Adamın biri kolunda açık seçik giyinen karısıyla Konya’da bir halı mağazasına girer. Niyetleri güzel bir Bünyan halısı almaktır. Karı koca bir saate yakın bir zaman çeşitli halılar çıkartıp bakarlar. Fakat bazı Bünyan halıları gösterilmesine rağmen tam istedikleri gibi halı yok. Tam çıkacakları sırada yazıhanenin arka kısmında duvara asılmış çok güzel bir Bünyan halısı görürler. Adam dükkan sahibine sormuş:
- Beyefendi, demiş, şu halının ücreti nedir?
Dükkan sahibi:
- O halı satılık değildir efendim. O benim yazıhanemin süsüdür.
Halıya sahip olmak isteyen zengin adam bu söze sinirlenmiş ve:
- Ne münasebet efendim? Diye bağırmış. Bir dükkanda teşhir edilen her mal satılıktır.
Bunun üzerine dükkan sahibi gayet serinkanlı ve alaycı bir tarzda sormuş:
- Beyefendi, yanınızdaki hanımın ücreti nedir?
Adam hiddetle:
- Ne demek istiyorsunuz? O benim karımdır! Diye kabarmış.
Dükkan sahibi:
- Mühim değil efendim. Ücreti nedir diye sordum, demiş. Biraz evvel, teşhir edilen her mal satılıktır demiştiniz de…