''Çarptırıldığım ceza öylesine insafsız ki
Görülmesi şanını arttırmayacak Zeus'un''
Prometheus, hikayesini tekrar tekrar duymaktan asla sıkılmayacağım bir karakterdi. ''Zincire Vurulmuş Prometheus''u ise ancak okuyabildim.
Zeus'un Olympos dağındaki tahtına oturmasındaki en büyük yardımcısı Prometheus, insanların aciz halini görüp sesiz kalmaz ve Zeus'un ateşini bir rezene sapı içinde insanlara götürür. Ancak bu hareketi Zeus'u çok kızdırır ve onu sivri kayalıklara zincirletir.
Prometheus buna rağmen doğru bildiğini söylemekten, Zeus'u da daha çok sinirlendirmekten vazgeçmez.
''Ben de bir çocukken
Ne yapacağımı bilmez olunca
Çevirirdim güneşe doğru
Görmediğini gören gözlerimi;
Yakarışımı dinleyecek
Bir kulak varmış gibi yukarıda;
Varmış gibi derdimle dertlenecek
Benimkine benzer bir yürek yukarıda.''
-Goethe, Prometheus.
Sebebi Prometheus'un insanların çaresizliğine sessiz kalmaması, onlara ateşi götürmekle de yetinmeyip onlara yeni şeyler öğretmeye devam etmesi olsa gerek, Prometheus'un başına gelenleri okurken ona sempati beslememek, diğer tanrılara sinirlenmemek elde değil. Bir tiyatro metni olarak yazılmış bu hikaye, oldukça kısa sürede okunabilecek kadar kısa ve akıcı. Birden çok kez yeniden okuma yapacağımı düşünüyorum.
Kitaplığında bulunduranların bir an önce okuması gerektiğini düşünüyorum :)