Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Birisine gerçekten özlem duyuyorsan bunun nefrete dönüşmesine izin verme. Ne yaparsa yapsın bu çok kötü bir şey olmadığı sürece onlara sarılma cesaretini kaybetme. Zaman geçtikçe elbette olgunlaşır insan. Ama olgunlaşmak yalnız kaldığında seni daha da çok çocukça duygulara itiyor. Bu seni çocukluğuna götürür ve çocukluk anılarla dolu. Anılarda acılarla. Sevmekten sevilmekten korkma. Ruhun var senin kafanda senaryolar kuracak kadar gizli saklı bulmacalı veya da gizemli değil hayat.
🇵🇸Filistin meselesi (5) kaynak: Bbc - Londra 1948’e girilirken Arap ve Yahudi birlikleri birbirlerinin elindeki topraklara saldırıyordu. Yahudi güçleri, İrgun ve Lehi militanlarının desteğinde, daha fazla ilerleme kaydetti; Yahudi devletine ayrılmış toprakların yanı sıra, Filistinlilere ayrılmış bölgeleri de ele geçirmeye başladı. Irgun
Reklam
Yüzlerce veda 31 EKİM 2016 ‘Bana bir hikâye anlat’ dedi adam. Sesi, yaşamaktan yorulmuşların bezgin tınısını taşıyordu. ‘Bana bugüne dek duymadığım bir modern zaman hikâyesi anlat’. Durmuş kalp için bir elektroşok. Ona içinde nefes alacağı bir hikâye sunabilir miydim? ‘Veda etmeyi biliyor musun?’ dedim, ‘hiç vedalaşamadan bir sevdiğini toprağa
insan, kendisini çözen, gizli mahzenine ulaşandan kaçmak ister. ezberi, düzeni bozulmuştur çünkü. gerçekten korkar. ama artık çok geçtir. tetiklenmiştir içindeki mekanizma. kendi gibi olmaya, gerçek hisler tatmaya başlamıştır. oradan geri dönüş olamaz ki. usulca bırakır kendini
iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Reklam
HAŞHAŞİLERİN ASLI
İşte bilinmeyenleriyle Haşhaşi örgütü: Haşhaşîler denildiğinde, akla Hasan Sabbah, onun meşhur Alamut Kalesi, bir de uyuşturduğu fedaîlerini sahte cennete sokup, kadınlarla her türlü zevki yaşattıktan sonra çıkarıp, onlara o cennete tekrar kavuşmaları için görev vermesi, fedaîlerin de “gerçek zannettiği” bu “sahte cennete” tekrar kavuşabilmek için
RT YAPAR MISINIZZ
Az önce hikayemin istatistiklerine bakıyordum o kadar mutlu oldum ki 🥺 1-Cinsiyet Kadın okuyucular : %68 Erkek okuyucular : %4 Cinsiyeti gizleyenler : %28 Açıkçası erkek okuyucuların da olması beni çok mutlu etti 🥺 Cinsiyeti gizli olanlar hem erkek hem kadın karışık olduğundan yorum yapmıyorum kadın okuyucular tabii biraz daha
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm
Dönüşüm
Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Dönüşüm
Dönüşüm
sy.30: "kuşkusuz onlar da Gregor'un açlıktan ölmesini istemezdi, fakat onun yemek yediğini bilmekle yetinmek istiyorlardı, belki de kız kardeşi onların acısını azaltmaya çalışıyordu, çünkü gerçekten çok fazla acı çekiyorlardı." düşünelim. gregor öyle sansa da kız kardeşinin gregor'a yemek getirdiğini biliyorlar mıydı yoksa kız kardeşi okuduğumuz gibi tamamen gizli mi yapıyordu? gregor'a yemek getirildiğini biliyorlar mıydı gerçekten? ne de olsa kız kardeş bunu gizli ve onlar uyurken yapıyordu ve onlara söylemiş olamazdı gizlice yaparken. ötekileri gerçekten gregor'u aç bırakmıştı ve ona yemek getirildiğinden bihaberlerdi. gerçekten gregor'un düşündüğü gibi gregor'un açlıktan ölmesini istemezler mıydı? peki burada gerçekten çok fazla acı çeken kimdi? anne baba mı yoksa gregor mu?
Reklam
gregor ve olmayan ailesi
Dönüşüm
Dönüşüm
kitabında sy. 26-27'de şu cümleleri söylüyor gregor: "normal zamanlarda babası öğleden sonra çıkan gazeteyi günün bu saatinde karısına bazen de kızına yüksek sesle okurken, şimdi çıt çıkmıyordu. kim bilir belki de kız kardeşinin kendisine anlattığı ve mektuplarında yazdığı bu okuma alışkanlığından son zamanlarda vazgeçilmişti.
..... Ütopya Gerçek Olabilir mi? Ütopya Eleştirisi Ütopya olarak adlandırılan ülke; herkesin el ele verip ateş çemberleri etrafında keyifle sohbet ettiği, paranın, mücevherlerin ve kaftanların değer görmediği bir topluluktur. Fakir zengin ayrımı olmadan, halkın hırsızlık veya dilenciliğin ne olduğunu bilmeyecek kadar huzur içinde yaşamasına imkân
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim...
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
1.330 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.