Kur'an-ı Kerim bu gerçeği şu şekilde dile getirmektedir "(Resulüm!) Kâfirle- rin seni yalanlamalarına şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların: "Biz toprak olduğu- muz zaman yeniden mi yaratılacağız?" demeleridir. İşte onlar Rablerini inkâr eden- lerdir işte onlar (kıyamet gününde) boyunlarında tasmalar bulunanlardır Ve onlar ateş ehlidirler Onlar orada ebedî kalacaklardır"16.
Kur'an-ı Kerim'de "mutlak manada veya mutlaka yakın müphem, belirsiz müddette zamanı ifade eden kelimelerin azlığına mukabil, yıl, ay, gün, gece, gündüz gibi çeşitli uzunlukta ama sınırlı, bölümlü, başlangıç ve sonuç hudutları belli insan hayatının çeşitli dilimlerini ifade eden tabirler çokça kullanılmıştır.“17
Not: İnsan için pratik faydası olanlar en çok zikredilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de gece-gündüzle ilgili sütunların iki kısma ayrılması da gece ve gündüzün kısımlarıyla ilgili ayetleri gösterir. (Canan, İbrahim, a.g.e., s. 26).
"Mutlak mânâya yakın belirsiz müddette zamanı ifade eden kelimeler, asr ke- limesi 1 defa; dehr kelimesi 2 defa; hukub, ahkâb 2 defa; kam, kurun kelimeleri 2 defa geçer"18.
"Ebediyet kavramının (ebed kökünden 28 defa, huld kökünden 87 defa ve sermed kökünden 2 defa) 117 defa geçmesi, yani onun çokluğu ise tabiî ve zarurîdir.
16 (13) Ra'd/5, (Ayrıca bkz. 36/78; 37/16).
17 Canan, İbrahim, İslâm'da Zaman Tanzimi, CihanYay. İst. 1985. s. 25.