İrade, İkmal, İtikat, İdman ve İtidâl
"Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur."
- 
Mustafa Kemal Atatürk
Her zaman şunu derim, esas ve ana devrim "bilinçte" başlar. Fakat harekete geçirilmeyen bütün teoriler kendi zaman çöplüğü içinde çürüyüp kokuşmaya mahkûm olacaktır.
"İşleyen demir ışıldar." Fikir şarap değil kardeşim yıllandıkça tatlansın. Bırak tatlanmayı pörsür. NAH GIDIM YOL ALIRSIN !
Alâkalı olarak şu incelemelerimi de bırakayım.
#125803781
#112427048
Okursunuz veya okumazsınız. Her şeyi keyfiniz bilir.
Tekrar hatırlatayım burayı kendi zevkim için kullanıyorum.
O yüzden incelemeler kendime yönelik olduğu kadar kitleye yöneliktir.
Jules Payot seni okumak için doğum günümün tamamını feda ettim adamım :)
Doğum günümde böyle güzel bir kitabı okuyacak kadar ne sevap işledim ben? 19 yaşımın ilk öğüdünü bu sözlerle alacak kadar....
18'imdeki ilk öğüdümü #76005224
şu sözle almıştım.Bu kitapta da hayatımı 180° yönlendiren, ataletimi ve tembelliğimi yenmemi sağlayan sözler buldum. 19 yaşımın ilk öğütlerini kulağıma küpe yaparak yoluma devam ediyorum. İncelemeye başlayalım.
Cemil Meriç 'in
"Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." dediği bu kitabı okumaya başladığımda beklentim şu kadardı: ▂ ▃
okumayı bitirdiğimde bu kadar oldu : ▂ ▃ ▅ ▆ █
Bu kitabı okurken ezberci ve subjektif eğitimi eleştirdiği satırlara denk gelince,
Nurettin Topçu 'nun 
Türkiye'nin Maarif Davası kitabını da okumam gerektiğini söyledi içimdeki ses.
Ne yazık ki ülkemizde "psikoloji" bilimi , sosyolojiden daha sonrasında yaklaşık 1950'lerden sonra geliştirildiği için hâlâ bir takım eksikliklerin olduğunu görmek pek mümkün. Bu kitap gerek psikoloji gerek eğitim gerek hukuk gerekse siyaset alanlarında çok veciz sözler, pasajlar içermekte. Acaba yazar Türklerle hiç karşılaşmış mı? Okurken bunu düşündüm :)) Kitap yıllar önce de yazılsa her zamana her çağa hitap ediyor.
Kitaptaki baştan sona kadar işlenilen konulardan bahsedeceğim fakat benim en sevdiğim bölüm " Derin Düşünmek " ile alâkalı sayfalar oldu. Uzun bir pasaj mutlaka okuyun. Buraya yazmakla bitecek gibi değil. Hatta aklıma geçenlerde arkadaşım aynı zamanda menejerim Alper'le konuştuğum bir konu aklıma geldi.
Ulus Baker bir kelimeyi söylemeden önce biraz düşünüyormuş. O yüzden her kelime arasında bir nefes molası veriyormuş. Bana bundan bahsetmişti. Bu pasajı okurken aklıma bu geldi.
Eskiden hep şunu düşünürdüm. Kararsızlık bir iradesizlik midir?
Fakat bu kitabı okuyunca, şu kanıya vardım:
KARAR VERMEK; İRADENİN BİR GÖSTERGESİ DEĞİL, SONUCUDUR.
Peki neden karar veremeyiz?
Çünkü toksit etkenler var. Oldukça zehirli !
Örneğin akşam ders çalışacaksınız. Tam oturduğunuz anda telefonunuz çaldı. Arayan arkadaşınız. Sizi dışarı çıkmaya davet ediyor. İradeniz nefsinizle o anda mücadele etmeye başlıyor.
İradeniz var fakat eyleme geçemiyor. O anda şunu yapmalısınız.
Ders çalıştıktan sonra gelecek olan başarının hazzını hayal edin.
Gideceğiniz üniversiteyi hayal edin. Ve şunu kendinize hatırlatın, iradeniz tembelliğinizden ve nefsinizden daha güçlü.
Bu vaziyet, cinsel tahriklerde de geçerli. Gelen hissin cinsel bir istek olduğuna karar verebilirse. Onunla mücadele etmesini de bilir. Önemli olan nefsi silmek değil nefsi bilmek.
Her zaman şunu derim, işi üstün körü iş olsun diye aceleye getirmeden yapmak gerekir işte bu kitapta bunu bahsediyor.
Bunun dışında sıkı disiplin, zevklerden feragat etme, ters motivasyonun da çalışmaya olumlu etkilerinin olduğunu okudum bu kitapta. İrademizi odağımızı dağıtan şeyleri etrafımızdan çıkarmamız gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
Misal çalışma masanızda telefon, magazin dergisi, gereksiz materyal bulundurmamak vs. vs. buna örnek verilebilir.
Eylem sürekli olursa irade. İrade sağlam olursa eyleme dönüşür.
Kendi kendinizin efendisi olun !
Başkalarının bir şey demesi için değil, KENDİ HAKLARINIZ VE ONURUNUZ ADINA ADIM ATIN HAYATTA DAİMA !!!
Taşa bile damla damla suyu art arda damlatınca taş delinir.
Çin işkencelerinde, insanların kafasına art arta su damlattıklarını duymuştum. Eylemin sürekliliğinin önemi burada da önemini gösteriyor.
Şunu da unutmayın yaptığımız bir işi tam yapmak adına, tek bir işe yönelmeliyiz. Onu tamamen bitirince diğer yapmak istediklerimize yönelebiliriz. Aynı anda bir çok işe yönelmeye kalkışmak beyni, zihni, iradeyi yorar.
Toplumsal tespitlerine, ahlâk hakkındaki öne sürdüğü tezlere o kadar bayıldım ki bu kitabı neden daha önce okumadım diye ahlar vahlar ettim. Sonra da iyi ki yine de geç kalmamışım diye de sevindim.
Kitaptan okuduklarımdan çıkardıklarımla, iradeyi eyleme geçirmenin özet tanımını yapmam gerekirse şu beş kelimeyi söylerim:
1.ADIM : İRADE ( ne istediğimize karar vermek )
Hayatta en çok arzu ettiğinizi ve size en çok lazım olan amaçlarınızı kesin net bir şekilde belirlemek.
2.ADIM : İKMAL ( bütünleme)
Tek yöne yönelmek. İsteğimiz doğrultusunda ihtiyacımız olacak gerekli materyalleri toplamak.
3.ADIM : İTİKAT ( inanç)
Başarabileceğinize olan inancınızı en yüksek seviyede tutmak.
#127032017
4. ADIM : İDMAN ( antrenman, prova )
Başarmayı arzu ettiğiniz amaca uygun çalışmaları istikrarli bir planla sürekli hâle getirmeye başlamak , doğru beslenme ve sporla desteklemek.
Meditasyon ve nefes teknikleri ile başarıya ulaşmak. MOLA vermeyi de ihmal etmemek. !!! Dinlenmeyi, tembellikle karıştırmamak. Doğru uykuyu almak. Çalışma ortamını havalandırmak.
5. ADIM : İTİDAL (hakkını teslim etmek)
Talip olduğunuz amaç uğruna onu ne kadar istediğinizi gösterecek şekilde çalışmak. Gerektiği gibi, üstünkörü olmayacak bir
çaba göstermek.
Alâkalı olduğunu düşündüğüm için şu videoları da bırakarak ve kitabı şiddetsiz (savaşma seviş :)) tavsiye ederek ben gidiyorum. ... Haydi kalın sağlıkla.
Başak Kablan :
• youtu.be/2fwQucoGcos
Barış Özcan :
• youtu.be/TqHw5tneci8
Umarım hayat adına motive olur size bu kitap.
#127048764
#127048777
#127048834
Şunları da okuyun bir günümü feda ettirdi bana.
Esenlikler.
·
774 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.