Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

315 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Abşalom Abşalom! Yolculuğu
Beş gün boyunca Faulkner'in dünyasında gezindim. Yoruldum, zorlandım, yer yer boğuldum. Ama iyi ki de okumuşum. Edebi tatmin açısından muazzam bir romandı.
Döşeğimde Ölürken
Döşeğimde Ölürken
'i okurken de benzer izlenimler edinmiştim. Aslında önce yazarın öne çıkan eseri
Ses ve Öfke
Ses ve Öfke
'yi okumayı düşünüyordum fakat Abşalom Abşalom, bir başka kitabın içinden çıkıp beni kendine çekti. Bu romanın bir karakteri olan Qentin,
Ses ve Öfke
Ses ve Öfke
'nin baş karakterlerinden biriymiş. İki romanı da okumak isteyenler bu durumu dikkate alıp önce
Ses ve Öfke
Ses ve Öfke
. 'yi okuyabilir. Eseri ne kadar anlatabilirim, bilmiyorum. Aslında tam olarak okuyabildiğimden de emin değilim. Kesinlikle ikinci kez okunmayı hak ediyor. Çünkü roman, yazım tekniğinin zor olması bir yana okurundan da oldukça çok şey bekliyordu. Faulkner sanki bize " Benim anlattıklarımı okumanız yetmez, görmelisiniz, siz de orada olmalısınız, acıyı siz de hissetmelisiniz" demek ister gibiydi. Tüm dikkatimi vermeye çalıştım ama yine de birçok boşluk kaldığına eminim. Gene de düşüncelerimden ve hislerimden hareketle parçaları birleştirip birkaç paragrafta anlatmaya çalışacağım: ● Faulkner, duyguyu hikayenin önüne geçirmiş. Hikaye sıradışı değil. Film benzeri bir trajikliği var. Fakat anlatım olağanüstü. Paragraflar süren cümlelerle, uzun uzun tamlamalarla, alışılmadık betimlemelerle, akla gelmedik detaylarla bütün duyguları zerk ediyordu adeta okura. Bu duyguların menşei kimi zaman anlık ve kişiye mahsus kimi zaman toplumsal belleğin bir ürünü ve sonsuz bir zamandan geliyor izlenimi veriyor. Kin, hüzün, öfke, korku ama en çok da keder... Abşalom Abşalom, bir mimari eser olsaydı, Gotik tarzında olurdu eminim. Öyle görkemli ve ürkütücü... ● Faulkner, aynı olayı farklı farklı kişilere anlattırarak gerçekliğin değişken olabileceğini hatta tam tespit edilemeyeceğini söylemek istemiş. Romanda tüm gidişatı belirleyen ana olay zaten en başta belli. Biz farklı zihinlerle detayların peşinden koşuyoruz. Kimilerini ilk ağızdan dinliyoruz, kimileri başkalarından duyduğunu aktarıyor, kimileri mektuptan okuyor. Bu tanıklıklara bazen tahminler, önyargılar da ekleniyor. Bir de "okurun" kendi gerçeklik algısı var!... İtiraf etmeliyim ki ben, belli bir noktadan sonra ipin ucunu kaçırdım. Ve kitabın edebi havasında kaybettim kendimi. ●Romanın dikkat çeken mekan algısı ve belleği... Bazı romanlar vardır, "sadece anlatıldığı ortamda" var olabilirmiş dersiniz. Örneğin Proust'un Kayıp Zamanın İzinde'si, Wolf'un Deniz Feneri, Yaşar Kemal'in romanları vs. Abşalom da öyle bir roman. Sadece Faulkner'in "Güney" inde mümkün olabilirmiş gibi. Özel bir mekan olarak romanımızda epey insanın başını yiyen , en son kendi başını da yakan simge mekanımız Sutpen'in Yüzkilometrekaresi var. Bir de belleği var romanın. Yerlilerin, zencilerin ve beyazların birbirine karışmış kültürel belleği ve mirası... Bu bellek de sadece "Güney" de kendini gösterebilirmiş gibi. ●Faulkner'in kahramanlarını ve bizi tutmak istediği belli odak noktaları ve belli anlar var. Bu simgesel anlar ve takıntılar durup durup karşımıza çıkıyor ve bir türlü kabuk bağlamayan yaraları kanatıp duruyor. İlki "bir damla zenci kanı" meselesi... Bugün bile dünyanın hallemediği ırkçılık sorununun sonuçları. Eşinizin soyunda bir zenci olduğunu öğrenseniz en fazla ne yapardınız? Bu romanı okuyun da cevabı bir görün! Sonra büyük ve zengin bir evin ön kapısından değil arka kapısından eve girmeye layık bulunan bir çocuk... Yani sadece beyazın siyaha değil beyazın beyaza da köleliği... Bir kadın ve erkeğin bir anlık göz göze gelişi... Ve kadının erkeğe köleliği... Bunun gibi başka odaklar da mevcut. ●Eserin adı ve rahatsız ediciliği... Abşalom kimdir? Abşalom, Tanah'a göre Davut'un oğlu. Öz kız kardeşi Tamar'a tecavüz edip üvey kardeşi Amnon'u öldürmüştür. Babasına karşı düşmanlarıyla birleşerek ayaklanan Abşalom, savaşta yenilip, kaçmaya çalışırken uzun saçları bir ağaca takılmış ve Davut'un ordusuna komuta eden Yoab tarafından öldürülmüştür. Roman ismi olarak neden iki kere vurgulanmıştır? Eseri okuyanlar buna cevap bulacaktır. Açıkça bir şeyler yaşanmasa da tarihten, kutsal kitaplardan örneklerin, roman boyunca ortaya çıkan çeşitli imaların oldukça rahatsız edici olduğunu belirtmeliyim. Faulkner hakkında yazılar okudum, videolar izledim, iki tane de kitabını okudum. Diyebilirim ki Faulkner kendi yerelinden ortaya çıkarak evrensele ulaşabilen bir yazar. Bu, benim en sevdiğim tarzdır. Yaşar Kemal ve Mo Yan, Faulkner'den etkilendiklerini belirtmişler. Bu iki yazarı çok sevmem de tesadüf değil. Hatta Yaşar Kemal'in Kimsecik serisinin ilk romanı olan
Yağmurcuk Kuşu
Yağmurcuk Kuşu
'ndaki cinayette buradan esinlendiğini düşünüyorum. İki romanda da aynı soru geldi gitti beynimde: Nefret ettiğinden mi öldürdü, çok sevdiğinden mi? Faulkner'in tarzını kafamda söyle tanımladım. Yaşar Kemal'in etkili anlatımı, Virginia Wolf'un anlatım teknikleri ve Proust'un detaycılığının toplamı. Ama yine de daha da fazlası... Roman boyunca parçaları birleştirip en son bütüne vardığımda derin bir rahatlık duydum. Ama Abşalom Abşalom'la serüvenimiz devam edecek biliyorum. Sonuç olarak, bu roman zor, yorucu ve boğucu. Ama romandaki amacı "edebi haz" olan okurlar için muazzam bir eser. Faulkner'in etkileyici nobel konuşması: youtu.be/QJVGZ6718Ag Ve Faulkner's Sleep: youtu.be/hgtnjknRHGg (Romanı bitirir bitirmez hemen dinleyin. Sutpen'in yüzkilometrekaresinde koşuyor bulacaksınız kendinizi)
Abşalom, Abşalom!
Abşalom, Abşalom!William Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 2016214 okunma
··
3.396 görüntüleme
Sümeyra Özat okurunun profil resmi
William Faulkner'dan okuduğum ilk ve halihazırda tek kitap 'Kutsal Sığınak' kitabı. Ben de okurken incelemenizin başında bahsettiğiniz duygu ve düşünceler içerisine girmiştim. Kitap beni bunaltıcı bir biçimde içine o kadar almıştı ki bir gün sabahın bir köründe otobüs durağında "Aman Allah'ım bu o, Popeye!" diyerek adamın birinden gözlerimi ayıramamıştım (Popeye, kitaptaki kötü karakter). Ama o an onun Popeye olduğuna yemin edebilirdim :) Ses ve Öfke ise birkaç yıldır kitaplığımda okunmayı bekliyor. Büyük bir arzuyla almıştım fakat sanırım okumaya henüz hazır hissetmedim. Bu özgün yazarı anlatmak kolay olmasa gerek. Buna rağmen güzel bir inceleme almışsınız kaleme. Emeğinize sağlık.
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. O kadar güzel ifade ettiniz ki, kitabı okurken çok bunalıyor, karamsar havanın içine giriyordum ama ara verince de hemen koşup tekrar okumak istiyordum. Tam olarak okuyamadığıma emin olduğum gibi tam olarak anlatamadığıma da eminim, birkaç parça bir şey yazıp içimdeki yükten kurtulmak istedim.
1 sonraki yanıtı göster
mesut bahtiyar okurunun profil resmi
bu romanı ben de okumuş ve çoook sevmiştim ama sizin gibi başarıyla satırlara dökememiştim. açıkçası feci kıskandım. şapka çıkartıyorum incelemenize efenim...
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Unutulmaz bir roman, bir nebze anlatabildiysem mutlu olurum.
AkilliBidik okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık. Yıllardır kütüphanemde bekliyor, demek ki bu yaz okumam lazım artık.
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Daha fazla ertelememenizi öneririm.
Seda okurunun profil resmi
Gönül.
Gönül.
Ben bunu nasıl görmem ya, nasıl beni dürtmezsin, çok teessüf ediyorum… Az önce bir yorumda Abşalom’u okumanın sadece ve sadece zaman kaybı olduğuna dair bir cümle okudu benim gözlerim ve neye uğradığımı şaşırdım doğal olarak…O vesile ile denk geldim bu muazzam cümlelerine; elin, kolun, dimağın dert görmesin arkadaşım, iyi ki varsın da seni gördükçe edeben doyuyor gönlüm, ruhum 💜
Gönül. okurunun profil resmi
Seda
Seda
, görmeyişini fark etmemiştim. Ama bir teselli vesilesi olmasına sevindim:) Azıcık edebiyatla haşır neşirse insan ve yukarıdaki sözleri zikrettiyse lâl olur dilleri. Lakin şu da var ki insan Faulkner'a bodoslama dalmamalı. Emek isteyen bir yazar. Ne mutlu onun dehlizlerinde edebi hazla gezenlere🖤 en kısa sürede ikinci okumayı yapalım beraber.
Neşe okurunun profil resmi
Nasıl yetişsek bilmem bu güzel eserlere, öyle çoklar ki... Gerçi, yaşamı güzelleştiren yanlarıyla iyi ki varlar. Elbette senin gibi ne okuduğunu ve nasıl aktaracağını bilen değerli okurlar da öyle. Ellerine sağlık canım. Bakalım bu esere ne zaman sıra gelir? Ben listeme alayım da. 😊🥰
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim🌺 Faulkner, kesinlikle ıskalanmaması gereken bir yazar diye düşünüyorum. Hayatla baş ederken iyi ki başucumuzda kitaplar var.
Murat Sezgin okurunun profil resmi
Beni Faulkner'de en çok etkileyen şey tüm zaman birimlerinin, geçmişin-şimdinin- geleceğin, birbirine geçerek "içsel zaman"da aynı anda algılanmasına olanak sunmasıydı sanırım. Tabii bunda Bergson'un süre felsefesinin etkisi büyük olmalı. Tek düze bir zaman bana hiç cazip gelmiyor. Bu yüzden Faulkner dikkate aldığım yazarlardan birisi. Çok güzel yazmışsınız, emeğinize sağlık. :)
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, katkınız için. Gerçekten de bir sonsuzluk hissi veriyor Faulkner'in anlatımı.
GökHan okurunun profil resmi
Okumayı düşündüğüm, ama henüz fırsat bulamadığım bir kitap. Bu kadar başarılı bir incelemeyi okumak iştahımı kabarttı doğrusu. Teşekkür ederim🙏
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, ertelememenizi öneririm zira ne kadar uğraşsam da tam olarak anlatılamayacak bir kitap bu.
Sezen B. okurunun profil resmi
William Faulkner'ın yazım ve anlatım tarzını seviyorum. Bu kitabı da okuma listemdeydi ama incelemen kitabı daha ön sıralara almam gerektiği hissini uyandırdı. İnceleme için teşekkürler. :)
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Faulkner, gerçekten özel bir yazar. Iyi ki epey eseri var:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.