Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Flaubert
Flaubert in kendi yaşamından sunduğu anılar yaptığı süslemelerle gayet keyif verici olmuş. Özellikle çok güzel betimleme yapıyor. Madame Bovary de bu kadar iyi değildi. Kısa olması biraz daha güzel yapmış. Bir deli olarak yaşamının belli zamanlarında yaptığı sorgulamaları güzel bir biçimde dile getirmiş. Ben bu sorgulamaların çoğunu yaptım zamanında. Geriye dönüp bazı şeyleri hatırlatması güzel oldu. Delilik olan tüm bu sorgulamaların yanında kendisini hayata bağlayan şeyi, umudu evli bir kadına olan aşkına bağlamış...
Flaubert'in ilk gençlik romanı tam bir delilik. Bir ergenin hezeyanları da diyebiliriz. 17 yaşında iken yazdığı yer yer anilarindan oluşan bu otobiyografik küçük romanda bir ergenin aşkı bulması, fiziken ve ruhen gelişmesi, seçilen bilinçli bir yalnızlık anlatılıyor. Tam bir ergen hicbir şeyden memnun değil. Kendini insanlardan yalıtıyor. Okulu sevmiyor. Çevremde böyle gençler çok olduğu için okurken yüzümdeki müstehzi ifadeye engel olamadim. "Gecer çocuğum bunlar,geçer evlâdım". demekten başka bir şey gelmedi elimden:)))
Merhabalarr Okuma grubumla (#selenceileokuyoruz) Şubat ayında okuduğumuz #madamebovary yorumuyla geldim. Biraz geç olsa da güç olmasın diyorum
Kitabın konusundan bahsedeyim: Her şey, Doktor Charles'in tedavi için gittiği bir evde Emma'yı görmesiyle başlar. Birbirinden hoşlanırlar ve evlenirler. Ama bu evlilik hiçte Emma'nın istediği gibi sürmez. Charles sessiz, sakin, işine gidip gelen durgun bir hayatla memnun olurken, Emma hayatında bir hareketlilik, zevk ve heyecan ister. Bu yüzden zaman geçtikçe kocasından uzaklaşmaya ve yanlış yollara sapmaya başlar. Kocasında bulamadığı hisleri başka adamlarda arar fakat bu arayış hiçbir zaman onu tatmin etmez. Yaptığı bu yanlışlar, aslında doğru olan hayatının sonunu getiren bir yolculuktur.
KISA BİLGİ Bu kitap içeriği ve konusundan dolayı yayınlandığı zaman toplatılmış. Ayrıca Aşkı Memnu kitabının da bu kitaptan esinlenildiği biliniyor.
Kitabı okurken biraz zorlandım, çok kolay okunur diyemem. Çünkü içerisinde fazlaca betimlemeler var ve bu zorluyor. Fakat yazar, bu kadar betimlemeyle olay geçişlerini gayet güzel harmanlamış. Bu kitap genel anlamda, yanlış arayışlarışların aslında var olan durumumuzu -zamanında memnun olmadığımız ama kaybedince farkına vardığımız durumu- yokuşa sürüp nasıl mahvedilebileceğini gösteriyor. Yani kitapta yapılmaması gereken şeyler anlatılırken, okuduktan sonra bu kitaptan ders çıkarmamız gerekiyor. Böyle hayatlar var mıdır, vardır. O yüzden 'yolumuzdan şaşmamamız, elimizdekilerin değerini bilmemiz gerekiyor.'
#alıntı
"...akşam rüzgâr pencereye vurur, lamba yanarken ateşin başına oturup bir kitap açmaktan daha tatlı ne var ki?"
Halid Ziya'yı edebi olarak arşa çıkaran bir eser olmuş diyebilirim. Mai ve Siyah'tan sonra yine çok beğenerek okudum bu romanı da. :)
Eseri anlatacak olursam; Melih Bey Takımı olarak adlandırılan Firdevs Hanım ve iki kızı Bihter ile Peyker sosyetede pek iyi bir nam salmazlar. Firdevs hanımın kaçamaklarını öğrenen Melih bey kalp krizi geçirerek
Dr Charles bir hasta için çiftliğe gidiyor ve Emma ile de yolu bu şekilde kesişmiş oluyor. Belli bir zaman sonra da evleniyorlar. Fakat Emma hicbir şeyden memnun değil. Gözü sürekli dışarda.
Genel olarak bakınca ben kitabı sevemedim maalesef. Charles çok saf Emma ise kendini zeki sanan bir budala bana göre. Kocasından gizli etmediği şey kalmadı resmen. Belli bir zaman sonra "Charles daha sana ne yapsın be!" dedim. Ama kitabın sonunda oh olsun da demedim değil yani. Sonu beni çok tatmin etti de işte genel olarak bakınca o tadı alamadım ne yazık ki.
İlham Kaynağı Olan Kitap
Realist akımın ilk ve önemli örneklerinden biri olan , Tolstoy, Proust gibi daha birçok yazara ilham kaynağı olan Madam Bovary okunmalıydı, okunmasa olmazdı.
Betimlemeler çoğu okuyucuyq sıkıcı gelmişse de benim çok hoşuma gitti. Nitekim kendimi kitapta geçen yerlerde buluverdim. Hele ki hacamat yapılan bölümde sanki ben de o odanın içindeydim, o telaş iliklerime kadar işledi ve bir taraftan da odadakilerin halleri , diyaloglar komikti ve ben de yanlarındaydım.
Madam Bovary okuduğu kitaplardaki gibi aşk arayışı içinde, kusursuz aşk peşinde olan bir kadın. Bu kusursuz aşkın nitelikleri arasında erkeğin ekonomik durumunun iyi olması, ünvan sahibi olması, şan şöhreti de sayabiliriz. O, zincirlerinden kurtulmak istiyor ve gözü yüksekte. Kendisi dışında kimseyi de umursadığı söylenemez ki eşine ve çocuğuna karşı sorumluluğunu düşünmez durumda. Herşey mükemmel olmalı ona göre. Ve tabi hazin son.
Kitaba sadece aşk romanıymış bakmak hata olur. Hristiyan inanışı adetlerinden, kilise, din sorgulamalarına dair bilgi edinebileceğiniz, Fransa tarihinden Fransa’nın güçlü kadınlarını, Voltaire gibi filozofları, Fransız ressamın resmettiği Türk kültürünü yansıtan tablosunu araştırma ihtiyacı hissedeceğiniz bir kitap. Şimdiden iyi okumalar.
