"Göklerin, yerlerin Rabbi; bir mutlu saniye uğruna hayatımın bugününü harcadım! Bütün ömrüm bir mercimek çorbasına fedadır! Yalvarışlarımı bari bu sefer duy!.. "
direnmek, naif bir ruh, biyolojik bir hayatın usu ezip geçmesi, boş bir kağıt sepetini andıran umut gazetesi, Fante'nin Bandini'si, ayrıntılardan kaçınma itkisiyle gün ışığına düşmanlık, pahalı bir bifteğe inat mide bulandırmayan kan kokusu, söylenir söylenmez ağzı kapkaranlık eden henüz lügata eklenmemiş o kelime, kendi sesinden heyecanlanan küçük bir çocuk, fakirliğin erdemi ile erdem fakirliği arasındaki farkı anlatan bir 160 sayfa. knut hamson ve açlık. gerçekten insanın bir ömrü bir mercimek kasesine sığabilir mi? bu belirsiz, lakin tüm hayaller komutanı geride bırakan, direkleri gökyüzüne değen bir gemiye sığabilirmiş. hoşçakal Kristiania, bence bu genç adam senden bolca yumruk yedi.