Okumak güzel.
Başkasıyla okumak daha güzel.
Kitle ile okumak paha biçilemez.
Aynı anda aynı kitabın aynı satırlarında buluşmak... Aynı cümlelerde benzer duygulara kapılmak...
Onlarca kişilik bir grupla okuduk eseri.
Okurken birbirimizi motive ettik.
Uygulamayı eserden alıntılar ile doldurduk.
Görenler eşlik etti; okumalara, okunmalara vesile olduk.
Kendi adıma muazzam bir deneyimdi diyebilirim. Büyük keyif aldım süreçten. Okuduğum dört günlük zaman diliminde bu kitapla uyudum, bu kitapla uyandım ve yine bu kitapla uyurken incelemeyi kaleme alıyorum.
Gurur ve Önyargı
Edebiyat dünyasının önde gelen romanlarından...
Çeviren
Hamdi Koç'un tabiriyle: 200 yıllık bir büyü...
Hayatı evinde geçmiş, hakkında çok bilgi olmayan, hangi hastalıktan öldüğü dahi bilinmeyen bir yazarın eseri.
Kimi şaheserler büyük yalnızlıkların, büyük mutsuzlukların, büyük içe kapanışların ürünüdür.
Aşk, gurur, ön yargı...
Bir araya geldiklerinde ne kadar korkunç bir üçlü değil mi?
Kim bilir neler kaybettik hayatta gururumuz nedeniyle...
Ön yargılarımız hangi kaybedişlere vesile oldu kim bilir?
Kimleri tanımaktan geçtik bu yüzden?
Hangi aşkları daha doğmadan, anne karnında yok ettik?
Neler kaldı içimizde, hangi acıları büyüttük?
Bennet ailesi etrafında şekilleniyor eser.
Mr. ve Mrs. Bennet, onların evlilik çağına gelmiş kız çocukları...
Elizabeth, Jane, Lydia, Mary ve Kitty,
Olayları başkahraman Elizabeth çerçevesinde takip ediyoruz.
Her biri farklı karaktere sahip kız çocukları ve onları zengin kocalarla evlendirip mürüvvetlerini görmek isteyen bir anne.
Türk filmi gibi değil mi!
Döneme dair birçok konuda fikir sahibi oluyoruz eseri okurken:
Toplumun kadına bakışı,
Ailenin çocuklara bakışı,
Aile, namus kavramlarının o dönemdeki durumları,
Evlilik,
Saygınlık,
Sosyal statüler...
Okurken en çok hoşuma giden başkahramandaki "güçlü kadın" imajı oldu. Zira eserde:
Yakışıklılık - güzelliğe tapan,
Balo balo gezip kendisine kısmet bulmaya çalışan,
Mutluluğu aşkta değil parada bulacağını sanan tiplemeler de vardı.
Ve tabii zamanını kütüphanede, okuyarak geçiren tiplemeler de...
Spoiler vermek istemem ama evin kitap delisi kızı evde kaldı. Belki de okumayı sevmenin yegâne getirisi de buydu...
Aşk,
Gurur,
Ön Yargı,
Aile değerleri,
Akrabalık ilişkileri,
Yanlış anlaşılmalar,
Kadına verilen değer,
Sosyal statüler,
Komşuluk,
Kıskançlık...
Ne ararsanız bulabileceğiniz kült bir eser.
Karmaşık olaylar silsilesi yok.
Ruhunuzu kısmen yorsa da zihninizi yormayacak, kahramanlar hakkındaki düşüncelerinizi sık sık değiştirecek...
Kimi kitap kahramanları vardır, onda kendini bulur ve kitabı onun üzerinden yaşamaya başlarsın. O andan itibaren daha anlamlı olmaya başlar eser. Kitap bittikten sonra da yaşamaya devam edersin.
Sık sık karşımıza çıkan bir soru vardır: "Bir roman kahramanı olsan hangisi olurdun?" Bugüne kadar hep Martin Eden oldu bu sorunun cevabı. Ama artık gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki kendimi Darcy'de buldum.
Onun duruşu, sakinliği, insanlarla mesafesi, olaylara bakışı adeta romanda bir yansımam dedirtti.
"Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor." (s. 141)
Öyle değil mi sahiden?
Hele 21. yüzyılı düşününce bu cümle bugün daha çok anlam kazanıyor.
Yaşamaya çalışmıyor yaşamak için büyük efor sarfediyoruz adeta...
Burada bile o yüzden bulunuyoruz aslında.
Kitaplar tutunacak dalımız bizim.
"Eline kitap alınca zamanı unuturdu." (s. 12)
Eşlik eden, bu duygulara vesile olan, eser için kurmuş olduğumuz okuma grubumuza da teşekkürü borç biliyorum:
Okuma Grubumuz:
Benimki 20 sayfa kaldı gece uyurken uyuyakalmisim ☺️bugun iş arasında molada okuyacağım çok güzel bir kitap okunulmasi gereken bir kitap herkese tavsiye ediyorum
2005 yapımı filmi gerçekten çok güzel, eminim çok beğenirsiniz. Ama, 95 yapımı mini dizisi kitaba daha sadık ve oyuncuları filmdeki kadar dikkat çekici olmasa da güzel bir dizi🍁
Normalde bu gün benim de bitirmem lazımdı ama o kadar hastayım ki gözümü açıp okuyamadım.
Teşekkürler hocam hem bu kitabı bitirmeme vesile olduğunuz için hem de bu okuma gurubunu kurduğunuz için.😊🙏