Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Aşktan öte sevgiden ziyade!
“Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti.”¹ Nice aşklar vardır büyük bir heyecan ve tutkuyla başlayan. Bulutların üzerinde gezer sevenler. Dünyayı unuturlar birlikte olduklarında. Bir saniye olsun birbirlerini görmeden, birbirlerinin sesini duymadan dünyada nefes alamayacaklarını düşünürler. Ne yaparsa yapsınlar yüreklerinin coşkusunu durduramazlar. Çağlayarak akan ırmaklar nasıl denizlere kavuşmak isterse onlar da birbirine kavuşmak isterler. • • • Kavuşmadan sonra bir dinginlik ve durağanlık dönemi başlar. Artık heyecan ve tutkular durulur, sevenler gerçek anlamda ilk defa bu durulma anında birbirleriyle karşılaşır ve birbirlerine dokunurlar. Artık aşkın sert rüzgarlarından sevginin sakin limanlarına yelken açma zamanıdır. Aşkla kıvılcımlanan sevginin emekle, fedakârlıkla, samimiyetle, içtenlikle, dürüstlükle ve dostlukla sürekli beslenmesi ve büyütülmesi zamanıdır. • • • Eğer büyük bir aşkla yakılan sevginin kıvılcımı, sağlam temellerin üzerine inşa edilip, sürekli beslenerek büyütülemez ise ayrılık çanları çalmaya başlar. Nitekim çevremizde büyük bir aşkın sonucu evlenen ve altı ay geçmeden boşanan nice çiftler görmüşüzdür. Çünkü aşk, aynı zamanda bir yönüyle yanılsamadır. Bu yanılsamadan kurtulduktan sonra ilk defa gerçek kimlik ve kişilikleriyle karşılaşan çiftlerin sevgiyi büyütüp büyütememelerindedir bütün mesele. • • •
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
’un “
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al Yazmalım
”daki İlyas ile Asel’in büyük bir heyecan ve tutkuyla başlayan aşklarını okurken tüm bu düşünceler dönüp durdu zihnimde. Aytmatov, İlyas ve Asel’in aşkını öyle muhteşem anlatıyor ki kitabı okurken aşklarını sınırda yaşayan erkekler ile tutulduğu tutku ateşine kapılıp giden kadınlar geliyor aklınıza. Yine sevdiğine kavuştuktan sonra onu cepte görüp başka diyarlara yelken açan erkekler ile bunu görmezden gelen kadınların acizliği düşüyor yüreğinize. Daha da ötesi nasıl olsa beni bırakıp gidemez deyip her istediğini yapan, kadın bırakıp gittiğinde de aklı başına gelen erkekler ile böylesi bir durum karşısında eyvallah etmeyip, artık çok geç diyebilen güçlü kadınlar canlanıyor gözünüzde. • • • Aytmatov, büyük bir ustalıkla bir yandan İlyas ile Asel’in bu unutulmaz aşkını anlatırken, bir yandan da sizi Issık Göl’ün kenarında, kuğu kuşlarının arasında, bir dağ başının çamurlu yollarında, karlı tepeler ve geçitler arasında, bozkırın soğuğunda ve ayazında dolaştırıyor. Bir yandan İlyas’ın yaşadığı bunalımları ile Asel’in bekleyişini resmediyor, bir yandan da satır aralarında Kırgız toplumunun toplumsal yapısı, günlük yaşamı, kadın erkek ilişkileri, aşkları, sevgileri, acıları, umutları ve umutsuzlukları konusunda bir keşif yolculuğuna çıkarıyor. • • • Gerçekten de “
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al Yazmalım
” öylesine duygu yüklü ki elinize aldığınızda bir daha bırakamıyorsunuz.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
’un “
Kreutzer Sonat
Kreutzer Sonat
”ında olduğu gibi bir tren yolculuğu esnasında kahramanın dilinden anlatılan hikâyeyi tüm yüreğinizde hissediyorsunuz. Kitabın sonuna kadar aşkı, sevgiyi ve evliliği bütün boyutlarıyla sorgularken buluyorsunuz kendinizi. Eğer daha önceden aynı ismiyle sinemaya uyarlanan filmini izlediyseniz, kitabın her bir cümlesinde zihniniz, filmin sahnelerine gidip geliyor. Aşkı ve sevgiyi böylesine yalın ve sade bir dille anlatmayı başaran Cengiz Aytmatov, gözünüzde bir kez daha büyüdükçe büyüyor. • • • Özcesi Cengiz Aytmatov’un şu ana kadar okuduğum eserlerinin yanında, okurken aşkı ve sevgiyi bütün boyutlarıyla sorguladığım bu eserini de tüm okurlara içtenlikle tavsiye ediyorum. İncelememe, kitaptan uyarlanan filmin sonlarına doğru Asya’nın² söylediği, “Mutluluk bu muydu, mutluluk nedir ben bilmezdim. O vardı bir zamanlar, onu sevmiştim, sevgi o muydu? Sevgi neydi? Coşkun akan dere, sonbahar rüzgarlarıyla ürperen yapraklar, cama vurup dağılan yağmur damlaları, bir yürek çarpıntısı. Sonunda coşkun dere durulur, yapraklar kurur, dökülür, yağmur diner, güneş çıkardı. Sevgi neydi? Sevgi sahip çıkan, dost sıcak insan eli, insan emeğiydi. Sevgi iyilikti, sevgi emekti” sözleriyle son verirken… Sağlıklı ve kitap dolu günler dilerim!  --------------------------------------------------------- ¹youtu.be/0u2XHF5q6pM ²Filmde Asel'in ismi Asya olarak değiştirilmiş.
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20179,5bin okunma
··
4.726 görüntüleme
Hakan okurunun profil resmi
Aşk mı sevgi mi? Aşk bir yanılsama mı? Aşka ömür biçilir mi? Daha nice soru tarihin bilinen ilk anlarından itibaren peşinden koşturmuştur. Şiire,romana,masala,destana konu olmuştur aşk. Ve hala sorular durduğu yerde durmakta cevaplar da tam olarak kimseyi tatmin etmemektedir. Karacaoğlan’ın şikayeti vardır sevdiğinden. Ela gözlü nazlı dilber diye seslenir ona. Ama o ne sesleniştir ki bir ruh incinmesi bu kadar derin anlatılabilir. “Bohçanda güller bitmesin Dalında bülbül ötmesin Kapında cerrah gitmesin Sen d’olasın benim gibi” Bir de buna kulak vermeli…aşk acısını ilaca,iyileşmeye tercih eden,tabibin ilacını ölümüne sebep sayan Fuzûlî’ye “Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib Kılma derman kim helakim zehri dermânındadır” İşte aşk, her gönülde kendi kabının hacmine göre dile geliyor… Cengiz AYTMATOV bu eserinde kendi penceresinden -ki o pencere muazzam bir dünyaya bakıyor-bu soruların yanıtlarının peşine düşmüş okuyucuyla birlikte. Aşk mı? Sevgi mi? Noktasında Erich Fromm’un “sevme sanatı” ve “sahip olmak ya da olmak” kitapları ilgi çekicidir. Sevgi mücadeledir aslında. Ve hiçbir mücadele emeksiz kazanılmıyor. İnceleme içinde elinize sağlık. Yine çok güzel bir değerlendirme olmuş.
nalkan okurunun profil resmi
Yorumunuz inceleme tadında harika bir değerlendirme olmuş.👏 Katkınız için çok teşekkür ederim.🙏📚
Bahar Maksutoğlu okurunun profil resmi
Güzel bir incelemeydi, teşekkür ederiz 🌺
nalkan okurunun profil resmi
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏📚
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.