Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülizar Genç

192 syf.
·
Puan vermedi
·
449 günde okudu
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan
7.7/10 · 59,9bin okunma
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho
8.2/10 · 77,5bin okunma
Gülizar Genç
@glzrgnc·Bir kitabı okumaya başladı
Sur Kenti Hikayeleri
Sur Kenti HikayeleriAli Ayçil
8.5/10 · 1.152 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kur'anî tanımlamada insan, yaratılmış, fakir ve aciz. Mutlak kudret sahibi bir Yaratıcı'ya kul olarak yerini, konumunu, değerini buluyor. Bu tanımlamaya göre kişiler istedikleri gibi davranamıyorlar. Hakkı esas alıyorlar. Şiddet kullanma, benliğe göre hareket etme davranışı güdemiyorlar. Çünkü insan aciz bir konumda ve benlik şişmesi yaşamıyor. Şiddetin özündeyse narsisizm, benlik şişmesi, grandiyözite var. Aklı temel alan felsefi insan tanımlamasında; insan kendi kendine var olan, kuralları kendi koyabilen biri. Bu yüzden, kuralları her an kendi menfaatine göre değişikliğe uğratabiliyor; kendine güvendiği ölçüde var olan narsistik benliğini alabildiğine şişkin bir konuma oturtuyor.
Gece ya da gündüz, yatarken ya da yürürken, susarken ya da konuşurken, dururken ya da hareket ederken; belki de ihtiyacımız olan şey, Yunus (a.s.) gibi “Ben zalimlerden oldum," itirafını edebilme cesaretini ve mertliğini gösterebilmektir.
Reklam
İnsan, kendisi olmak istiyorsa kusursuzluk kibrinden sıyrılabilmelidir. Yaratıcı, insandan mükemmel olmasını değil, mükemmel olmadığını itiraf etmesini bekler.
Örtü, evet, bir kimliğe işaret eder. Giyinmek de öyle. Ama bu kimlik, din devleti oluşturma kimliği değildir. Yaratici adına yaşama kimliği ve bunun açıkça ilanıdır. İşte bu ilandaki özgüven, inanmayanları öfkelendiriyor. İçlerindeki agresyonu açığa çıkarıyor. Yaratıcıya inanın ama böyle Özgüven içinde bunu ilan etmeyin, diyorlar.
"Doktorcuğum" diyor, "bu bir psikolojik harekât gibi geliyor bana. Dindar insanların özgüvenini baltalamak. Onlari dünyevileştirmek. Şundan da eminim: Toplumun inkârci olmasını da istemiyorlar. Bu, kimsenin işine gelmez. Hem o zaman toplumun düzeni bozulur. İnsanların fazlaca inanç ehli olmasını da istemiyorlar. Çünkü içlerinde imana karşı bir agresyon var."
Yaratıcı'sına kulluk, mümin için temel varoluş gerekçesidir. O, Yaratıcı tarafından her an tanınmakta, bilinmekte; yaptığı dua ve ibadetlere zaten karşılık almaktadır.
“Kabul görmeme" veya "başarısızlık" insanı "iyi olmayan biri" yapmaz. Ta başından beri insan, mahlukiyet cihetiyle zaten değerlidir. Yaratıcı tarafından, özenle ve sanatla, O'na muhatap olacak şekilde yaratılmıştır. Her an O'nun rahmet ve şefkatine mazhar olmaktadır.
Reklam
İşte o zaman, Batı medeniyetiyle yetişen insan yokluk duygusu yaşıyor. Dünyada var olduğu hâlde, varlığı bir anlam ifade etmediği için, sanki yok oluyor. Varlık içinde yokluğu hissediyor. Başarısız kaldıkça varlığı anlam ifade etmiyor. Kendiliğin sunumu önem kazandığı için, sosyal hayatta gerçeklerle bağdaşmayan arz-i endam edişler ortaya çıkıyor.
İnsanların kabul edilme ve tanınma ihtiyaçları var. Varlığının farkına varılması, hissedilmesi, bunun ifade edilmesi, insanın fitri bir ihtiyacı olarak görünüyor. Bunları hissedemeyen insan, bu gezegende varken "yokluk duygusu" yaşıyor. Yokluk duygusu da insanda derin acılar uyandırıyor. İnsanın fiziksel olarak var olması yetmiyor. Varlığının tanınması da gerekiyor.
Insanın onsuz yapamayacağı şey, Rabb'inin rahmetidir. O'nun rahmet'i de her an vardır ve ebedi olarak var olacaktır. O zaman insan için her şey vardır.
Aşık olduğu kişiye "Sensiz yaşayamam!" diyen biri, şu gezegendeki varlığını kendisi gibi aciz ve fani bir başka insana bağlamış olur. Bu büyük riskler taşıyan çok ağır bir yatırımdır.
İnsanın O'ndan her ümit kesişi kendi kendini yaralaması değil midir? Sessizlik. Susuyorum. Ne demeli, ne yapmalı? Nasıl direnmeli? Masumiyeti korumak en zoru. Direnmeli. Ama bir dayanak noktası bulmalı. Travmaya uğrayan travmaya uğratır, incitilen incitir önermesini yerle bir etmeli. Direnmeli. Ama nasıl? Kuran'dan yardım istemeli.
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.