Japonya'nın 124. imparatoruydu, Hirohito. Japon Tanrısı olması anlamıyla belki de son imparatordu. Ve Japonlarca Tanrı kabul edilen bu adamla konuşulamaz, dokunulamaz, gözlerinin içine bakılamazdı. 2. dünya savaşını kaybeden, milyonlarca kayıp veren Japonlar, savaşın sonunda Amerikalılar kapılarına devasa güçlerse, atom bombalarıyla, kitle imha
Liste #39905161 iletisinde son aşamaya geldi, iletiye bakıp görüşlerinizi söylerseniz sevinirim
------------------------------
#39495551 iletimden fark edebileceğiniz gibi öz be öz sitesel bir kitap listesi oluşturma çalışmalarına başlıyorum. Bu listenin konusu - haliyle- zor kitaplar
Tutunamayanlar anlamakta zorlandığım kitaplardan ve yarım bıraktım haliyle. Fakat saatleri ayarlama enstitüsü okuduğum iyi kitaplar arasında bence listeden çıkarılmalı.
Oldukça geniş bir alanı kaplayan, çok yönlü, çok boyutlu bir problem olmasından dolayı "iman" konusu net bir şekilde açıklanamamıştır.
Bu kitap imanı daha net bir açıklığa kavuşturabilmek için geniş bir felsefi açı ile ele almak yerine daha dar bir felsefi açı olan epistemoloji yani bilgi felsefesi üzerinden iman tanımı yapılmıştır.
İmanın daha iyi kavranabilmesi için öncellikle onun alt dalı mahiyetinde olan "ilgi-şüphe-zan-inanç-bilgi ve iman" kavramları üzerinden yol alınmıştır.
Bu kitabı bilhassa benim için önemli kılan ise;
İmana bir netlik kazandırmasından sonra Hıristiyan imanı ile İslam imanı arasındaki farkı bariz bir şekilde ortaya koymasıdır.
'özelliklede inanç-iman arasındaki farkı daha iyi kavrayabilmek adına muhakkak okunması gereken temel bir eser.'
Dinler tarihi üzerine biraz daha yoğunlaşırsanız "iman problemi"ni daha iyi fark ediceğinizi düşünüyorum.
Bilhassa ülkemizde iman ve inanç kavrami oldukca birbirine karıştırılan ve hatta birbirinin yerine kullanilan kavramlar olmuştur.
"imani" alt katmanlarıyla doğru kavradiğımızda,
Özellikle de Hıristiyan imanının altini boşaltmış oluyor yani bir dinin temelini sarsıyor.
bu yuzden daha iyi fark etmemiz idrak etmemiz için okunmaya değer olduğunu düşünüyorum.🖒