Sultan Süleyman, sadece devlet işlerini değil, teferruat birçok konuyu da şeyhülislamına soruyor, yanlış bir iş yapmak istemiyordu. Bir gün Topkapı Sarayı' nın arka bahçesinde bazı meyve ağaçlarını karıncaların sardığını görecektir.İlaçlarsın, kireçlersin geçer.Ama Sultan bir karar veremez.Acaba caiz olur mu? diyerek Ebussuud Efendi' ye sorma kararı alır.Ancak Ebussuud Efendi' yi makamında bulamaz.Sorusunu bir kağıda yazıp odasına bırakır.Bir süre sonra Ebussuud Efendi gelecek, kağıt parçasını görecek ve okuyacaktır. Belli ki Sultan' a ait bir soru.Sorunun cevabını altına hemde şiirin nazmına uygun olarak not edecektir. Bir süre sonra Sultan Süleyman yine gelir. Hocası yine yoktur ama sorusunun altına bir cevap iliştirmiştir. Kanuni şöyle sormuştur:
Meyve ağaçlarını sarınca karınca
Günah var mı karıncayı kırınca
Ebussuud el-cevap:
Yarın Hakk' ın divanına varınca
Süleyman' dan hakkını alır karınca
Sultan Süleyman ağaçları ilaçlatmaktan vazgeçecektir.Normalde dinen haşerenin katli caizdir. Demek ki şeyhülislamlar padişahların fetva değil takva üzere yaşamalarını istemektedirler.