"Hatta henüz icat edilmemiş silahlar da insanın içindeydi. Yani insan bir savaş alanıydı. Ceket, gömlek, pantolon, etek giymiş, kravat takmış, tıraş olmuş, kokular sürmüş savaş alanı... Gülümseyen bir savaş alanı. Çiçekler alıp çiçekler veren savaş alanı... Peki bir barış bahçesi olamaz mı? Şöyle güllerin kuş cıvıltılarına, kuş cıvıltılarının güllere karıştığı.. Mutlu yüzlerle dolu rengarenk bir barış bahçesi?"