Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

SAMET ANGIN

SAMET ANGIN
@fuji
Bir Milyon Yıl Sonra
Bir milyon yıl sonra dünyanın etrafındaki boşlukta herhangi bir ruh uçacak olsa sadece çamur ve çıplak kayalıklardan başka bir şey göremeyecektir. Kültür, ahlak kuralları, her şey ortadan kalkacak, dulavratotu bile yetişmeyecektir. Dükkan sahibinin önünde hissettiğin utancın, değersiz Hobotov'un, Mihail Averyanıç'ın yorucu dostluğunun ne anlamı vardı ki? Bunların hepsi önemsiz ve saçmaydı.
Sayfa 56 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Gökten Düşen Melek
Yalnız kalmadan hakiki mutluluğu bulmak mümkün değildi. Gökten düşen melek muhtemelen, diğer meleklerin henüz tatmadığı o yalnızlık duygusunu arzuladığı için Tanrı'ya ihanet etmişti.
Sayfa 51 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Andrey Yefimıç ile Ivan Dmitriç arasındaki diyalog
-Sıradan bir insan iyiyi ya da kötüyü dışarıdan, yani bir atlı arabadan ya da bir çalışma odasından bekler. Düşünen bir insan ise kendinde bulur. -Gidin de bu öğretiyi sıcacık, turunç kokan Yunanistan'da yayın. Söyledikleriniz bu iklime göre değil. ... Diyojen'in bir odaya da, sıcak bir eve de ihtiyacı yoktu. Bütün bunlar olmadan da orada hava sıcak zaten. Gidip bir fıçının içinde uzanıp portakal ve zeytin yiyordu. Eğer Rusya'da yaşamak zorunda kalsaydı bırakın aralık ayını, mayısta bile bir oda isterdi kendine. Muhtemelen soğuktan iki büklüm kalırdı.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat can sıkıcı bir tuzaktır.
Hayat can sıkıcı bir tuzaktır. Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde ve tam bir bilinç kazandığında kendini istençsiz olarak sanki çıkışı olmayan bir tuzağın içindeymiş gibi hisseder. Aslında insan, iradesi dışında birtakım tesadüfler tarafından yokluktan var olmuştur. Peki neden? Varlığının anlamını ve amacını öğrenmek ister, sorularına cevap alamaz ya da saçma sapan cevaplar alır. Kapıyı çalar, ama açan kimse olmaz. İşte tıpkı bir hapishanede ortak bir felaketle birbirine bağlı olan insanlar bir arada olduklarında kendilerini nasıl daha rahat hissederlerse, hayatta da analiz etmeye ve sentezlemeye yatkın olan insanlar bir araya geldiklerinde onurlu ve özgür düşüncelerini birbirlerine aktararak vakit geçirdiklerinde bu tuzağın farkına varmazlar. Bu bakımdan akıl yeri doldurulamaz bir zevk kaynağıdır.
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Akıl Kitap Sohbet
Siz de çok iyi bilirsiniz ki, bu dünyada insan aklının yüksek manevi dışavurumu dışındaki her şey önemsiz ve sıkıcıdır. Akıl, hayvanlar ve insanlar arasında keskin bir sınır çizer, insandaki ilahi yöne ışık tutar, hatta bir dereceye kadar gerçekte var olmayan ölümsüzlüğün yerini tutar. Buradan yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki akıl, elimizde olan yegane zevk kaynağıdır. Etrafımızda akla dair hiçbir şey görmüyor, duymuyoruz, bu da zevkten mahrum olduğumuz anlamına geliyor. Gerçi elimizin altında kitaplar var, ama bu canlı bir sohbetin, karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor. Çok da doğru olmayan bir kıyaslama yapmama müsaade edecek olursanız, bence kitaplar notaya sohbet ise şarkı söylemeye benziyor.
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Yayınları, Andrey Yefimıç
Reklam
Tıbbın Gayesi
Tıbbın gayesini, ilaçların acıları hafifletmesi olarak görürseniz kaçınılmaz olarak ortaya şu soru çıkar: Acıları hafifletmenin amacı nedir? İlk olarak, acıların insanı kusursuzluğa götürdüğü söylenir. İkinci olarak ise, eğer insanoğlu acılarını haplarla ve damlalarla hafifletebileceğini öğrenirse, bugüne kadar onları hem her türlü kötülükten koruyan hem de onlara mutluluk bahşeden dini ve felsefeyi tümüyle tek edebilir.
Sayfa 17 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Kötülük ve İyilik Hakkında
Sonuçta maddi ya da manevi bir pisliği bir yerden kovsanız da başka bir yere sıçrayacaktır. Pisliğin kendiliğinden yok olmasını beklemek gerekir. Üstelik hastaneyi açan insanlar bir şeylere tahammül ediyorsa, hastaneye ihtiyaçları var demektir. Önyargılar, gündelik yaşantımızdaki bütün bu pislik ve iğrençlikler gereklidir, çünkü bunlar gübrenin kara toprağa dönüşmesi gibi zamanla faydalı bir şeye dönüşür. Kökeninde pislik barındırmayan iyi bir şey dünya üzerinde bugüne kadar görülmemiştir.
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Emekli bir asker olan yaşlı bekçi Nikita
Nikita, bu dünyada düzeni her şeyden çok seven ve bundan ötürü de dayak atma gerekliliğine inanan saf, iyi niyetli, işine bağlı, kıt görüşlü insanlardandır. Yüze, göğse, sırta, nereye denk gelirse oraya vurur ve bunu yapmazsa burada düzenin sağlanamayacağına inanır.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hayattaki Güvensizlik
Ne zaman güvensiz olsan, daha canlı, daha uyanık olduğunu fark edersin. Bu yüzden çoğu zengin insan sıkıcıdır: üzerlerine tuhaf bir aptallık ve uyuşukluk çöker. Çok güvendedirler, hiçbir mücadele yoktur. Öyle güvendedirler ki zeki olmalarına gerek yoktur. Güvendedirler -zekaya neden ihtiyaçları olsun ki? Zeka, mücadele olduğunda gereklidir, zeka, mücadele ile tetiklenir.
Sayfa 114 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Goethe den alıntı.
İnsanları birleştiren duygular, ayıran da fikirlerdir. Duygular bizi bir araya getiren basit birer bağdır. Fikirler ise çeşitlilik prensibinin temsilcisidirler ve bu yüzden insanları çeşitli gruplara ayırırlar. Gençliğin dostluğunu meydana getiren duygulardır. Yaşlılığın hiziplerini de yaratan fikirlerdir. Eğer bunun vaktinde farkına varabilir ve başkalarına daha toleranslı bir gözle bakacak şekilde düşüncelerimizi eğitebilirsek, daha barışçıl bir mizaca sahip olur ve fikirlerin dağıttığı insanlar his bağları ile bağlamaya muvaffak oluruz. Goethe
Sayfa 196 - ALFA Yay.Kitabı okuyor
Reklam
Cehalet/Gücün kara deliği
"Oysa bir konuya derinlemesine eğilmek için çok zamana ve özellikle de zaman harcama lüksüne ihtiyaç vardır. Verimsiz yolları aşındırmak, açmazları keşfetmek, kuşku ve can sıkıntısına mahal vermek ve minnacık sezgi tohumlarının yavaşça büyüyüp çiçek açmasına müsaade etmek gerekir. Harcayacak zamanınız yoksa hakikate asla ulaşamazsınız."
Sayfa 206 - IV. Kısım: HakikatKitabı okudu