Yürüyorum,
azarlanıyorum fışkıran başaklarla,
iki bomba gibi taşıyorum koltuğumdaki bir çift somunu,
hurdahaş bir sancıyla geçiyorum badem çiçekleri altından,
gözlerim nemli değil,
gözlerim namlu.
Sonra aramıza şehirler girecek,
hiç karşılaşmayacağız.
Tesadüfler bile,
bir araya getiremeyecek.
Sonra da belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek.
Bir insan ne karar kendi kendisine yeterse, başka insanlara o denli az gereksinim duyacaktır. Yüksek bir zihin düzeyinin bir insanı toplum dışına itebilmesinin nedeni budur.