400 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yağmur çiseliyor, korkarak yavaş sesle bir ihanet konuşması gibi. Yağmur çiseliyor, beyaz ve çıplak mürted ayaklarının ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi.
Yağmur Çiseliyor
Yağmur ÇiseliyorOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 202425 okunma
234 syf.
·
Puan vermedi
Çim bir yastığın üzerinde yolculuğumun konaklama yeri geceden geceye değişiyor. Köyümün hayalleri kaldı. --- Bu köye vardığımızda şeftali çiçekleri açmış. Kırmızı yapraklar nehre yansıyor. --- Bu dünyanın kalıcı olmadığını görün ve anlayın.. Ne geç ne de erken çiçekler kalmayacak. --- Geçmiş vefat etti. Gelecek gelmedi. Mevcut kalmıyor. Hiçbir şey güvenilir değildir; her şey değişmeli. Harflere ve isimlere boşuna tutunup, kendinizi onlara inanmaya zorluyorsunuz. Yeni bilginin peşinde koşmayı bırakın. Eski görüşleri geride bırakın. Esas olanı inceleyin ve sonra onun içini görün. Görülecek hiçbir şey kalmadığında, hatalı görüşlerinizi anlayacaksınız. --- Bir sonbahar tarlasında yüzlerce ot çiçek açtı. Diz çökmüş bir erkek geyik ağlıyor. --- Evden çıkmanın yansıması Dalga sesini duymamak için dağa geldim . Artık başka bir şekilde yalnızız; çam ormanında esen rüzgar. --- Karşında oturuyorum ama sen tek kelime etmiyorsun. Kelimeler olmasa da duygular çoktur. Kitaplar ve kutuları yatağın yanına dağılmış durumda. Bambu perdenin dışındaki erik çiçeklerinin üzerinde yağmur damlaları. --- Başından beri dünyanın geçici olduğunu bilsem de, kollarımın kuru olduğu bir an bile geçmiyor . --- Dağın gölgesinde kayaların arasından yosunların içindeki su damlıyor. Bir netlik parıltısı hissediyorum . --- "Yazın ortasında Ryokan şunu duyurdu: "Beş Kaşık Kulübesinde Budist kanonunun tamamını yayınlayacağım. Lütfen gelin ve görün." Köylüler kulübeye gittiler ama hiçbir dini kitap yoktu; yalnızca Ryokan davul gibi karnının üzerinde "Tüm kanon" yazıyordu. Köylüler şaşkına döndü."
The Zen Poems of Ryokan
The Zen Poems of RyokanNobuyuki Yuasa · Princeton Legacy Library · 20141 okunma
Reklam
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Hayat ile Ölüm Arasındaki Trenyolu
Herhâlde Küçük Prens’i duymayan ve onu okumayan kurgusever kalmamıştır. Ondan bu kadar söz edilmesi, üzerine konuşulması bir tesâdüf değil tabiî. Onu kıymetli hâle getiren çocuklara hitap etmesine rağmen bünyesine gâyet dengeli bir şekilde dağıtılmış olan felsefedir. Böylesi şartlara sâhip bir mükemmel kitap daha araştırılsa muhtemel o ki ondan
Galaktik Trenyolu'nda Gece Vakti
Galaktik Trenyolu'nda Gece VaktiKenji Miyazawa · İthaki Yayınları · 2023742 okunma
624 syf.
10/10 puan verdi
Kuvayı Milliye’nin Doğuşu
Okumak için bu kadar geç kaldığıma pişman olduğum nadir romanlardan biri. Milli mücadele dönemini bu denli gerçekçi ve tüm yönleriyle anlatmayı başarabilen başka bir roman var mıdır, okudukça göreceğim. Hem tarihi olaylar çok iyi aktarılmış, hem olayların insan karakterleri üzerindeki yansımalarını çok iyi ifade edilmiş. Yakup Kadri’den ve Halide Edip’ten de bir çok roman okudum. Fakat dilinin bu kadar akıcı ve olayların bu denli sürükleyici ilerlediği başkaca bir romana rastlamadım. Küçük Ağa’nın onlar kadar konuşulmuyor oluşu oldukça üzücü. Roman karakterlerinin yaşamları detaylıca tasvir edilerek o dönemin zorlu gerçekçiliği sonuna kadar içine işletiliyordu insanın. Gözlerim dolu dolu, ilmek ilmek okuyup sindirdiğim panaroma gibi bir romandı. Kitabın basımının eski oluşu, sayfaları çevirirken aldığım o yaşanmışlık kokusu okumamı ayrı bir keyifli kıldı. Benim için tarihi edebiyat işte tam olarak bu romandır. “Bir millet mezarının kıyısında boğuşuyor, yeniden hayata katılmak için dişini tırnağına katıyordu. Bu trajik savaşta yenilişin hesabını yapmak kolaydı. Zor olan, Küçük Ağa’yı terleten, diken üstünde gibi tedirgin eden, zaferdi, zaferden sonrasıydı. Zira, o inanıyordu ki, başlangıç bu günler değildi, başlangıç zafer denilen şey olacaktı. Başlangıç, yani Türkiye’nin hayatıyla ilgili asıl savaşın başlangıcı. Ve bu savaş zaferden sonra başlayacak iyilerle kötüler, mideciler ve budalarla vatanseverler arasında geçecekti.”
Küçük Ağa
Küçük AğaTarık Buğra · Ötüken Neşriyat · 198410bin okunma
260 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Kitab maraqlı idi. Lakin, deyəsən mən gec oxuyuram. Çünki, bu kitabı bəlkə də 1 aydan çoxdurki , oxuyuram. Amma yenədə marağını dəyişmədi. Kitab "Yaşıl evin Ennisi" kitabının davamıdır. Tövsiyə edirəm. Əgər tez oxuyursunuzsa kitab daha da maraqlı olacaq. Kitabın digər hissələrini oxumağı düşünmürəm. Bu arada kitabın ingilis dilindəki versiyası 260 səhifədir. Lakin mən Azərbaycan dilindəki versiyasını oxuduğum üçün 300 səhifəlik kitab oxumuş oluram.
Anne of Avonlea
Anne of AvonleaL. M. Montgomery · Tropikal Kitap · 20196,6bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
Okumak için kesinlikle geç kaldığım bir kitap. Öyle güzel.. öyle yalın bi dili var ki. Yazar tarihi olayları anlatırken, siz kendinizi o olayı araştırırken buluyorsunuz. Maximilian ve Nadia’nın hikayesi ise Kitabı bitirdikten sonra, insan kendini “Schubert - Serenade” müziğinin derinliklerinde buluyor. öyle güzel ki Mutlaka
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,7bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.