Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Soru: Susmanın bu kadar büyük fazilete sahip olmasının sebebi nedir? Cevap: Bunun sebebi dilin âfetlerinin çok olduğundandır. O âfetlerin bir kısmı şunlardır: Hatalı konuşma, yalan, gıybet, dedikodu, gösteriş, nifak/ikiyüzlülük, kötü konuşma, mücadele, nefsi temize çıkarma, bâtila dalma, düşmanlık, fuzûlî konuşma, hakkı değiştirme, gereğinden fazla ya da az konuşma, halka eziyet etme, namusu zedeleme... Bunlar birçok âfettir. Hepsi dilden geçer. Dile hiçbir ağırlık vermezler. (Zikirle meşgul olmayanın) kalbi, bunları konuşmaktan lezzet duyar. İnsanın tabiati ve şeytan, kişiyi bunlara sevkeder. Bunlara dalan, dilini pek az tutabilir. Dolayısıyla dilini, hoşuna giden şeylerde serbest bırakır. Hoşuna gitmeyen şeylerde ise tutar. Bu mevzu, ilmin derin konularındandır. Tafsilâtı yakında gelecek. Söze dalmada tehlike, susmada ise selâmet vardır... Bundan dolayı susmanın fazileti büyüktür. Susmakta himmet/gayret toplanır, vakar/olgunluk devam eder. Tefekkür için, zikir ve ibadet için vakit bulunur. Bir de dünyada, sözün getireceği tehlikelerden ve âhirette hesabından emin kalır. Bu konuda yüce Allah (c.c) şöyle buyurmuştur: "İnsan bir söz söylediğinde muhakkak yanında onu gözetleyen ve hemen yazan bir melek bulunur."Kaf/18.ayet
Fuzuli konuşmaktan neden kaçınılır.
1-Üzerine gerekmeyen ve sana faydası dokunmayan şeyler hakkında konuşma; çünki bu fuzûlî bir iştir, zararından da emîn değilsin. 2-Yerini bulmadıkça lüzumlu olan sözü de konuşma. Çok kere faydalı söz yerini bulmaz da kaybolur gider. 3-Ne halim, (yumuşak) ne de sefih, ahmak kimselerle mücadele etme. Çünki halim kalbinden sana buğz eder. Ahmak ve âdi kimseler dili ile sana eziyyet ederler. 4-Tanıdığın kimse yanından ayrıldığı zaman, onun ayrı bir yerde seni nasıl anmasını istersen, sen de onu öyle an. Sen afv edilmeni istediğin husûslarda, onu da afv et. 5-Kardeşinin sana ne şekilde muâmele yapmasını istersen, sen de ona o şekilde muâmele et. Suçlu olarak yakalanıp ihsân ile mükâfat görenin ameli gibi amel et."
Reklam
İstanbul'da 1994 senesinde tertiplenen “Fuzûlî Sempozyumu”nda Türkiye Yazarlar Birliği' tarafından (“XX. yüzyılda Fuzûlî Dîvânına bir nazire: Şeydâ Dîvânı” başlığı ile takdim edin) o makâmın muktezâsına konuşması istenen Şahin Uçar'ın, işbu montajıyla kendi Divanı hakkında Söylediği sözler: nihân etdim kelâmım gerçi ma'nâ
Ahiret yoluna girmek için gerekli olan kalbin islahı, ancak kişinin nefsini mubah olan yiyeceklerden alıkoymasıyla mümkün olur. Şayet nefis bazı mubahlara karşı engellenmezse, o zaman yasak olan şeylere tamah eder. Kim dilini gıybetten ve fuzûlî kelamdan muhafaza etmek isterse, Allah'ı zikretmek ve dindeki mühim işler hariç sükût etmesi şarttır. Tâ ki konuşma arzusu onda ölür ve sonrasında hak olan şeyler hariç konuşmaz.
Mihnet-i aşk ey dil âsândur diyü çok urma laf Aşk bir yükdür ki ham bulmuş anun altında kaf (Fuzûlî) Ey gönül aşkın sıkıntısı kolaydır diye çok konuşma ;zira aşk öyle bir yüktür ki kaf,onun altında bükülüp kalmıştır.
Şâyet, "Sükûtun bu büyük fazîleti nereden geliyor ve sebebi nedir?" dersen bilmiş ol ki; bunun sebebi hatâ, yalan, çekiştirme, söz gezdirme, riyâ, nifak, fuhuş, mirâ, tezkiye-i nefis, bâtıla dalma, husûmet, fuzûlî konuşma, tahrif, ziyâde, noksan, eziyet, şerefe dokunma gibi lisân âfetlerinin çok olmasıdır. Bunlar pek çok âfetlerdir. Bunlar, dilde dolaşır, dile ağır gelmezler, gönlün hoşuna giderler. İnsan tabiatından ve şeytanın vesvesesinden bunlara teşvîk edilir. Bunlara bir kere dalan kimse, kolaylıkla kendini kurtaramaz. O sevdiklerinde dili serbest bırakır, ancak hoşlanmadıklarından dilini çekebilir. Ileride anlatacağımız gibi, bunlar ilmin kapalı meselelerindendir. Bunlara dalmakta tehlike var, sükûtta ise selâmet vardır. Bunun için sükûtun fazîleti büyüktür. Bütün bunlarla beraber sükût etmekte aklını başına almak vardır. Vakar vardır. Fikir, zikir ve ibâdet için huzur vardır. Dünyada dedikodulardan, âhirette de bunların hesâbını vermekten selâmet vardır. Nitekim Allahu Teâlâ: "İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın." (Kâf sûresi, 50/18) buyurmuştur.
Sayfa 390Kitabı okudu
Reklam
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Herkesin büyük,küçük,genç,yaşlı heryaşa hitap eden çok güzel bir eseri. Bizim bazen beyaz yalanlar diye süslediğimiz, bazen tahammül edemeyip bir iki gereksiz laf söylememiz, münakaşa, gıybet, yapmacık konuşma,alay etmek,fuzûli konuşmak, söz taşıma, yemin etmek ve söz veripte sözümüzü yerine getirmemek.Bunlar şu ahir zamanda bizim önemseyemediğimiz ama ahiret hayatımız için dilin afetlerinden ibarettir..Mutlaka ama mutlaka okuyun tavsiyemdir
Dilimize Nasıl Sahip Çıkabiliriz
Dilimize Nasıl Sahip Çıkabilirizİmam Gazali · Polen Yayınla · 20157,4bin okunma
Abdullah b. Mesud (r.a.) der ki: "Fuzûlî konuşmalardan sizi sakındırırım! Kişiye ihtiyacını göreceği konuşma yeter.'
Sayfa 44 - Semerkand AileKitabı okudu
•sanırım çoğu zaman konuşma ve sükûtta şair Fuzûli'nin şu şiârına düçar kalıyoruz: " sussam gönlüm razı değil, söylesem tesiri yok."
Kim dilini gıybetten ve fuzûli kelamdan muhafaza etmek isterse, Allah'ı zikretmek ve dindeki mühim işler hariç sükut etmesi şarttır. Tâ ki konuşma arzusu onda ölür ve sonrasında hak olan şeyler hariç konuşmaz. Bu durumda onun sükûtu da konuşması da ibadettir.
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.