Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

g

g
@gokukya
...yekpâre, geniş bir ânın, parçalanmaz akışında*
144 okur puanı
Temmuz 2015 tarihinde katıldı
İnsanları sözleriyle değil, hareketleriyle ölç.
Sayfa 122
Reklam
“Dünya parayla alınır. Yürek alınmaz.”
Sayfa 92
Belki de bir özlemdir. Özlem sıcacıktır. Özlem bir dost, bir sevgilidir. Sarıverir insanı sıcaklığı.
Sayfa 87

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gözlerinde düşünmenin mutluluğu okunuyordu.
Sayfa 80
Toplumsal alanın yükselişi konuşma ve eylemi kişisel ve özel alana sürdüğünden beridir konuşma ve eylem yeteneğimiz eski niteliğinden pek çok şey kaybetti ve bizler kamusal alanda yerine getirdiğimiz emekle faziletli olmaya başladık.
Sayfa 91
Reklam
Toplum, sadece yaşamak uğruna karşılıklı bağımlılığın kamusal önem ve anlam kazandığı ve salt beka ile ilgili etkinliklerin kamusal yaşamda boy göstermesine imkân tanındığı bir biçimdir, başka bir şey değildir.
Sayfa 88
Her türlü toplum tipinin monolitik karakteri, yalnızca tek bir çıkar ve tek bir kanaate olanak tanıyan konformizmi, köklerini nihai olarak insan-cinsinin tekl-ik’inden almaktadır. İnsan türünün bu tek-liği bir fantezi ve hatta klasik ekonominin “komünist hayal“indeki gibi salt bilimsel bir varsayım olmadığı içindir ki, toplumsal bir hayvan olarak insanın hüküm sürdüğü ve türün açıkça dünya ölçeğinde bekasının temin edildiği kitle toplumu, aynı zamanda insanlığı neslinin tükenmesiyle tehdit edebilmektedir.
Sayfa 87
Bir araya yığılmış çok sayıda insan, bu ister tek bir kişinin ister çoğunluğun yönetimi olsun, despotizm yönünde neredeyse karşı konulmaz bir eğilim sergiler.
Sayfa 84
Toplum her koşul altında eşitlenir; modern dünyada eşitliğin zaferi, toplumun kamusal alanın yerine geçtiği ve her türlü ayrım ile farkın bireyin özel meselesi durumuna geldiği gerçeğinin siyasi ve yasal olarak tescilinden başka bir şey değildir.
Sayfa 81
..bir ulusun eşitlerden veya olmayanlardan oluşmasının büyük bir önemi yoktur, çünkü toplum mensuplarından her zaman için büyük bir ailenin tek bir kanaate ve tek bir çıkara sahip efradıymış gibi davranmalarını ister.
Sayfa 80
Reklam
Kamusal alana girecek olanın öncelikle yaşamını tehlikeye atmayı göze alması gerekirdi; özgürlüğü dört duvar arasına kapatan yaşama karşı beslenen aşırı sevgi de kölelerin en su götürmez emaresiydi.
Sayfa 74
Bireysel maişetin temini erkeğin görevi olunca kadına da türün devamını sağlama görevinin düşeceği açıktı. Bu iki doğal işlev de, erkeğin yiyecek sağlayıcı emeği ile kadının doğurucu emeği de, aynı yaşamsal kaçınılmazlığın konusuydu. O nedenle hanedeki doğal topluluk zorunluluğun eseriydi ve bu doğal toplulukta yerine getirilen bütün etkinliklere zorunluluk hâkimdi.
Sayfa 68
“ölümsüz bir şöhreti, fani şeylere yeğleyen”dir gerçek anlamda insan; doğanın onlara vereceği zevklerle yetinenler hayvanlar gibi yaşar ve ölürler.
Sayfa 53
Ölümlülük budur; çevrimlerini tamamlayan her şeyin döngüsel bir düzende hareket ettiği bir evrende, doğrusal bir hat boyunca hareket ediyor olmak.
Sayfa 52
Ölümlülerin görevi ve gizil büyüklükleri, var olmalarını hak ettirecek, bu sonsuzluk içinde hiç olmazsa bir ölçüde kendilerini evlerinde duyumsayacakları bir şeyler -işler, edimler, sözler- ortaya koyabilme yeteneklerinde yatar; ölümlülerin, kendileri dışında her şeyin ölümsüz olduğu bir kozmosta kendilerine bir yer bulmaları ürettikleriyle mümkün olabilirdi. Ölümsüz edimlerde bulunma kapasiteleri ve arkalarında silinmez izler bırakmaya yetenekleri ile insanlar, bireysel olarak ölümlü olmalarına rağmen kendilerini ölümsüz kılabilir, “ilahi” bir doğadan olduklarını gösterebilir, kanıtlayabilirlerdi.
Sayfa 53
618 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.