ve bu ilimlerin beşeriyete nüfuz etmesini sağlamak için dünyayı gezmiş hiç durmamış bir gezgin aynı zamanda. “eş–Şeyhü’l Ekber” sıfatını sonuna kadar hak etmiş bir mutasavvıf, müfessir, fakih, muhaddis, mütekellim ve feylesof. Şeyh hakkında söylenecek o kadar çok sıfat var ki, ne söylersek söyleyelim yetersiz kalır. İncelemenin devamı: felsefehayat.net/muhyiddin-ibn-a...
Muhyiddin İbn Arabi
Muhyiddin İbn ArabiCağfer Karadaş · Otto Yayınları · 201815 okunma
215 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
“Duygular Yada Ruh Halleri” Bir ‘Katarsis’ Felsefesi
Duygular ya da Ruh Halleri[1], ilk başlarda okumakta zorlandığım sıkıcı bir metin gibi görünse de, metin ilerledikçe Descartes’in satır aralarına gizlediği amacını farkettim: (kitap bittiğinde ön yargımdan dolayı kendimden utandım): Descartes öncülleri gibi —Antik Yunan filozoflarda olduğu üzere— erdemli, daha doğrusu dengeli bir yaşam öğretisini salık veriyor. Bunu yaparken ağdalı ya da edebi bir kaygı ile değil tam aksine oldukça bilimsel ve akademik bir üslup ile yazmış. Bu açıdan Duygular ya da Ruh Halleri ilk başlarda okumakta oldukça zorlandığım ve tat alamadığım bir kitap oldu. Çünkü ben felsefi bir metin de ister istemez ağdalı bir dili arzuluyorum ve bu bana daha cazip geliyor. Örneğin Cioran, Kerkegaard ya da Nietzsche okumaları yaptıysanız tam olarak neyi kastettiğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Kitap bu anlamda biraz soğuk ve cansız geldi bana: Ruhun coşkulu dalgalanmalarını, duygusal (afektler) refleksiyonları bir okur olarak alamadım, bu beni biraz hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim tabi bu benim şahsi düşüncem, bazı okurların bu akademik dil ilgisini çekebilir. felsefehayat.net/duygular-ya-da-...
Duygular Ya Da Ruh Halleri
Duygular Ya Da Ruh HalleriRené Descartes · Alfa Yayınları · 2021213 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
“Aşka Övgü” Aşkı Yeniden İcat Etmek
‘Aşk nedir?’ sorusu, felsefecilerin, daha da ötesi felsefe tarihinin en belalı sorularından biridir. Bu bağlamda bu meşhur sorunun cevabını, ne felsefeciler, ne mistikler, ne de bilim adamları henüz tam anlamıyla cevaplayabilmiş değiller. Bu sorunsalın daha doğru ifadeyle ‘çözümsüzlüğün’ derdine düşenlerden biri de Alain Badiou,[1] Aşka Övgü adlı küçük risalede –bu metin aslında Nicolas Truong[2] ile yapılmış güçlü bir söyleşidir– meşhur aşk sorunsalının mümkün olabilirliğini test edip, birçok filozof cephesinden soruşturuyor ve insan mefhumunun aşk fenomenini nasıl konumlandırdığı-yorumladığı üzerine kafa yoruyor. felsefehayat.net/aska-ovgu-aski-...
Aşka Övgü
Aşka ÖvgüAlain Badiou · Tellekt · 2021679 okunma
136 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Hakikat Bağlamında Marifet ve İman İlişkisi
“Hakikat Nedir?” sorusu kadim bir soru ve oldukça kapsamlı bir çalışma alanına tekabül eder. İnsanlık tarihi boyunca birçok yönden ele alınmış bu kritik soru, kâh felsefenin kâh teolojinin yoğun mesaisine girmiş meşhur bir sorunsalı da ihtiva eder. Malum soru birçok ekol tarafından da tartışılmıştır: örneğin felsefe, kelam ve tasavvuf gibi birçok ekoller tarafından ele alınmıştır. Bu anlamda oldukça yoğun bir ilgiye mazhar olmuş Hakikat mefhumu. felsefehayat.net/hakikat-baglami...
Yakın ve İrfan Ehli İçin İman Hakikatleri
Yakın ve İrfan Ehli İçin İman HakikatleriŞeyh Ali el-Bistami (Musannifek) · Ketebe Yayınları · 20214 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hakikatin Ozanı Parmenides: ‘Hakikat Akıl ile İdrak Edilir!’
İnsanın Hakikat ile bizzat diyalog halinde olması[1] kadim[2] ve gizil bir fenomendir; Tanrı ya da Hakikat ile ilişki kurma arzusunun mahiyetine bakıldığında bir tarafıyla ahlaki bir tarafıyla da epistemolojik bir kaygı dikkat çeker, zira bahsi geçen “mistik tecrübe” bir yönüyle sistemli bir “dini düşünce”nin kapsama alanına girdiği için insan ruhunu birtakım kurallar bütünüyle tahdit etmek ister. Hülasa Varlık ya da Varoluşun kısmen ya da tamamen çözüldüğü bu süreçte kişi meşrep ve istidatı gereği Varlığa ve Var oluşa dair birtakım tezler –bunlara kozmogoni ya da teogoni diyebiliriz- üretmek durumunda kalır. Bu bir mecburiyettir: Kişi yaşadığı süreci ya yazar ya da dile getirir. Bu durum kaçınılmazdır: Hakikat mefhumu bu süreçlerin sonunda dile gelmelidir: Hakikat ehli, bazen nesir, bazense manzum bir eser telif ederek karşımıza çıkar. Kişisel maharetlerle terkip edilen Hakikat-ler[3], tecrübe eden kişinin zihniden bu dünyaya[4] iner ve hayat bulur. Bu mistik tecrübe dünyaya indiğinde bazen bir dini inancın kendisini bazen de felsefi bir şubenin uğraş sahası haline gelebilir. Bu çalışma alanları türlü türlüdür, bunların her birine kısaca “hakikatin nesneleri” diyebiliriz: Şiir, Resim, Tiyatro, Heykel vs. felsefehayat.net/parmenidesin-fe...
Fragmanlar
FragmanlarParmenides · Alfa Yayınları · 0217 okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dracula: Kötülükle Mücadele ve Fedakârlık
Stoker’ın ellerinde, kan içerek yaşayan, ürkütücü bir varlığa dönüşen Eflak prensi III. Vlad[4] (1431-1476) aslında gerçekten yaşamış bir karakterdir, tarihte oldukça gaddar zalim bir komutan olarak bilinir. Düşmanlarını hatta kendi halkından olanları dahi kazıklara oturtmuş bir yöneticidir. Osmanlı ile de bir türlü yıldızı barışmamış, her fırsatta vergi ödemeyi reddetmiş Osmanlı elçi ve askerlerini kazıklayıp idam ettirmiştir. Kısaca kendisi dışında kimse tarafından sevilmeyen biriyle karşı karşıyayız ve bence Stoker III. Vlad’i seçerek edebi anlamda yerinde bir tercih yapmıştır, zira III. Vlad başlı başına insanın şeytanlaşmış bir temsilidir. “Çünkü ölüler hızlı gider[5].” (a.g.e., sy.21) felsefehayat.net/dracula-kotuluk...
Dracula
DraculaBram Stoker · İthaki Yayınları · 20183,993 okunma
263 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yasa Kitabı ve Yalanlar Kitabı: Hedonist Bir Peygamberin Karanlık Öğretisi
Bu kitabı yazmak ya da kıyısından köşesinden eğip bükmek ne kadar akıllıca olur bilmiyorum ama bir yerden başlamalıyım. Öncelikle şunu da not etmeliyim; tuhaf bir yazgı bu: Göksel bir arzuyu yerine getiriyormuş gibi hissediyorum. Ama bir yandan da korkmuyor değilim zira eğer inançlı bir müritseniz Yasa Kitabı ve Yalanlar Kitabı Aleister Crowley’in derlediği bir metin. “Derlediği” diyorum ki burası daha korkutucu: Crowley’in naklettiğine göre kitap Aiwass[1] adlı bir varlık vasıtasıyla metafizik boyuttan tebliğ alınmış ve bu anlamda ilahi bir metin olma özelliği taşıyor. Hatta daha ileri gidersek kitaba bir dinin kutsal kitabı da denilebilir, sözüm ona Crowley Thelema[2] adlı bir dinin de kurucusu sayılmakta. Devamı: felsefehayat.net/crowley-ve-yasa...
Yasa Kitabı ve Yalanlar Kitabı
Yasa Kitabı ve Yalanlar KitabıAleister Crowley · İthaki Yayınları · 2019175 okunma
156 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazı liderleri herhangi bir kategoriye dâhil edemezsiniz. Onların kendine has bir metotu vardır ve idealleri saplantı haline gelmiştir. Hiçbir engel tanımazlar, onlar için sadece hayalini kurdukları ideal toplum ve sistem vardır. Bu onların hastalığı gibidir sürekli takip eder. İşte bu lider tipinin tipik bir örneği de Alman Nazi Hareketinin lideri Adolf Hitler’dir. Birinci Dünya Savaşından İkinci Dünya savaşı sonuna kadar Almanya’nın kaderini okült ilimler mi çizmişti? Almanların okültizme merakı nereden geliyordu? Thule Örgütü neyi amaçlıyordu? Aryan Irk araştırmalarının tarihsel kökenleri nelerdi? Hitler Kutsal Kâseyi ele geçirdi mi? Mason tarikatlarıyla Nazi işbirliği nereye kadar devam etti? Bu soruların cevabını arayan Naziler ve Büyü iki dünya savaşı arasındaki Alman sembolizminin ve okült dayanaklarının kavram haritasını ayrıntılı olarak gözler önüne seriyor. Devamı: felsefehayat.net/naziler-ve-buyu...
Naziler ve Büyü
Naziler ve BüyüKenneth Hite · Mona Kitap Yayınları · 201919 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Photo Graphos: Bir Arzu Nesnesinin Son Duası
İnsanın yolculuğu şehirle başlar elbet. Ancak şehirle bitmez -bitemez. Zira kapital olana hayranlık şehrin ayırt edici/baskın özelliğidir. Şehir bu anlamda bir derviş düşmanıdır. O şöyle seslenir: Sermayeyi seven bizden olamaz. Kırsalın dervişinden bahsediyoruz burada. Aksi beklenemez, o bir şehir müptelası olmamalıdır. Anadolu halkından, emek hakkının savunusundan bihaber olması tam da şehir ahalisine göredir. Şehir can çekişirken onlar halkın nasırlı öğütlerine kulak verir: Ölmeye niyeti yoktur şehrin. Bir arzu nesnesinin son duası gibidir bu manzara. Devamı:
Photo Graphos
Photo GraphosOsman Şişman · Yort Kitap Yayınları · 201912 okunma
Reklam
1199 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
16.yy Rönesans Çağı: Hakikatin ve İnsanın Sonsuz Serüveni
Kilisenin (feodal skolastik sistemin) egemenliğinde kasıp kavrulan Avrupa insanının var olma sorunlarının artık dünyevileştiği, özgürleştiği bir evredir Rönesans Dönemi. Bu dönem 15 ve 16. yy’a rastlar. Matbaanın icadından coğrafi keşiflere, pusulanın kullanılmasından deniz aşırı seferlerin mümkün olmasına kadar birçok cihette meydana gelen değişimler bu dönemin doğuşuna gerekçe oluşturur. Ayrıca coğrafi keşiflerle birlikte zenginleşen bir burjuva sınıfının doğuşu da bu dönemin diğer ana olaylarıdır diyebiliriz. Rönesans deyince akla gelen özgür düşünce ve tartışma mecrasının ortaya çıkması ise kitabın neşriyatı ile kitabi bilginin yayılması sayesinde gerçekleşmiştir diyebiliriz. Unutmamak gerekir ki bu özgür düşünce ve sanat ortamının oluşturulmasında yukarıda bahsettiğimiz Burjuvazinin sanat yatırımları ve Kilisenin güç kaybının oldukça bariz etkileri mevcuttur. Bu dönemde kitabın neşriyatının yaygın hale gelmesinin sonucu olarak Kutsal Kitap söylemleri tartışmaya açılmış ve bu söylemlerle Kilisenin görüşleri karşılaştırılmaya başlanmıştır. Bu olaylar neticesinde İnsan varoluşu ve Hakikati daha “laik ve dünyevi” bir planda istişare edilmeye başlanmıştır. Devamı: felsefehayat.net/16-yy-ronesans-...
16. Yüzyıl Rönesans Çağı
16. Yüzyıl Rönesans ÇağıUmberto Eco · Alfa Yayınları · 201932 okunma
1272 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Umberto Eco çok katmanlı bir yazar, akademisyen. (Bir önceki yazı, 16.yy Rönesans Dönemi için buraya tıklayınız) Eserlerinde kullandığı yazım teknikleri bakımından da oldukça zengin bir altyapıya sahip. Rönesans 16.yy adlı eserini incelerseniz aynı titizliği görebilirsiniz. Zira ben okuma yaparken farkettim ki Eco Rönesans dönemini yazarken de hiçbir şeyi gözden kaçırmak istememiş, tam bir tarihçi edasıyla hareket etmiştir. Ayrıntıcı olması, bilgiyi çok katmanlı olarak okuyucuya sunma gayreti hemen hemen tüm yazdıklarında göze çarpıyor. Bu onun dehasından ve işine verdiği önemden geliyor. Devamı: felsefehayat.net/antik-yunan-eco...
Antik Yunan
Antik YunanUmberto Eco · Alfa Yayınları · 2017124 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
Wittgenstein okumalarını belli aralıklarla daha önce de yapmıştım özellikle kendisi hakkında yazılan makalelere, film ve belgesellere de göz atma fırsatım olmuştu, lakin Zettel yeni bir baskı ve sağ olsunlar Fol Kitap tarafından bana ulaştırılan hediye bir kitap. Zettel, Wittgenstein’ın daktilo ile dikte ettiği el yazmalarından derlenmiş bir metin. Filozofun ünlü eseri Tractatus’u daha önce okumuştum içerik olarak her ikisi de “özdeş” metinler olarak değerlendirilebilir. Devamı: felsefehayat.net/wittgenstein-di...
Zettel
ZettelLudwig Wittgenstein · Fol Kitap · 201922 okunma
166 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İslam felsefesinde klasik(kurucu) metinlerin yeri muazzamdır zira bu metinler İslam temeddün hareketinin de miheng taşını oluştururlar. Bu eserlerin kimisi tahkik ehlinin elinden çıkan şarih zihniyetinin ürünüdür, kimisi tahkir eden dönemin önde gelen akımlarını eleştiren oldukça nüktedan ve cüretkar metinlerdir. Gazzali’nin El-Munkız Mine’d Dalal’i yukarıda bahsettiğim tahkir ve tahkik yönü ağır basan metinlerden biri. Orta çağ filozofları ve dönemin ileri gelenleri, Gazzali’yi feylosof olarak değerlendirmek isteseler de El-Munkız Mine’d Dalal bana göre tipik bir epistemolojik çerçeve çiziyor ve mutlak gerçeğin “hakikatin” yolunda ter dökenlerin yoluna kendine has üslubuyla ışık tutuyor. Bu anlamda rehber, uyarıcı ve hassasiyetle işlenmiş bir metin diyebilirim. Gazzali bir müderris, bir medrese hocası, haliyle tüm tecrübesini hakikat yolcusunun önüne sermekten çekinmiyor, korkmuyor, evet bu anlamda cesur bir adam Gazzali, zira yazdıklarını tasvip etmeyecek bir çok tarikat ve ekol da mevcut. Örneğin İhvan-ı Sefa Hareketi (Batıni ya da İsmaili) grup bunların başında geliyor. Devamı: felsefehayat.net/el-munkiz-mined...
Hakikat Arayışı El-Münkız Mine’d-Dalal
Hakikat Arayışı El-Münkız Mine’d-Dalalİmam Gazali · Bursa Akademi Yayınları · 20194,284 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsana Rağmen İnsanı Yazmak
Şiir meşakkatli uğraştır, imgelemin keskin virajlarında kelimeleri dizginlemek, duyguların özgürce dile gelmesi kolay iş değildir. Evet, şairin asıl ve tek meselesi budur: Hayatın keşmekeşinde, varoluşun imkânsızlığında kendi meşrebince bir dünya kurar ve onu canı pahasına korur. Devrim Horlu onlardan biri, o bir kelime işçisi. Genç bir şair ama asla toy değil. Duyguların kelimelere rehberlik ettiği şiirin yolculuğunda bilge bir şair olarak karşımıza çıkıyor Devrim Horlu. Oldukça doğal yollarla oluşturulmuş ancak okurken tuhaf bir semantik bir yapısı var, güçlü bir duygu iklimi bu anlam dünyasına eşlik ediyor: Bu esnada şairimiz kâh tehlikeli, kâh kindar, bazen saf, bazense şeytani bir üsluba bürünüyor. Bu dil bezirgânlığı bıktırıcı gibi görünse de okuyucuyu asla üzmüyor tam aksine onu şairin ikircikli ve bir o kadar derin dünyasına davet ediyor. İşte şiirin tadını burada almaya başlıyorsunuz: Devrim Horlu bu davete icabeti zevkli hale getiren bir şair. Devamı: felsefehayat.net/tastaki-dikis-i...
Taştaki Dikiş İzi
Taştaki Dikiş İziDevrim Horlu · İthaki Yayınları · 2020120 okunma
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.