Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bin yıl yaşasam bunca anım olmazdı... Kuşkusuz bir perşembe öğleden sonra ya da bir pazar günü, yatılıların okuldan çıktığı günler. Saint-Michel Bulvarı’nda ancak bir pazar ya da perşembe günü öğleden sonra bulunabilirdim. Haftanın kalan günleri Henri IV Lisesi’nin duvarları arasında geçiyordu. Yağmur yağıyordu, bardaktan boşanırcasına.
İMAM MI HIRSIZ, KUR'AN MI ÖKSÜZ ! Anadolu'da bir köye, ahlâkı ve ilmiyle maruf iyi bir imam tayin edilir. İmam, kısa zaman zarfında köylü tarafından çok sevilir ve tutulur. Nihayet Ramazan ayı gelir ve sırayla her akşam komşulardan biri, çok sevdikleri hocayı iftara davet
Reklam
Müteakip hadiseler, resmiyette Balkan Savaşları’ndan sonra kurulacak (Eşref daha sonra yeniden kurulduğunu söyleyecekti) ve imparatorluğun son yıllarında ekseriyetle dramatik ve trajik sonuçları olan kritik bir rol oynayacak Teşkilat-ı Mahsusa’nın ortaya çıkışında Libya’daki sürecin mühim bir aşama olduğunu gösterecekti. Enver, Eşref gibi fedaî
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
Şehrimde bi fırtına ha eski ha esecek, hoyrat bir rüzgar habercisi hem karın hem fırtınanın. Sokaklarda banklar boş. Hızlı adımlarla uzaklaşan yetişkinler, durup etrafa uzun uzun bakarak yürüyen yaşlılar. Hayat herkes için bir nebze de olsa farklılık arz etmekte. Gençler icin vakit çokken yetişkinler bir umutla hayatın gerisinde kalmamak için
İlk Devrim Şehidi: Vedat Demircioğlu
15 Temmuz 1968’de İstanbul’a gelen 6. Filo’ya karşı protesto eylemleri düzenleyen İTÜ öğrencilerinin kaldığı İTÜ Talebe Yurdu, 17 Temmuz’da sabaha karşı polis tarafından basılır. Baskında birçok öğrenci yaralanırken pencereden atılan ve komaya giren Vedat Demircioğlu, 24 Temmuz’da yaşamını yitirir. Ve olaylar daha da büyüyerek devam
Reklam
Batsın Bu Dünya - Öykü - Muhammed Işık * Bu öykü Orhan Gencebay'ın " Batsın Bu Dünya " eserinden faydalanarak yazılmıştır. Doğudaki şark görevini bitiren Ahmet öğretmen batıda görev yapmanın heyecanını yaşıyordu. Doğunun zor şartlarında iki çocuğuyla hayata tutunmaya çalışmış, köy okulunda öğrencileri ile çok güzel vakitler
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
992 öğeden 976 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.