Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evimiz tüketim aracı haline gelmiştir.
Geleneksel ve yeni tüketim araçları kapımızı o kadar sert ve o kadar sık çaldılar ki, çoğumuz teslim olup hepsini içeriye aldık. Ne­den olmasın? Gözlerimizin ve kulaklarımızın önünde bir mal ve hizmetler bolluğu yayılır. Gereken tek şey bir telefon konuşması, bir tuşa basma ve bir kredi kartı numarasıdır. Bu şekilde evlerimiz tüketim araçları haline gelmiştir. Alışveriş merkezinde tuzağa düş­mek bir şeydir, evde tuzağa düşmek bambaşka bir şey. İnsan alış­ veriş merkezinde kapana nasıl kısılırsa kısılsın sonunda oradan çık­mak zorundadır. Ama birçok insanın ticarileşmiş bir evi terk etme seçeneği yoktur. Zaten çok sayıda insan ticarileşmiş evlerinden ga­yet memnundur ve bu memnuniyet daha fazla mal ve hizmet satın alma olasılığının artmasıyla gelecekte de artacak gibi görünmektedir.
Sayfa 188 - Ayrıntı, 2000.Kitabı okudu
Marx'ın kuramı, özellikle üretim araçlarıyla ilgili olduğu noktalar­da, daha önce ele aldığımız gibi işçilerin (proletaryanın) denetlen­mesi ve sömürülmesi üzerinde yoğunlaşır. Yirminci yüzyıl kapitalizminde odak noktası giderek üretimden tüketime kaymış, işçilerin denetim ve sömürülmesinden tüketicilerinkine paralel bir kayma göstermiştir. Tüketicilere artık tüketip tüketmeme, neyi ya da ne kadar tüketeceği ve tüketime ne kadar para ayıracağı konularında kendi başlarına karar hakkı tanınmaz. Kapitalistler bu kararları de­netleme değilse etkileme çabasına daha çok zaman, enerji ve para ayırmak zorunda olduklarını hissettiler.
Sayfa 84 - Ayrıntı, 2000.Kitabı okudu
Reklam
Gerçekten de, çok geniş bir yelpazede (300 dolarlık deri ceketler de dahil olmak üzere) yer alan ürünlerin üzerinde Hard Rock Cafe" logosu var, bu logonun bulunduğu herhangi bir şey giymek, giyen kişiye neredeyse anında uluslararası konum ka­zandırıyor. Thorstein Veblen'in uzun zaman önce ileri sürdüğü gi­bi, "Saygı ancak kanıtlanırsa elde edilir," ve günümüzde birçok in­san için saygı bir tişörtte Hard Rock logosunun bulunmasıyla gelir.
Sayfa 43 - Ayrıntı, 2000.Kitabı okudu
Ancak birçok anlamda loncaların geleneksel, antikapitalist boyutları da vardı. Örneğin bir ustanın, bir diğerinden daha fazla sermayeye sahip olmaması gerektiği varsaydırdı ve bu gereklilik, daha büyük kapitalist örgütlerin gelişimine bir engeldi.
Alışveriş merkezlerinde insanları merkezin içinde tutmak için çıkış sayısı çoğunlukla kasten sınırlı tutulur; asansörler koridorların sonuna konularak müşteriler tüm koridoru kat etmeye zorlanır.
Sayfa 75 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Holton ve Tumer, "Parsons'ın eseri . . . Marx'ın, Weber'in, Durkheim'ın veya onların çağdaş izleyicilerinden herhangi birinin sosyoloji kuramına katkısından daha güçlü bir katkıyı temsil eder" ( 1986: 13) görüşünü savunarak muhtemelen en ileriye gittiler. Üstelik Parsons'ın fikirleri sadece muhafazakar düşünüleri değil aynı zamanda yeni-Marxçı kuramcıları özellikle Jurgen Habermas'ı etkiledi.
Reklam
Ağır, Hafif, Ağırlıksız
Orijinal Gutenberg İncil'i (on beşinci yüzyıl ortası, Almanya) genellikle iki cilt halinde, yak­laşık 1400 sayfa olarak yayımlanırdı ve çok ağır kağıda ya da parşömene basılırdı. Kelimenin her anlamıyla ağır bir kitaptı (tıpkı şu anda okumakta olduğunuz kitap gibi); sırf ağırlığından ve hacminden dolayı da taşınması zordu. 2006 yılına gelindiğindeyse, İncil'in oldukça hafif bir nüshasını Amazon.com' dan satın almak ve neredeyse dünyanın her tarafına ekspres kargoyla taşımak mümkün hale geldi. 2007'de, Kindle sistemini kullanarak internetten indirmek müm­kün hale geldiğinde ise İncil'in artık ağırlığı yoktu.
Sayfa 30
George Ritzer McDonaldlaşma kavramını hazır yiyecek alanında geliştirilen standartların toplumun diğer kesimlerine yayılması anlamında kullanmaktadır. McDonaldlaşma’nın insan ilişkilerine ve toplumsal hayata nüfuz etme biçimlerinden birisi gündelik hayatta istek duyma ile doyuma ulaşma arasındaki zaman aralığının kısalmasıdır. Ayrıca hamburger tüketmekle kişi bir yaşam tarzı satın almaktadır. Hamburger, cola vb. ürünler, çevrede yaşayanlar için merkezde ve güçlü olanla özdeşim yapmanın araçları olabilmektedir (Ritzer 1997). David Fincher'in tüketim uygarlığının yarattığı anlam boşluğuna karşı bir manifesto olan Dövüş Kulübü adlı filminde tüketim kültürü şu cümleyle özetlenmektedir: “Sahip olduğun şeyler, sonunda sana sahip olmaya başlar”.
Sayfa 48
Kredi kartları yeni tüketim araçlarının tüketicileri daha fazla satın almaya yönelterek sömürme yeteneğine yardımcı olur. Üstelik kredi kartları, insanların borç altına girmeye yönlendirilmesi anlamında kendi başlarına da sömürücüdür. Çoğu insan onyıllarca değilse yıllarca borçluluğun sürmesine neden olan tefeci faiz oranlarını ödemekten kurtulmakta zorluk çeker.
Sayfa 86 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Amazon.com® ilginç bir vakadır. 1994’te şirketin kurucusu, o sırada Wall Street’te olan Jeff Bezos, yeni World Wide Web’in yılda %2.300 büyüme kaydettiğini fark etti. Web’de iş yapmaya karar verdi ve satılabilecek bir ürünler listesi düşündü. Büyük çeşitlilik imkânı, piyasayı tek bir firmanın kontrol etmemesi ve bilgisayarların müşterilerin istediğini bulmasında yardım etmesi yüzünden kitaplar üzerinde karar kıldı. İşini bıraktı ve Seattle’a doğru yola çıktı, çünkü orası yüksek teknoloji yeriydi ve önemli bir kitap dağıtım merkezine ulaşmasına olanak tanıyordu. Böylece kitap tüketimi için yeni bir araç bulunmuş oldu. 1998’in ortasında Jeff Bezos’un bu şirketteki payı yaklaşık 2 milyar dolar değerindeydi.
Sayfa 36 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
1.156 öğeden 1.141 ile 1.155 arasındakiler gösteriliyor.