Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gamze Köle

Gamze Köle
@gamzespresso
Gamze taraf etkisi
Sınıf öğretmeni
Adnan Menderes Üniversitesi
23 Ekim
79 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
sevmeyi özledim biliyor musunuz? kayıtsız şartsız bir gülüşü. olur olmaz yerde ağzıma bir öpücüğün konmasını. bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü. ‘nerde kaldın’ ayazını değil, 'hoş geldin’ iyiliğini. hiçbir şeyle yatışmayan yürek telaşını. kapı zilleriyle telefonlar arasında tükenmeyi. geceyi bir hayal hazinesine çeviren uykusuzluğu. bir gövdenin önünde diz çökmeyi. kendimi severek yürümeyi kalabalıkta. 'göğe bakma duraklarını’ özledim. yağmuru kirpiklerinden içmeyi. yumruk kadar bir yüreğe dünyayı sığdırma hünerini. 'sana sevinç verdiğim sürece ben buradayım’ zenginliğini özledim. otel odalarının insanı bir yaprak gibi incelten kederini. başka kentlere vuran rengini güneşin. başka sokakların telaşıyla çoğalmayı. dünyayı yudum yudum aşka çeviren yalnızlığı…
Reklam
Seni sevince kıpırdayan her şiiri kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum...
Ne var ki her şey kusurludur ve en güzel günbatımının daha güzeli bize uykuyu getiren hafif yelin daha huzurlusu hep vardır

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar. Ama şimdi inanıyorum. Sen beni inandırdın. Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.
Reklam
"... ben seni sevmek istiyorum, diyecektin, diyemedin. Güzellik tanrının değil, insanın insana bağışıdır diyemedin. Yalnızlık, taşa çevirir yüreği, diyemedin. İnsan sevmezse dünya bir yaşama cezasından başka nedir ki, diyemedin. Her vazgeçişte gövdemiz biraz daha uzaklaşır bizden, diyemedin. İnsan bütün acılardan sadece bir sevgi sözüyle döner dünyaya diyemedin."
Belirsizliğin, evrenselliğini, kontrolümüzün güçsüzlüğünü ve yaşamda değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu fark etmek bize tahammül yolunda kapılar açabilir.
ne, biliyor musun gönül yorgunluğu? kendinden soğuyorsun. sözünden soğuyorsun. geçmişinden soğuyorsun. inandıklarından soğuyorsun. baktığın yüzlerden soğuyorsun. içine bile bakmıyorsun artık. dünya, inandığın o yitik cennet değil. durup dururken inciniyorsun. kötü söz gerekmiyor bunun için. sana söylenmesi de gerekmiyor sözün. tam kirpiklerinin ucunda bir yarım ay, dudaklarında bir boyalı söz... bir kırıcı gülüş yetiyor kapanman için. saygısız ses, kibirli gövde, tüküren gözler... kalabalık, tanrısından büyük! iskeletine kadar çekiliyorsun. birisine bir söz söyleyeceksin; sessizlik boğucu; şu uzun ayrılığa bir özür, bir sitem... kırk cümle kuruyorsun, ağzını açmadan vazgeçiyorsun. incinme değil bu, insana olan inancı yitirme! yaranı evde bırakıp çıkıyorsun sokağa. öyle acıklı bir uzaklık ki, şikayetin sularını çoktan geçtin. hiçbir şeye öfke duymuyorsun. insan boylu boyunca bir hastalık. insan korku. insan yıkım. ihtiraslarının külü insan. inanmıyorsun artık. anlamamak değil, inanmıyorsun! can sıkıntısı değil, inanmıyorsun! yaşamak korkusu değil, inanmıyorsun! ruhun hazan mevsimi bu. insanın kötülüğe dönüşmesi.
Reklam
Ve dedim ki kalbime, budalaya ne olduysa olacaktır bana da...
gece gece yine satırlarına düştük be
Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekala, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?
Toprağa düşen bir buğday tanesi yok olmazsa, yalnızca bir buğday tanesi olarak kalır; ama yok olursa o zaman bereketli ürün doğurur
Geçmişle eski alemle her şey, birden bitti, oradan ne bir haber ne bir ses isterim artık! Yeni aleme, yeni yerlere, hem de bir daha geriye bakmadan
218 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.