Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

415 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
İntihar Ablukası Altında ‘’
Yaşama Uğraşı
Yaşama Uğraşı
’’ Veren Bir Adam . . .
Cesare Pavese
Cesare Pavese
(9 Eylül 1908 - 27 Ağustos 1950) Hayatı boyunca verdiği ‘’
Yaşama Uğraşı
Yaşama Uğraşı
’’, Onun hem hayatı hem de yazdığı kitabı olmuştur. 1935 yılından 1950 yılına kadar yazdığı günlüklerinin kitap haline getirilmesi ile oluşmuş otobiyografik nitelikli bir kitaptır. Bu kitabı yazdıktan 8 gün sonra bir otel odasında 21 adet uyku hapı alarak yaşamına son verir.
Cesare Pavese
Cesare Pavese
demek, yalnızlık ve intihar teması olduğundan bu iki kavramı yazarın hayatı, bilinçaltı akışı ve edebi dünyası çerçevesinde inceleyeceğim: Nedir bu intihara meyil ettiren şey? . . . Hayatta ‘’Tutunul(a)mayan’’ şey nedir? . . . ‘’
Yaşama Uğraşı
Yaşama Uğraşı
’’çok mu zor bir uğraştır da bir kişinin en değerli varlığı - canı - pahasına insanı bu kadar pes ettirir?
Cesare Pavese
Cesare Pavese
, bu sorunun cevabını bu kitabında sayfa 38’de vermektedir: ‘’En adi ve çaresi olmayan bir budala olarak yaşamayı bilmeyen, ahlâken gelişmemiş, kendini beğenmiş, intihar dürtüsüne sığınan ama bunu yapmayan bir adamım ben.’’ s.38 ‘’İntihar dürtüsüne sığınmak’’ ve sonrasında da ‘’intiharı beceremeyip kendini beceriksizlikle suçlamak’’ . . . Psikoloji Bilimi ise intihar eylemini şöyle açıklar: ‘’Üst-Benlik, duygu ve düşüncelerin dışarı yansıtılmasına izin vermez ise, saldırgan dürtüler, eğilimler ve istekler, benlik içerisinde kalır. Yok edici nitelikteki bu güçler, bireyin öz benliğine yönelir. Böylece kişinin kendisini yok etmesini amaçlayan davranışlar, ortaya çıkmaktadır. Bu tür eylemlerin ortaya çıkmasının kalıtıma bağlı olmasının yanı sıra beden yapısı ve mizaca bağlı hastalıklar ve toplumsal kaynaklı etkenlerin de rolü bulunmaktadır.
Karl Marx
Karl Marx
’ın yabancılaşma kuramından etkilenen
Erich Fromm
Erich Fromm
’a göre, insan kendini etkin bir şekilde diğer kişilere ve doğaya bağlayamazsa kendini yitirir, güdüleri de insan niteliğinden çıkar; sakatlanmış bir yaratık olur. Fromm’a göre batı toplumlarındaki intiharların çokluğu, sürüye uyumdaki başarısızlığın nisbi belirtisidir. Tüm bilimsel açıklamaların tek bir özeti vardır ki bu da, ''Ruhun Tükenmesi’’ ile oluşan bir ‘’Tam Kopuş’’ tur. Sanatçıların beslendiği kaynak, hayat ve kendi ruhlarıdır. Hayattan beklentisi düşen/hayal kırıklığı yaşayan bir kişinin ruhu daralır, sıkılır, büzülür ve sonunda iflas eder. Ölümün eşiğinde debelenen ruh, bedeni de yanına çağırmaya meyil etmeye başlar. Kişisel mizacında yeterince cesaret dürtüsü bulunan kişiler, şiddetli depresyonun da eyleme doğru itmesiyle aksiyon aldığında intihar eylemi oluşabilir. CESARE PAVESE’NİN İNTİHAR MOTİVASYONUNUN KÖKENLERİ: 1- I.Dünya Savaşı ve Açıkhava Cezaevi Torino Şehri:
Cesare Pavese
Cesare Pavese
, 1908 yılında gözlerini açar. Henüz 6 yaşında daha dünyayı yeni yeni algılamaya başlamışken I.Dünya Savaşı patlak verir. Avrupa’nın ortasında (Torino Şehri) dönemin kasvetli bir atmosferine daha ufak yaşlarda hapsolmuştur. Bulunduğu coğrafya da ayrıca sıkıntılıdır. Doğduğu aşağı Piemonte’nin tepelik bölgesi ‘Langa’ bölgesdir. Bu bölge, sadece şarapları ve mantarlarıyla değil, aynı zamanda köylü ailelerin salgın halinde tutuldukları umutsuz bunalımlarıyla da ünlüdür. Burada kolektif bir ruhsal bunalımdan bahsediyoruz ki, en tehlikeli şeylerden biridir sağlık bir ruha sahip olan bir birey, olsanız da çevrenizin bozuk ruh sağlığı, günlük motivasyonunuzu sıfıra indirecek etkiye sahiptir. O dönemde Torino gazetelerinde, kendini asan ya da kendini hayvanları ve aileleri de içindeyken çiftlik evini ateşe veren bir çiftçi haberlerine sıkça yer alır. Toplumsal cinnet, had safhadadır. Torino, öyle bir şehirdir ki coğrafyası adeta ‘’Açıkhava Cezaevini’’ andırır. Dağlara kapalı, Po nehrine kapalı, güneşe, gökyüzüne, yıldızlara kapalıdır; rüzgârın esintinin esamesi okunmaz. Böyle bir şehirde intiharı düşünmek, pek de yadırganmamalı gibi gözüküyor. 2- Aile Hayatı:
Cesare Pavese
Cesare Pavese
, çocuk yaşlarında babasını kaybeder, ablasının hastalığı da ardından gelir derken tüm ailenin yükünü sırtlamak mecburiyeti doğar omuzlarında. Despot tavırlı annesi ile zaten anlaşamamaktadır. Yani, bunun anlamı; hayatının daha en başlarından itibaren hayatla tek tabanca mücadele edecektir. Çocukluk döneminde her birey, kendi temel deneyimlerini elde edinir; bu, hayata ilk dokunuş/dünyayla sağlanan ilk temastır; tıpkı daha önce hiç yemediğin bir yemeğin tadını ilk kez deneyimlerken hissettiklerin gibi… Ancak bu kısım, maalesef küçük
Cesare Pavese
Cesare Pavese
için talihsiz başlamıştır; Talihsizlikler zinciri, yakasını bırakmaz; lise yıllarında zatürreye yakalanır. Üç ay boyunca evde kapalı kaldığı için karanlığı, geceyi ve yalnızlığı sevmeye başlar. Kendiyle konuşan, çevresi ile iletişimi iyi olmayan, San Stefano’nun ağaçları, doğası ve caddeleri ile konuşan
Cesare Pavese
Cesare Pavese
, yalnızlığa bağımlı hale gelmeye başlamıştır. Yine o dönemlerde (1926) bir okul arkadaşının intiharı, Pavese’yi derinden etkiler. 1927 yılının başlarında kendisi de intiharı dener, ancak başarılı olamaz. 1935 yılında bir kere daha intiharı dener. 3- Aşk Hayatındaki Mağlubiyetler:
Cesare Pavese
Cesare Pavese
’yi ölüme götüren nedenler arasında, aşk hayatında yaşadığı hayal kırıklıkları, kadınlarla olan ilişkilerinde hissettiği yetersizlik duygusu, günlüğünde de açıkça görüldüğü şekilde saplantılı ve mazoşist bir hale gelmiş yalnızlık arzusu ile bir yazar olarak anlatabileceği her şeyi anlatmış olduğu ve yazacak hiçbir şeyi kalmamış, tükenmiş olabileceği endişesi sayılabilir.
Cesare Pavese
Cesare Pavese
, aileden görmediği /deneyimleyemediği ‘’Sevgi’’ hissini kadınlarda arar; Ancak özellikle kadınların ona yaşattığı derin acılar, sevgi duygusuna olan inancını yeni baştan sorgulamasına, bu duyguyu yeniden kendince tanımlamasına neden olur. Onun için her başlayan aşk, bir tahribat/yıkım olmuştur ve O, her yıkım sonunda kendi içinde bir daha hiç içinden çıkamayacağı bir yerlere çekilir, intihara meyil vermeye başlar. 3- ‘’Terkedilmişlik ve Yalnızlaşma’’ Duygusu:
Cesare Pavese
Cesare Pavese
’nin günlüklerinde de oldukça baskın bir şekilde yer almaktadır. Ona göre; “En büyük mutsuzluk, ''Yalnızlık''tır. Yalnızlık, nasıl def edilmelidir/baştan savılmalıdır? esas soru, budur. Yalnızlık, nasıl bir insanın ruhunun böğrüne böğrüne acımadan bam! güm! diye vuran bir duygudur ki ömrünün finaline kadar sirayet eder?
Cesare Pavese
Cesare Pavese
’nin bu kitapta denk geldiğim bir cümlesi, ‘’Yalnızlık’’ duygusu hakkında şu ana kadar rastladığım en can alıcı tanımlamadır. Daha önce ‘’Yalnızlık’’ hakkında hiçbir yerde bu kadar etkili bir cümleyle karşılaşmamıştım. Kısa ve öz bir cümle olsa da insanı okuyup idrak/tahayyül ettikten sonra 2-3 saniye kadar çarpıp sersemleten tarzda bir cümle. Yalnızlık, insana ne cümleler kurdurtuyor, neler neler yaptırıyor/yazdırıyor; "Kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum."
Cesare Pavese
Cesare Pavese
Bir ruha bu kadar da yüklenilmez ki . . . Neyse biz devam edelim . . .
Cesare Pavese
Cesare Pavese
’nin hayatında, kadınların rolü önemli yer tutar. Kendisi kadınlar hakkında ağır ithamlarda bulunmuş olsa da Onun için kadınlar, hem yıkıcı hem de kurtarıcı özelliği olan varlıklardır. Ancak bir ihtimalle Cesare Pavese’nin lise yıllarında çok erken yaşlarda kaybettiği iki arkadaşının intiharı da bilinçaltında derin bir iz bırakmış olabilir. Ancak daha çok kadınlar, Cesare Pavese’nin aklını karıştırmışa benziyor gibi gözüküyor. Lakin görüştüğü kadınlarla da bir sonuca varamaz. Bu ‘’sonuca varamayış hali’’ de ruhunda ciddi bir tahribat bırakmış olabilir. Öyle ki yarım bırakılan şeyler değil midir çaba sarfedilip sonucuna vardırılamayan, keşkeleri insan ruhunu en çok yıpratan. SONU ŞANLI BİTEN FİNAL: ‘’İntihar’’ . . . Bazı Yazarlardaki İntihar Arzusu ve İntihara Öykündüren Yazarlar: Büyük bir Alman Şair olan Kleist tarafından büyük puntolarla paye verilmiş bir eylem olarak nitelendirilmiştir: ‘’İntihar Eylemi’’ . . . ‘’İntiharı Yüceltmek’’… Kleist’a özenen/intiharına öykünen
Stefan Zweig
Stefan Zweig
’ın kafasında da sürekli intiharı yücelten düşünceler gezinmektedir. Kendi hayatının romanını yazan
Stefan Zweig
Stefan Zweig
, bu romanın baş kahramanı olarak kendi final sahnesini hazırlar gibidir. Onun bu intihar düşüncesini besleyen, taçlandıran ise Alman Şair Kleist’tır. Kleist’a öykünür. Adeta Kleist, kendine hayat arkadaşı olarak bellediği kadına kurşun sıkarak öldürür. Ardından aynı şekilde kendi yaşamına son verir. Almanya’nın en büyük şair olarak göklere sığdıramadığı Kleist’ın bu hazin sonunu,
Stefan Zweig
Stefan Zweig
‘’Sonların En Güzeli’’ olarak niteler. Alman Şair Kleist’ın ölüm şekli, onun intihar konusundaki motivasyonunu oldukça arttırdığı kesindir. Aynı
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’nün intihar meyilli olmaya öykündüren İtalyan Yazar
Cesare Pavese
Cesare Pavese
gibi hatta daha önce 7 kez intihara teşebbüs edip ancak en son denemesinde başarılı olabilen Japon Edebiyatının kurucularından sayılan
Osamu Dazai
Osamu Dazai
yi çağrıştırıyor. (Osamu Dazai'nin kült eseri olan
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı Yitirirken
incelememi okumak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz ⇨ #187004275 CESARE PAVESE’NİN TÜRK EDEBİYATIMIZDAKİ KARŞILIĞI:
Tezer Özlü
Tezer Özlü
Tezer Özlü
Tezer Özlü
, Cesare Pavese’den Neden Etkilenmiştir? İtalya’da Pavese’nin intihar ettiği otel odasına gidecek kadar Tezer’i motive eden şey nedir?
Tezer Özlü
Tezer Özlü
'yü bu denli etkileyen, Tezer’i ta İtalya’ya intihar ettiği oteldeki odasında konaklamaya kadar sürükleyen bu adamda elbette bir keramet vardır dedim ve
Cesare Pavese
Cesare Pavese
’yi okudum araştırdım. Aynı Tezer’in de Cesare Pavese gibi çok uzun zamanlardan beridir intihar eylemi fikri kafasında hep vardır ancak bunu henüz gerçekleştirememiştir.
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’yü anlamak için
Cesare Pavese
Cesare Pavese
’nin bu kitabı oldukça fikir verecektir. Tezer de çok genç yaşlarından beri hep intihar fikri ile yatıp kalkmaktadır ki Cesare Pavese de kendi sözleriyle de bu durumu şöyle açıklar: "İntiharı düşünen bir insan için en kötü şey, kendisini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapmamasıdır." der.
Cesare Pavese
Cesare Pavese
de intihar fikrini tetikleyen daha çok kendisini terk eden kadınlar iken
Tezer Özlü
Tezer Özlü
, toplum insanın kanseridir der ve kendine yontar bu kısmı. Ayrıca yaptığı 3 evlilik de psikolojisinde tahribat bıraktığı aşikardır. Hele ki 2.eşini çok sevdiği halde ondan boşanması da kayda değer ilginç bir hadisedir. Cesare Pavese’nin bir otel odasının köşesinde intihar etmesi oldukça hüzünlü bir durum. Tezer Özlü’yü okurken bana 3.evliliğinde birlikte olduğu kişinin Tezer ağır hastayken onu hoşça kal bile demeden eşyalarını alıp gitmesini anımsattı.
Tezer Özlü
Tezer Özlü
nün
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk Geceleri
eserine ait kitap inceleme yazıma buradan ulaşabilirsiniz > #208275585 SONUÇ:
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’yü ilk okumaya başladığımda birkaç sayfa okuduktan sonra okumayı bir anda kestim. Bir şeylerin eksik olduğunun farkında vardım. Öncelikle
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’ye ilham veren hayranı olduğu
Cesare Pavese
Cesare Pavese
’yi okumalı ardından Tezer Özlü’yü anlamaya çalışmalıydım; Kadıköy Akmar Pasajında sahafların arasında gezinirken iyi bir entelektüel donanımı olduğu belli olan bir sahafın tavsiyesiyle
Cesare Pavese
Cesare Pavese
ile ilk tanışma kitabı olarak bu kitabı aldım ve okudum. İlk satırlarından itibaren çok güçlü bir yazar ile karşı karşıya kaldığımı hemen anladım. Okuma hızımı düşürdüm ve anlamaya çalıştım. Kitaba %100 hakim olduğumu söyleyemem. Çünkü özellikle sanat konusunda yazdıklarını ve edebi niteliği olan bazı yazarlar hakkında söylediklerini tam olarak anlayabilmek için o dönemdeki İtalyan sanatçıları ve diğer yazarlara da tamamen hakim olmak gerekir. Bu altyapı eksik olunca o satırlardan verimli bir şekilde faydalanamıyorsunuz. Ancak sanat ile ilgili kısımlar bitip kendi ve hayat ile ilgili kısımlara geçildiğinde okumanın etkisi sarıyor sizi. Kitap içeriği oldukça dolu bolca edebi çalışmalar, kadınlar hakkındaki görüşleri, şiir ve sanat ile ilgili eleştiriler bolca var. Kitabın genelinde ise hep süregelen melankoli hali, hep bir korku ve buhranlı bir hava hakim. Kendini hep yalnız hissediyor Pavese. Günlük tarzında yazılmış.
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
’nın
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun Kitabı
na benziyor ama bahsettiği konular, daha derin aşamadığı ruhunu ezen varoluşsal sorunlarla uğraşıyor zaten kitabı yazdıktan 8 gün sonra intihar etmiş. Bu kitap hakkında yazdığım inceleme yazıma buradan ulaşabilirsiniz ⇨ #208365125 Sanat üzerine görüşleri, yaşamı, acıları, düş kırıklıkları ve varoluşsal sancıları kendi yaşama uğraşını bir nevi kitaplaştırmış. 20y.y. İtalyan Edebiyatının en büyük isimlerinden biri olan
Cesare Pavese
Cesare Pavese
ve Onunla özdeşleşen kitabı
Yaşama Uğraşı
Yaşama Uğraşı
nı okumanızı tavsiye ederim. * * * ‘’Herkese bir bakışı var ölümün. Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak. Bir ayıba son verir gibi olacak.’’
Cesare Pavese
Cesare Pavese
(9 Eylül 1908 - 27 Ağustos 1950)
Cesare Pavese
Cesare Pavese
Yaşama Uğraşı
Yaşama Uğraşı
Yaşama Uğraşı
Yaşama UğraşıCesare Pavese · Kapı Yayınları · 20222,033 okunma
··
681 görüntüleme
hazal okurunun profil resmi
Ellerinize sağlık 👏🏻👏🏻
Engin Mavi okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Hazal. 🙏🏻 Beğenmene sevindim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.