Bir kaç gün içinde ilk kez katılacağım bir mütalaa grubu tarafından tayin edilen, Türk Edebiyatı okuma orucumu zamansız bir şekilde bozan bir Tanpınar eseriyle geldim. Gelmez olaydım .. Tabii ki bunda ne eserin ne yazarın kabahati var. Zira Eserin Tanpınar Üçlemesi’nin ( 
Huzur, 
Mahur Beste, 
Sahnenin Dışındakiler ) 3. Kitabı olduğunu kitabın ortalarında öğrendim. Karakter karmaşası, olayların yaşanma sırası bakımından bu tarz eserlerin sıra kuralına uyarak okunması gerektiğini bilsem de üzülerek tecrübe etmiş bulundum. 
Saatleri Ayarlama Enstitüsü ‘nden sonra beklentim çok yüksek başlamış olmanın verdiği burukluk da cabası. Yaptık bi hata :) Bilmeyenler için not düşelim, Tanpınar bir Yahya Kemal Beyatlı öğrencisi, seçtiği kelimelerin vurucuğu, cümle kurgusunun profesyonelliği bundan. Sayfa 313’den beni kendine aşık eden bir cümle; “ Bütün hayat üstüme yığılmış gibiydi. Hayat, insanındı. Fakat insan, Yarabbim insan ne kadar zayıftı! Kime dokunmak istesem, kuru bir dal gibi elimde kalıyordu.” Şu güzelliği, ben mi abartıyorum? :) .. Yıl 1920, Milli Mücadele zamanları, Mekan İstanbul .. Baş karakter Genç Dr Cemal. Kurtuluş Savaşı yıllarında asıl sahnenin Anadolu olduğu sahne dışının İstanbul olarak değerlendirildiği Sahnenin Dışındakiler aslında yalnızca bir dönem romanı değil, geçmiş bugün ve gelecek arasında güzel bağlar, karşılaştırmalar ve bir de aşk var :) Kitapta beni zorlayan bir husus “ağdalı dil” oldu. Öyle ki sık sık Google ile haşır neşir olduk. Gel gelelim sonuna, ben kitabın son sayfasını çevirdim ve kaba tabirle tosladım bir duvara... Bitti .. Burda mı bitti? Nasıl bitti? Sayfası mı eksik kardeşim bu kitabın nidaları ile kitabın kapağını çevirdim .. Birilerinin anlatması için mütalaa gününü sabırsızlıkla bekliyor olacağım. Son söz ; “Sıraya” uyarak, sakin kafayla
okunsun :D Keyifli olsun .. Verimli olsun ..
·
431 görüntüleme
Bende hiç sevemedim yazarın kalemini 🤭 aramızda kalsın kitap dostum Saatleri Ayarlama Enstitüsü ne umutlarla almıştım elime hüsran ile sonuçlandı benim için. Bir daha yollarımız kesişmez zanlımca 🙈📚
Aslında Saatleri Ayarlama Enstitüsünün yazım dilini sevdim ben Esma Hocam ama bu kitapta çok fazla eski Türkçe var, bi konsantre olamadım😅 konu dağınık, karakter kalabalık. Ama çok da güzel cümlelerle hemhal oldum, altını çizdim .. Mahur Beste’yi merak ediyorum, sanırım bi şans veririm. 🙏🏻😄
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.