Nasıl’ını anlıyorum: Neden’ini anlamıyorum.
Sayfa 91 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Birden her insanoğlunun yazgısını yinelemekten başka bir şey yapmadığını düşündü. Herkes para yasasına karşı isyan eder ve herkes er ya da geç teslim olur.
Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.
Sayfa 81 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Batmak! Rekabet az olduğuna göre bu iş pek de zor olmasa gerekti! Ama gariptir, batmak çoğu kez yükselmekten zordur.
Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı, çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.
Sayfa 173 - CanKitabı okuyor
SAVAŞ BARIŞTIR
ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR
CAHİLLİK GÜÇTÜR.
Sayfa 14Kitabı okuyor
Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir.
Sayfa 64 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Para dünyasının altında, başarısızlığın ve başarının anlam taşımadığı karman çorman, büyük bir dünya olduğunu düşünmek istiyordu; her şeyin, herkesin eşit olduğu bir hayaletler krallığı gibi bir dünya...
Evet, Hayvan Çiftliği, korkunç bir sonla biten bir "peri masalı"dır.
Sayfa 151Kitabı okudu
Önceliğin, düşündüklerindir.
Yapmak istediğimiz şeylerin hep yapılamayacak şeyler olduğunu düşünerek hayatımızı geçirmemiz tuhaf değil mi?
Sayfa 187Kitabı okuyor
Halide Edip de, çeviriye yazdığı önsözde, kitabın son sahnesinin üzerinde duruyor ve Orwell'in yansız yaklaşımını vurguluyor:
"Orwell, bilerek bilmeyerek, herhangi bir idarenin, nizam ve kanundan ayrılınca nasıl bir afete yakalanacağını resmetmiştir. Bilhassa, çiftlik memurlarının hayvanların yem saatini unuttukları gün ihtilalin
Sayfa 150Kitabı okudu
Hayat, anı yaşayarak yaşanır.
Hepimiz niye böyle lanet birer aptalız, merak ediyorum. İnsanlar budalalık uğruna onca vakit harcayacaklarına niye dolaşıp etraflarına bakmıyorlar? Şu gölete mesela içindeki bir sürü şeye. Su kelerleri, su salyangozları, su böcekleri, şayak sinekleri, sülükler ve ancak mikroskopla görülebilecek kim bilir neler. Su altındaki hayatların gizemi. Onları izleyerek bir ömür geçer, on ömür geçer de şu kadarcık göleti bitiremezsiniz. Ve bu arada hiç bitmeyen şu merak duygusu, içinizdeki o acayip alev. Sahip olmaya değer tek şey ve biz onu istemiyoruz.
Sayfa 181Kitabı okuyor
1. Iki ayak üstünde yürüyen herkesi düsman bileceksin.
2. Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan
herkesi dost bileceksin.
…
Öte yandan ölüm değildi istediği, gerçek bedensel ölüm değildi. Garip bir duyguydu bu.
"Siz aşağı kesimlerden hayvanlarınızla uğraşmak zorundasınız: biz de bizim aşağı sınıflarımızla uğraşmak zorundayız!" Dışarıdaki hayvanlar, tam o sırada, içeridekilerin yüzlerinde bir tuhaflık sezerler. İnsanlar ile domuzları birbirinden ayırt edemememektedirler. İnsanlar domuzlara, domuzlar insanlara dönüşmüştür...
Sayfa 149Kitabı okudu