Özellikle birkaç yıl öncesinde hayli tercih ettiğim bir kurumdu, öyle ki kütüphane memuru mesai saatlerini düzenlemek durumunda kalmıştı.. rastgele (dükkana) kepenk vurmakla olmuyor. :)) Kütüphaneler olmadan, kişisel kütüphanelerimizde oluşamaz muhakkak.. O hafif loş turuncu ışığın eşlik ettiği efsunlu dünya.. bildiğimiz, çok sevdiğimiz bir eserin dahi o sıradaki başkalığı, bütünlüğü ve ahengi paha biçilemez...
Ve pekala sessiz olunmalı lakin ders çalışanlarında bu davranışı doğru değil bence, ortak bir noktada buluşulabilir ciddi manada rahatsız olunmadığı müddetçe. Sanırım en çok kitaplar içinde okumayı bilmiyoruz birbirimizi, insanın insanı okuması uzak olan en çok..