Hoş geldim.
Adım Eylül benim.
Ben aşkım
Hoş geldim.
Ne yakarım , ne yıkarım.
Biraz yaprak dökerim.
Bir bardak demli çayım,
maviyim biraz,ve biraz da erguvan....
Bir kaç mürekkep kokulu kitap
belki biraz sevgiliye hitap,
biraz kumsal , biraz mehtap,
adım Eylül benim…
Harmanım , hasadım başak başak.
Adım Eylül benim, ve aşkk ;
Aşka hüzün yasak..
Zira adım Eylül benim , sevdayım sağanak sağanak…
git tabii git.
kirpiklerime bir kara diken de sen ekle.
henüz sokaklarına bile alışamadığım bu şehre ver beni.
ve bakışının talan ettiği yerlerimi al
öyle git.
gidersen git tabii
yıkılmaz bu şehir
yalnızca dokunduğum bütün kelebekler ölür
ellerim üşür
korkarım yağmur yağarsa,
ellerimi de götür.
aaah sevgili.
Sen aklima gelince Islak
bi türkü düşer kurak dudaklarıma,
sağanak sağanak ıslanır yanaklarım.
Gök gürler, şimsek çakar, elmacık
kemiklerimden seller akar sen aklıma
gelince
Deniz çekilir içimde, sonra
hoyratça kabarır hislerim yüregimi döver
dalga dalga
sen aklima gelince viran
bir obaya düşer yolum, çoban ateşi gibi
cayır cayır yanar solum.
eyy sevgilim…Evden eve çizgi
çizgi patika yolum
Sen aklima gelince
ahbabim oluyor ölüm..
azraile can kurban gülüm, şayet
seni mutlu edecekse ölümüm…
Benim çocukluğumda soframıza kuşlar konar rüyalarımıza melekler uğrardı.
Kapımızdan yoğurtçu bahçemizden ishak kuşu kalbimizden yeni çıkan şarkılar geçerdi.
Kışın bir sobamız olurdu sobanın yanında kedimiz kedinin önünde yün yumağı
bir Hayat Bilgisi fotoğrafı gibiydik.
Yerli malı kullanan yurdun üç tarafı denizlerle çevrili
kuruüzüm incir fındık