Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arzu da bencildir ve tatmin oluncaya kadar hemen hiçbir şeyi umursamaz. -yalan söylemek, övgüler düzmek, risk almak, dolap çevirmek, boş vaatlerde bulunmak, salt kendi keyfi için bir insanın bu dünyaya katlanmasını ve bu dünyada kalmasını sağlamak- umursamaz. Sonrası artık başka bir meseledir, sonra her şey kendi normal sey­rine döner ve anında değerini yitiren ve bazen daha gerçekleşir gerçekleşmez unutulmaya başlanan bir şeyi elde etmek uğruna bunca şeyi riske atmış yahut hiçe saymış olmak gülünç gelir insana. .
Sayfa 305 - YKYKitabı okudu
Riyanın tarifi:
Kalbin afetlerinin dokuzuncusu: Riyadır. Burada yedi bahis vardır. 1. Riyanın Tarifi ve Taksimi Riya, ahiret ameliyle dünya menfaati istemek veya ameline delalet edecek bir davranışta bulunmak yahut kendini zorlayan biri olmadığı halde insanlardan birine amelini bildirmektir. Riyanın zıddı ihlâstır. İhlâs, taatlerle Allah'a yaklaşma
Sayfa 129
Reklam
Neden liman diyince Hatrıma direkler gelir Ve açık deniz diyince yelken Martı diyince kedi Hak diyince işçi Ve neden ihtiyar değirmenci Allah’a inanır düşünmeden Ve rüzgarlı havalarda Yağmur iri yağar
Aa bir de hoca olacaklar (!) Çünkü müslüman hep sefil olmalı (!)
Hz. Ali'nin [radıyallahu 'anh] şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Kalpleri rahatlatın; çünkü kalp zorlanırsa kör olur." Ebü'd-Derda'nın da [radıyallâhu 'anh] şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Ben kalbimi, hakta bana yardımcı olması için mubah eğlence ile dinlendiririm." O halde bazı zamanlar sıkıntıdan istirahat etmek ve yorgunluktan kaçınmak için iştahı çeken mubah şeyler yapılabilir. Böylece ibadet yapmak için bir canlılık meydana gelir. Bundan dolayı Huccetü'l-İslam İmam Gazâlî [rahimehullâh] şöyle demiştir: "Bir kimsenin ibadetteki canlılığı sekteye uğrasa, rağbetinde bir zayıflık olsa ve bilse ki, bir müddet uyumakla veya konuşmakla yahut mizahla neşesi geri gelecek, o vakit bunları yapması namazı bıkkınlıkla kılmasından daha faziletlidir. Bu hakikatte sırf eğlence için olmayıp bilakis şeriata tabi olmaktır."
Sayfa 128
İşte şimdi, artık hayatımın anlamaz ve bomboş olduğu şu anda, oraya: bir zamanlar hayatımın tutuşup parladığı, umut ve isteklerimin söndüğü geçmişe baktığım zaman hatırıma şu soru gelir: Hayat da böyle değil midir? Uzaktan bize çok şeyler vadeder gibi görünür. Bizi, doğduğumuz gün nasıl bir halde isek yine öyle, dilenci ve fakir, bırakarak uzaklaşır, gider.
Ne iyi gelir ? Yorulmuş bir bedene? denilse Onlarca fikir verilir Onlarca seçenekten her biri Her defasında farklı Sonuçlar verir
Reklam
"Sözüm var söyleyecek , yaşamalıyım Ölmeliyim, derdim var büyük Bıraktılar bu sersem dünyaya beni Gelir misin diye soran olmadı Su alıyor , batacak bir gün bu gemi O güne kadar çekmeliyim çilemi Kim bilir kimler kaldıracak cenazemi Ölür müsün diye soran olmayacak."
Sayfa 280Kitabı okudu
“Belki daha iyi gelir. Of, bu sözcüklerin çekirdeğini parçalayamamak, bekletilmek gerginliklerde, cimriliğini geviş getirmek. Yetmez dokunmak, hele dibe çekilmeye razı olma sakın. Avuntumu taşlaştır. ‘Titrek mum ışığını söndürememek’ çelişkiler salıncağında salla beni.. bakarsın, uyurum, uykusuzluklarda...”
Sayfa 81 - 4. Baskı İstanbul Şubat 2012Kitabı okuyor
19 Mayıs
Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.