Yaşımız gereği olacak, yeni yeni öğrendiklerimizi bire beş katmadan satmazsak edemezdik. Bir kahvenin tenha taraçasında, bütün kaygılarımızı hiç olmazsa o an için bir yana atarak, şiirin kurallarını araştırdığımız o yaz gecesi ne güzeldi. Yeni yeni tanımaya, sevmeye başladığımız duygular, düşünceler ne güzeldi.
Sayfa 52 - YKYKitabı okudu
Saatler hikayesinden bir kesit
Saatiniz akrebiyle yelkovanın her gün yeni baştan üzerinde dolaştığı sayılara bakıyor,saatleri gösteren o sayılarda geleceğinizi görüyorum.insan oğlunun ömrü saatlerin içinde geçer ne de olsa.
Sayfa 160Kitabı okudu
"İnsanların benden uzaklaşırken alıp götürdükleri, yaklaşırken de getirmedikleri bir şey vardı."
Ah dedi Refik Bey içinden, biz kendimizi bile doğru dürüst anlayamıyoruz. Kaldı ki başkalarına, o başkaları isterse en yakınlarımız olsun, anlatalım. Olur mu böyle şey? Görülmüş müdür bir insanın bir başka insanın içinden geçenleri tıpatıp anladığı?
Sayfa 34 - Yapı Kredi Yayınları, 16.Baskı, Ocak 2014Kitabı okudu
"Ama insanın içinden geçenleri söylemesi berbat bir şey,"
Sayfa 137Kitabı okudu
Belli bir işte olanlar iş saatlerinin dışında ne kadar özgür oluyorlar. İstediklerini başıboş gezenlerden daha büyük rahatlıkla yaparlar. İstedikleri yere giderler. Belli bir işi olmayanlar için olay hiç de öyle değil. Her an bir iş çıkabilir, bir avare için.
Sayfa 42 - Yapı Kredi Yayınları
Saçına o ilk beyaz düştüğü an anlarsın.
Tıpkı annenin söylediği gibi zaman
su gibi akıp geçmiş.
Onca yıllardan aklında kısacık ama
çok kıymetli anlar kalmış.
Taze ekmek kokuları
Komşunun erik ağacı,
Paçaları kısa pantolonun,
Sokak arkadaşların,
Mahalle maçları,lise yılları,
İple çektiğin yazlar, gazoz kapakları,
Bayram sabahları,
Kaldırım kenarındaki sohbetler,
Eve geç kalmalar, az eşyalı, çok insanlı o ele geçmez günler...
Aynada kendine baktığın o dalgınlığın,
Eski fotoğrafları karıştırırkenki şaşkınlığın...
Ansızın çöken yorgunluk olur
Keşkeler düşünce aklına.
İşte bu yüzden, sırf bu yüzden
günü güzel bitirmeli insan.
Sonra bakıp kalıyor arkasından.
SEÇİL OĞUZ
Yazlıkta
Geçen yıldan söyle uzaktan tanıdığım bir kızın bir yaş daha büyüdüğünü görmek beni şaşırttı. Ne var bunda şaşılacak demeyin. Zamanın bizden bir daha geri getirmemek üzere alıp götürdüğü bir şeyler olduğunu, böylece tükendiğimizi anlamak için bir çocuğun bir gün, bir yaş daha büyüdüğünü görmek yetiyor.
Sayfa 162Kitabı okudu
Ah dedi Refik Bey içinden, biz kendimizi bile doğru dürüst anlayamıyoruz.
Yeni doğmuş duyguları, düşleri, tazeliğini bozmadan, o
ilk güzellikleriyle koruyabilsek nemize yetmez; ışıtıverir hemen günümüzü. Ama bir şeytan var, şeytanımız. Aksine bozuyor, çirkinleştiriyor onlan. Kötüleşiyor böylece, çok kez de elimizde olmadan, dostluklarımız, aşklarımız, sanatımız kötüleşiyor.
Sayfa 67Kitabı yarım bıraktı
Bütün gün, bir öğleden sonrasına kadar evde sigrasızlıktan bunaldığım bir yaz günü, önüme çıkan ilk tütüncüden bir sigara almış, çektiğim ilk nefeste dünyanın dünya olduğunu anlamıştım. Şimdi, her gün biraz daha ustalaşarak, o yaz günü sigaradan çektiğim ilk nefesin tadını her yerde, sokakta, sinemada, insanlarda, mahzun dururken, gülerken, denize bakarken, sabah uyandığım zaman, her yerde arıyorum.
Sayfa 42Kitabı okudu
Ne tuhaf, insan yaşadığı günlerden bıkıyor, bir başka türlüsünü yaşamak istiyor ondan da tad almıyor bazan.
Sayfa 75Kitabı okudu
"Anayla oğul, yaşam boyu, yalnızlık denen kumaştan gövdelerine o denli uygun bir giysi biçmişler, dikmişler, giymişlerdi ki bu çetin gecede de seçtikleri yazgıyı sürdürmek zorundaydılar."
Sayfa 235Kitabı okudu