Sevdaya düşen yorulmaz derler.
Yedi türlü çiçek vardı başında
Dökmüş ince bele tel karmakarış.
Akşamdan soyunup girdim koynuna
Seher yıldızını gördüm, ülkeri gördüm,
Garipçe garipçe öten ibibik uyandırdı beni
Tekir' e gidecektim, ağır yağmurla yanyana,
Suyu dalgalı köprüden geçip.
Belki yorgun
Gene de ışıltılı
Belki üzgün
Gene de yiğit
Belki durgun
Gene de kızgın ve umutlu
Parmaklıklar arkasından bana bakan gözlerin.
( Kelepçemin karasında bir ak güvercin )
Sitem
“Yar yar!.. Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım.
Yar yar
Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var”
..
çok büyük bir yağmur işte başlamış
kimse çıkmayacak bugün evinden
böyle susuyorum ben çok değiştim
sense nasıl denir – hâlâ o kızsın
dinle ağlayarak çıkrık sesini
işte şu dünyada yapayalnızsın
her neyi dilesek burada olmaz
en büyük erdemi bunun, susamak
yalar yarasını içte bir geyik
hepsi bu kadardır: adı yaşamak
SENİ YAŞAMAK
Seni her özlediğimde sevgilim,
Gökyüzüne bakıyorum;
Göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Denizlere bakıyorum.
Ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Kuşlara bakıyorum.
O kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
Ve aşkım, seni her özlediğimde,
Adında isyan ediyorum.
Seni özlemek istemiyorum ben,
Ben seni yaşamak istiyorum,
Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
Ve seni sende görmek sadece
SARIL BANA
"Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hala
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken,
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.”
Döner yine Kenân'a kaybolan Yûsuf, üzülme
Üzüntüler kulübesi gül bahçesi olur bir gün, üzülme
İyileşir durumun ey gam çeken gönül kaygılanma
Geçer bu çılgınlığın, sakinleşir başın, üzülme
Dönmese de felek bizim arzumuzca iki gün
Bir kararda kalmaz devran her zaman, üzülme
.
Sevgilinin ayrılığında, rakibin sıkıntısında halimizi
Bilir hep halden hale sokan Allah üzülme
.
Yoksulluk köşesinde, karanlık gecelerin yalnızlığında Hâfız
Oldukca virdin dua ve Kur'ân üzülme
Hafız-ı Şirazi
Bu sabah yine uyandım hasretinle,
Sen vardın düşlerimde ama, sen yoksun.
Bu sabah yine sensiz doğdu Güneşim,
Kalbim seni anarken, ben senden yoksun.
Bu sabah ruhum yine sana uçmuş,
Vardığı yerlerde maalesef, sen yoksun.
Bu sabah.. işte bu sabah anladım ki sensiz
Her anımda sen varsın da, bir tek sen yoksun....
"Hayat
dört şeyle kaimdir, derdi babam
su ve ateş ve toprak.
Ve rüzgâr.
Ona kendimi sonradan ben ekledim
pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
ham yüreğin pütürlerini geçtim
gövdemi âlemlere zerkederek
varoldum kayrasıyla Varedenin
eşref-i mahlûkat
nedir bildim."