Ba-yıl-dım.Şuan 1000 k da gözüktüğü gibi bir ayda okumadim.Bir ara elime aldım çeşitli sebeplerden kenara bıraktım,sonra yeniden başladığımda su gibi içtim.Latife Tekin’in ilk okuduğum kitabı olan Sevgili arsiz ölüm’e tek kelimeyle bayıldım.Keşke tiyatrosu gelse de gitsem diye de içimden geçirdim.Başlangıçta kullanılan dil,kısa cümleler,uzun paragraflar beni içine almayacak diye düşündüm.Sonra Aktaş’lar ailesinin köyden kente göçmesiyle kitap aldı yürüdü bende.Ya dile alıştım ya da içimi bir merak sardı.sanki Atiye,Huvat,Dirmit,Nuğber,Mahmut,Halit,Seyit,Zekiye tanıdığım,fakat hadi göster dediğinizde gösteremeyeceğim insanlar oluverdi.Büyülü gerçekçilik akımına dahil edilen kitapta büyüler ,cinler,hurafeler,batıl inançlar ne ararsanız var.En çok otla,ağaçla,tulumbayla,yıldızla konuşan Dirmit’i sevdim.Elini neye atsa cinli diye elinden alınan Dirmit’i.Bir de kitaba adını veren gelip gidip canı alınmayan azraille sürekli pazarlık eden Atiyeyi.Sevgili arsız ölüm sonunda Atiye’yi bu dünyadan alıyor,Dirmit’in yakasına kırmızı bir karanfil olarak konuveriyor.Zaman zaman birşeylerle uğraşırken kitabı storytel’de Tilbe Saran’dan dinledim.Bu nasıl bir tonlama nasıl bir okumadır hayran kaldım.Velhasıl kelam yazarın ilk kitabı ve kitap 40 yaşında ben okumak için geç kalmışım ona yanarım.