Tarihseverlere ve meraklısına tavsiye edilir. Osmanlı tarihine hakim olanlara pek tavsiye etmiyorum onlara çok yüzeysel gelecektir çünkü bu kitap başlangıç için uygun. 600 senelik Osmanlı tarihi, 288 sayfada ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Bu yüzden Osmanlı tarihine giriş için harika bir başlangıç kitabı. Konularına bakacak olursak;
Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler. Gerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.
Dedim: - Ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?
Dediler: - Bizim adetimiz böyledir.
Dedim: - Benim riayetimi gerekli görmüşler ve bana tekaüt beratı vermişler ki ondan her zaman pay alam ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılam.
Dediler: - Ey zavallı! Sana zulüm etmişler ve gidip gelme sermayesi vermişler ki, daima faydasız mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin.
Dedim: - Beratımın gereği niçin yerine gelmez?
Dediler: - Zevaittir, husulü mümkün olmaz.
Dedim: - Böyle evkaf zevaidsiz olur mu?
Dediler: - Asitanenin masraflarından artarsa bizden kalır mı?
Dedim: - Vakıf malın dilediği gibi kullanmak vebaldir.
Dediler: - Akçamız ile satın almışız, bize helaldir.
Dedim: - Hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun fesadı bulunur.
Dediler: - Bu hesap, kıyamette sorulur.
Dedim: - Dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişiz.
Dediler: - Ondan dahi korkumuz yoktur, katipleri razı etmişiz.
Gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey'us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim.
Bir profesör romanı.İskender Pala adeta tüm bilgisini ve yeteneğini bu kitaba dökmüş gibidir.Kesinlikle usta bir kalemden çıktığı son derece aşikar cümleler zihnimde hala yankılanacak kadar etki bıraktı bende. Dili, üslubu ve anlatımdaki enfesliğe diyecek tek kelime bile bulamıyorum.Kanuni zamanından tanzimata kadar anlatılan bir süreçte gerçekleşen olaylar bütünlük içinde yazılmış fakat her parça kendi başına okuyucu cezbeden apayrı bir olay. Divan edebiyatının güçlü isimlerinden çoğunun da yer aldığı kitap, diğer eserlerden farklı şekilde bir insanın dilinden değil bir kitabın dilinden anlatılıyor. Fuzulî'nin yazdığı "Leyla Ve Mecnun" kitabı, onun elinde şekillendikten sonra başına gelenleri, yüzyıllar boyunca yaşadıklarını başkasına gerek duymadan kendisi anlatıyor.Kitaba konu olan uzay araştırmaları merkezi BUAM ve BC olayların aslında temelini oluşturuyor. Kitap içerisinde bütün olaylar bu cemiyet,araştırmalar ve tarihsel süreç mükemmel bir anlatımla kurgulanmış.Okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamayıp,"Bir bölüm daha okuyayım sonra..."dedirten bir akıcılığı var.Fuzulî,Bakî,Zatî,Nedim,Nefî,Şeyh Galip gibi büyük şairler,Evliya Çelebi gibi büyük bir seyyah gibi çoğu ismin zikredildiği ve olaylarda yer aldığı tarih romanından ziyade aşk romanı olma yolunda ilerleyen bir eserdir. Kesinlikle tavsiye ediyorum ve edebiyatla ilgilenen herkesin okuması gerekir diye düşünüyorum. Umarım beğenirsiniz ;)