Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

-elif c:-

-elif c:-
@framenko
18 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Şarap yanakların kadar pembe Pişmanlığım buklelerin kadar hafif olsun
Sayfa 273Kitabı okudu
Reklam
"Bunca şevkle tutunmaktan hayata, Serbest kalmış korkudan, ümitten, Kaçar ve şükrederiz tanrılara; Bu lütuf geldiyse hangisinden. Bir canlı sonsuza dek ömür sürmez Ölü adam hiçbir zaman dirilmez En yorulmuş nehir bile dinlenmez Denize ulaşmadan salimen."
Sayfa 477Kitabı okudu
"Hayattan hiç korkmamışımdır, ama bir gün hayata doyabileceğimi hiç hayal etmemiştim. Hayat beni o kadar doyurmuş ki hiçbir şeye arzu duymuyorum. Duysaydım, şu anda seni istemem lazımdı. Ne kadar hasta olduğumu anlıyor musun?"
Sayfa 462Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hayatta her şey kötüye gidebilir, aşk hariç. Yeter ki bitkin düşen, bocalayıp tökezleyen zayıf iradeli biri olmasın, aşk hiçbir zaman yolunu şaşırmaz."
Sayfa 315Kitabı okudu
Yani kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olamayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu.
Sayfa 302Kitabı okudu
Reklam
Düşünmeyi bilen insanın, görmek için bakmaya ihtiyacı yoktur. Bakmadan önce düşünmek daha önemlidir. Farabinin "Bazıları uyanıkken de göremezler" dediği tam da budur.
Sayfa 115Kitabı okudu
Ancak şu unutulmamalıdır ki gerçeği ve korkuyu yaşamadan, o korkunun ötesine geçemeyiz. İnsanın başındaki belaları def etmesinin en kısa yolu onu kabullenmektedir.
Halbuki güzelliği içlerinde hisseden insanlardan olsalardı, o parlayan gözlerin ve hararetlenmiş yüzün, gencin aşkla ilk tanışmanın belirtisi olduğunu anlayabilirlerdi.
Gerçek dünyada başarılı olanlar akıllılar değil, cesurlardır.
Sayfa 191Kitabı okudu
"Sürekli olarak düşüncelerimi ve duygularımı denetlemeye çalışırım. Hayatta defalarca, duygu yükseldiğinde aklın etkisinin azaldığını gördüm."
Reklam
Bir zamanlar Sir William Osler'in söylediği gibi, "Bir çağda dünya görüşü olan şeyler, bir sonraki çağda saçmalıklara dönüşmüş, dünün ahmaklığı ise yarının bilgeliği olmuştur."
Sizlere varsıllığın erdem getirmediğini ama erdemin hem bireyi hem de devleti varsıllık ve başka türlü iyiliğe ulaştırdığını söylüyorum.
Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir âna bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak...Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak.
Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin nitelikleri hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rastgeldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?
Bütün teessürlerimiz, kırgınlıklarımız, hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
Bu sıralarda, insanların birbirlerini aramaları, bulmaları ve birbirlerinin içini seyretmeleri için konuşmanın neden muhakkak surette lazım olmadığını, neden bazı şairlerin boyuna, tabiatın güzelliği karşısında yanlarında konuşmadan gidecek birini aradıklarını anladım.
Reklam
Ama ruhumuz böyle gökyüzlerinde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor.
Ama iyi bir insan olmanın peşinde koşmak için çok genç, tutkulu ve yapayalnızdım. Bu samimi arzumu, her dile getirişimde aşağılanma ve alayla karşılaştım. Ne zaman adi ihtiraslara sahip oldum, o zaman insanlar beni övdüler ve teşvik ettiler.
Avunduğum başka bir şey daha var: İnsanın çocuksu, temiz vicdanı tohumun içindeki öz gibidir. Bu öz olmadan hiçbir tohum gelişemez ve bizleri ileride ne beklerse beklesin, insanlar yaşadıkça hak, doğruluk denen şey de orada var olacaktır.
Sayfa 182 - NoraKitabı okudu