Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gonca Gülnar

En faydalılarımız büyük kitaplar yazan, cart curt öten, yanlış hesap yapıp binalar çökerten, beton köprülerin bin ton kaldıracağını hesaplayıp da, yüz altmış ton kaldıramayınca nasıl olup da yıkıldığına eseflenen mühendislerdir. (!)
Reklam
“Everything will be okay in the end. If it’s not okay, it’s not the end.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Devamlı akan su durduğunda serinliği özlenir, yanan ışık söndüğünde aydınlık özlenir ve insan karısını kaybettiğinde de onu ne kadar çok sevdiğini anlar.
Gittiğinden beri yedi milyon kırk sekiz bin sekiz yüze kadar saydım. Bu kadar zamanda saklanabilmiş olmalısın. Her tarafı arıyorum. Bulamıyorum, ümidimi kaybediyorum. Saklambaç oynamak çok uzun sürüyor. Tamam, hadi, kazandın, çık artık saklandığın yerden. Artık oynamak istemiyorum. Çık neredey­sen, kazandın. Çık ne olur, kaybettim, her şeyi kaybettim.
Reklam
Zihnim bunca karmaşık bir durumdayken hangi kitabın hayatımı değiştireceği konusundaki bir soruyu nasıl yanıtlayabilirim? Hiçbir kitap mı? Bütün kitaplar mı? Herhangi biri mi? Yanıtını bilmiyorum.
Öyle içler acısı bir çağ ki bizimkisi, onu daha da trajikleştirmek istemiyoruz. Büyük felaketi yeni atlattık ve yeni, küçücük umutlarımız filizlensin diye, enkazın tam ortasında kendimize yeni, küçücük yaşamlar oluşturmaya koyulduk. Oldukça zorlu bir iş bu, zira artık geleceğe uzanan düz yollarımız yok. Buna karşın engelleri aşa aşa, oradan oraya dolaşıyoruz işte. Göğün kaç katının tepemize yıkıldığının önemi yok, bir şekilde yaşamamız gerek.
Seni düşünmek güzel şey ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum.
Hayatın en tuhaf yanlarından biri, kimi zaman insanların sonsuza dek yaşayacaklarından oldukça emin olmalarıdır.
Sayfa 199Kitabı okudu
İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey de değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir.
Reklam
İnsanın canı çıkmadıkça umudu da yok olmazmış.
Gözlerinin esareti bana sıcak bir yuva oldu. Asla azat edilmeyi dilemediğim gönüllü bir esaret.
Belki de güzel şeylerin olması için öncelikle yapılması gereken şey, o güzel şeylerin olacağını sürekli tekrarlamak.
Çünkü gelecek , istediğim renklerle boyamak üzere hala benimdi. Özgürce karar vermek , istersem değiştirmek üzere hala benim...
Her şeyi bu kadar ciddiye almak, bu kadar öfkelenmek neden?
Diyemiyorum ki, çocukluğunu pencere önünde fasulye çimlerken değil de, inek güderken geçirseydin görürdüm ben senin toprak aşkını.
Reklam
Ama ben her şeye rağmen, insanların gönüllerini kiraya çıkardığı bu çağda bir gönülün bir gönüle yeteceğine inanıyorum.
O zaman düşündü ki insanlar yalnız kendi saadetlerini iyice duymak için yalnız başkalarının felaketlerini arar.
Kurtarıcı kılığına girmiş bir katilin yanında kuzu postuna bürünmüş bir kurdun lafı mı olur.
Babam bana kitap oku demedi fakat onun elinde hep kitap gördüm.
O, öyle biçare bir yavru kuştu ki yuvasında hiçbir güneş gülmemişti.
Onu seviyorum çünkü o benim, benden öte bir parçam. İkimizin nasıl bir ruhu var bilmiyorum ama, onunkiyle benimki birbirinin aynı.
Reklam
İbn Haldun ne kadar haklıymış diye düşündüm, coğrafya kaderdir derken ne kadar haklıymış.
“Beni alıp tekrar karnına soksan bile koruyamazsın artık anne!”
Limerick sokaklarındaki bütün o insanları buraya getirmek istiyorum. Onları sıcacık evlere yerleştirip üstlerine sıcacık giysiler, ayaklarına ayakkabılar giydirmek istiyorum.
"Başkalarından daha uzağı görebilmişsem, bunun nedeni harika öğretmenlerimin omuzlarında yükselmiş olmamdır"
Bu dünya böyledir işte, kimi adam öldürdüğü için katil diye anılır, kimi adı katile çıktı diye adam öldürür.