Zülfü Livaneli Fight Club'ı izledikten sonra gaza gelmiş, yazmış kitabı, yollamış yayıncıya belli. Serenad, Huzursuzluk, bunlar en azından bir şeyler anlatıyordu. Bu kitap ise sadece olmamış.
25. Kare ile neler yapılabilir?
25. Kare ile bir toplumun bilinçaltına, dilediğiniz telkini gönderebilirsiniz. Belli bir süre sonra da, gizli olarak vermiş olduğunuz o telkinlerin geri dönüşümünü alırsınız.
Mesela Fight Club (Dövüş Kulubü) diye bir film var. Çok seyredildi. Özel cihazlarla tam 22 tane 25. Kare yakalanmış. Dikkat, siz fark etmiyorsunuz oradaki 25. Kareyi. Orada ne olduğunu bilmiyorsunuz, ama gizli bir mesaj bilinçaltınıza akıyor
O filmdeki mesaj neydi biliyor musunuz? Eşcinsellik. Evet eşcinsellik. O filmden sonra Türkiye'de eşcinsellik ciddi bir patlama gösterdi. Pornografik eşcinselliği telkin eden kareler, filmin içine gizli olarak yerleştirilmiş.
Hani bir şey vardır; bir şekilde hissedersiniz, kötüdür. Ama neden olduğunu bilemezsiniz. Size sıcak gelmeyen bir şey vardır. İşte aslında sezgisel yapımızdır bu.
Filmin yönetmeni eşcinsel, filmin müziklerini yapan kişi eşcinsel ve bu film sinemalardan sonra en son televizyonda oynadı. Yani insanların bilinçaltına eşcinsellikle ilgili bilgi aktı.
Ne mi olacak sonra? Oraya kaydedilen bilgi, belki beş sene sonra size normal bir olay olarak gelmeye başlayacak. Sizin fıtratınızda olmayan bir şey, bilinçaltınıza girdikten sonra gaz zehirlenmesi gibi sizi yavaş yavaş etkisi altına alacak
“O sıralar Marla dibe vurmakta olduğunu sanmıştı.
"Yirmi dört yaşındayken," diyor Marla, "ne kadar hızlı düşebileceğin konusunda hiçbir fikrin yoktur; ama ben hızlı öğreniyordum.”
'İnsanlar bunu her gün yapıyor. Kendileriyle konuşuyor, hayallerindeki gibi olmak istiyorlar. Ama cesaretleri olmadığı için eyleme geçmiyorlar.'
-Fight Club
Peki bedensel deneyimler üzerindeki bu vurgunun sebebi ne? Neden yara izleri? Çünkü beden eşsiz olan ve "bir kopyanın kopyasının kopyası" olmayan tek varlıktır. Bu benim bedenimdir. Gelgelelim bedeni bir "heykel" gibi ele alan bu yaklaşımın arka planında kapitalizmin olduğuna da dikkat çekmek gerekiyor. Eğer kapitalizm bir birikim mantığıyla ve daha fazla mal ve konfor üretmeyle veriliyorsa, eleştirisi de, yıkım ve amaçsız bir acı biçiminde olmalıdır. "Kendini geliştirmek mastürbasyondur. Asıl çözüm kendini yok etmektir". Yalnızca faydacı kaygılarla yönetilen tek boyutlu bir toplumda çözüm budur.