Öylesine olamaz ki, "ne doğrudur" sorusu üzerine haz duyumları da söz sahibi olunca, bu neredeyse karşıt bir kanıt oluşturur, en azından da "doğruluk" konusunda güçlü bir kuşku uyandırır. "Haz" kanıtı, ancak "haz" için bir kanıttır, ― başka bir şey değil; dünyanın neresinden çıkıyor ki, d o ğ r u yargılar yanlışlardan daha Çok hoşnutluk yaratsınlar ve bir önceden kurulmuş uyuma) uyarak, yanlarında zorunlu olarak haz duyguları getirsinler? ― Bütün sert, derin yapılı tinlerin deneyimi bunun t e r s i n i söyler. Kişi, atacağı her doğruluk adımı için, kendisiyle savaşmak zorundadır; yüreğinin, yaşam sevgisi ve güveninin bağlı olduğu her şeyi buna feda etmek zorundadır. Bu da ruh büyüklüğü gerektirir: doğruluğa hizmet, en güç iştir. ― Öyleyse, tinsel konularda dürüst olmak ne demektir? Kişinin kendi yüreğine karşı sert olması, kişinin "güzel duygular"ı horgörmesi, kişinin her Evet ve Hayır'ı bir vicdan işi yapması! ― İnanç mutluluk verir: d o I a y ı s ı y l a, yalan söyler...
Sayfa 74 - İthaki Yayınları 2. Baskı İstanbul, Haziran 2008Kitabı okudu
" B i r i k m i ş
ö f k e s i n i
u z u n
z a m a n d a n
b e r i
h e r h a n g i
b i r
ş e y e
b o ş a l t m a k
i s t e y e n
b i r
i n s a n d ı m . "
Müzik iç dünyamız açısından kendi başına ve kendisi için o denli önemli değildir; dolaysız bir duygu dili olarak kabul edilebilecek denli derinden heyecan verici değildir; müziğin şiir sanatıyla kadim bağlantısı ritmik devinime, sesin şiddetine ve zayıflığına o denli simgesellik katmıştır ki şimdi müziğin doğrudan iç dünyamıza hitap ettiğini ve iç