gregor samsa

gregor samsa
@flu_hayat
İst.
91 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
— Ne arıyordun dostum? diyor. Tramvayları mı? Asansörleri mi? Sinemayı mı? Elektrik sandalyesini işleten yüksek gerilimli akımıyla elektrik ışığını mı? Ya da Pigalle alanındaki havuzda yıkanmak mı istiyordun? Delirmişsin sen, diye devam ediyordu Paris'li. Birbirinden esaslı iki karı arasında yaşıyorsun, sevimli bir çıplaklar topluluğunun içinde ve doğanın göbeğinde çırılçıplaksın. Kayıntı bol, içiyor, avlanıyorsun. Deniz var güneş var, sıcak kum var, bedavadan sunulan gerçek inciler var, bundan iyisini nereden bulacaksın? Söylesene, nereden bulacaksın? Otomobillerin altında kalmamak için koşarak karşıdan karşıya geçmek, kira, terzi borcu, elektrik ve telefon faturası, canın çektiğinde bir otomobil parası ödemek, açlıktan gebermeyecek kadar para kazanabilmek üzere memur ya da hamal olarak sabahtan akşama dek çalışmak için mi kaçtın oradan? Seni anlamıyorum ağa!
Reklam
Uygarca eğitimin ikiyüzlülüğünü taşımayan insanlar, doğal bir tepki gösterirler. Anında sevinir ya da kırılır, neşeli ya da kayıtsız kalırlar.
Alçak, tanıdın mı beni? Benim ben, büyük bir keyifle müebbetliğe gönderdiğin Kelebek. Üstün eğitimden geçmiş bir adam olmak için bunca yıl çalışıp gecelerini Roma hukuku ve diğer hukuk kitapları üzerinde geçirmeye değer miydi sanıyorsun? Latince ve Yunanca öğrenmeye, gençliğinin en güzel yıllarını iyi bir hatip olma uğrunda harcamaya değer miydi? Gele gele nereye geldin namussuz herif? Yeni ve iyi bir toplumsal yasa yaratmaya mı? Kalabalıkları, barışın dünyanın en iyi şeyi olduğuna inandırmaya mı? Eşsiz bir din felsefesi ortaya atmaya mı? Ya da üstün üniversite eğitiminle, başkalarını doğru yola sokup kötülük yapmaktan vazgeçmelerini sağlamaya mı? Söylesene, bilgini insanları kurtarmak için mi kullandın, yoksa boğmak için mi?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şizofrenlerin uzaklaştıkları gerçeklik - ya da aslında hiç dahil olmadıkları - kişilikler arası yaşamın gerçekliğiydi, verilmiş değerleri olan verilmiş hır kültür içindeki yaşamın; söz konusu olan biyolojik bir yaşam ya da herhangi bir miras kalan yaşam biçimi değildi, o öğrenilen bir yaşamdı. Kişinin çevresinden, ailesinden, büyüklerinden, öğretmenlerinden ve genel otorite figürlerinden . . . bireyin oluşum yılları boyunca onunla temas kuran herkesden azar azar toplayarak öğrendiği bir yaşam.
O zaman animistik evrenin, gerek zaman gerekse içerik açısından, narsizme denk düştüğünü görürüz; dinsel evre, baba ve anneye başeğmenin anlattığı nesne bulma evresine denk düşer; bilimsel evreyse, zevk ilkesiyle ilişkisini keserek ve kendini gerçekliğe uyumlulaştırarak nesnesini dış dünyada arayan bireyin olgunluk durumuna tümüyle denk düşer.
Reklam
Reklam
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.